Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) tutuklu hastalara diyet yemek verilmemesinin işkence olduğuna ilişkin kararına rağmen Kayseri’deki Bünyan 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevinde ağır hasta tutuklulara diyet yemek verilmediği ortaya çıktı.
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) raporlarına göre, kalp, yüksek tansiyon ve diyabet hastası olan Ebedin Abi’ye sağlık sorunlarından dolayı verilmesi gereken diyet yemekleri verilmiyor. Cezaevinde sağlık problemlerine uygun yemek verilmediği nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuran Abi’nin başvurusu, geçtiğimiz günlerde sonuçlandı. AİHM, Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ndeki “işkence ve kötü muamele yasağının” düzenlendiği 3 maddesini ihlal ettiğine karar vererek, Türkiye’yi haksız buldu ve toplam 6 bin 150 Euro tazminata mahkum etti.
‘DAMARLARI AÇILMADI’
Ebedin Abi’nin 23 yaşındaki kızı Hebun Abi, 5 Mart tarihinde görüşe gittiklerini ve babasının sağlık durumunun giderek ağırlaştığını belirtti. Hala tedavi edilme koşullarının olmadığını belirten Hebun Abi, “Babamın sağlık durumu çok kötü. Hatta iki hafta önce Kayseri Devlet Hastanesi’nde anjiyo oldu. Ama buna rağmen damarları açılmadı. Ayakta çok zor duruyor. Aşırı derecede zayıflamış durumda” diye konuştu.
‘ENDİŞE EDİYORUM’
Kendisi 8 aylık bebekken babasının tutuklandığını ve 22 yıldır cezaevinde bulunduğunu belirten Abi, ” Babam hastalandığında hastaneye götürülmüyor. Biz Van’da oturuyoruz. 13 saatlik bir yoldan sonra babamın görüşüne geliyorum. Ben üzülmeyeyim diye babam sağlığından bana pek bahsetmiyor. Ama babam sağlık sorunlarından dolayı cezaevindeki yemekleri yiyemiyor. Diyet yemekleri verilmesi gerekiyor. Zaten diyet yemekleri verilmediği için sürekli sağlık sorunları yaşıyor. Babamın koşullarının bir an önce düzeltilmesini istiyorum. Çünkü babamın durumu çok kötü. Hastaneye götürülsün ve tedavi koşulları sağlansın. Endişe ediyorum” dedi.
DİYET YEMEKLERİ VERİLMİYOR
AİHM’in Ebedin Abi’ye diyet yemekler verilmemesi konusunda Türkiye’yi mahkum ettiği kararına rağmen yine Kayseri Bünyan Cezaevi’nde bulunan ve diyet yemekler tüketmesi gereken Mehdi Boz’nda sağlık durumu giderek ağırlaşıyor. İHD verilerine göre, Tiroid kanseri, KOAH, böbrek ve mide rahatsızlığı ile prostat hastalığı olan Boz’unda sağlık sorunlarından dolayı diyet yemekler tüketmesi gerekiyor. Ancak raporda Boz’un hem tedavisinin başlamadığı hem de kendisine diyet yemeklerinin verilmediği belirtiliyor.
‘HASTANEYE GÖTÜRÜLMÜYOR’
Boz’un kardeşi Necla Er, kardeşinin cezaevinde kaldığı koşulların kötü olduğunu ve sağlık durumunun iyi olmadığını belirtti. Er, “Hastaneye götürülmüyor. Yani doktorlar bir randevu veriyorlar tedavi olması için ama cezaevi yönetimi o randevu tarihinden 10 gün belki daha ileri tarihlerde götürüyorlar. Diyet yemekleri verilmiyor. Bu yüzden tedavisi zamanında yapılamıyor” diye konuştu.
SÜNGERLİ ODADA DARP!
Er, görüş süresinin bir saatten yarım saate düşürüldüğünü, tutukluların hem görüş süresinin düşürülmesini hem de hastaneye götürülmemeyi protesto etmek için görüşlere çıkmadığını ifade etti. Bu nedenle yaklaşık 8 aydır kardeşi Boz ile görüşemediğini dile getiren Er, “Kardeşimi en son 2017 kurban bayramında gördüm. 2017’nin Kasım ayında da kardeşim Mehdi’yi 3 gün süngerli odada tutup darp etmişlerdi. Görüş süresi uzatılsın, diyet yemekleri verilsin, zamanında hastaneye götürülsün ve tedavisinin yapılmasını istiyoruz” diye belirtti.
KOL SAATLERİNE DE EL KONULDU
Öte yandan cezaevinden “Görülmüştür” ekibine mektup gönderen Ebedin Abi, cezaevinde yaşanan hak ihlallerini anlattı. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası cezaevlerinde bir tiyatro oynandığını belirten Abi, Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin ücretlerini ödemelerine rağmen kendilerine verilmediğini kaydetti. Cezaevindeki tüm radyoların toplatıldığını ve gerekçe olarak da merkezi sistemden radyo yayınının yapılmasının gösterildiğini ifade eden Abi, açık görüşlerinin 2 ayda bir yapıldığını aktardı. Abi, “Kütüphaneye çıkarılmıyoruz. Sosyal ve kültürel hiçbir şeyden yararlanamıyoruz. Kol saatlerimiz alındı, verilmiyor. Kitaplarımıza sınırlı sayıda 5 adet olarak ulaşabiliyoruz” dedi.
Dışarıdan gönderilen kitapların kendilerine ulaştırılmadan geri gönderildiğini belirten Abi, koğuşta 16 kişi olmalarına rağmen 12 sandalyeden fazlasının kendilerine verilmediğini aktardı. Abi, kapüşonlu kıyafetlerinin kendilerine verilmediğini bunun için de “Yasak olduğu” iddiasının öne sürüldüğünü belirtti.