‘İtiraf et baskısı var ama neyi itiraf edeceğimi bile bilmiyorum’
“Ömür Boyu Hapis Yatacağımızı Söylüyorlar”
İzmir in …….ilçesinde, hatırı sayılır bir esnafım, yaşım 56. Çevremde sevilen ve sosyal bir insanım. Her taraftan, her dernekten bana teklif gelir. Bir özel okulun ortağı ve yönetim kurulu üyesiydim.
Yaklaşık 10 aydır hapishanede yatıyorum. Ama hala suçumun ne olduğunu bilmiyorum. Avukatlar sürekli, “itiraf et” deyip duruyor. Bir yandan hakim, bir yandan savcı baskı yapıyor. Niye içerdeyim bilmiyorum. Kanun mu çiğnemişim? İstediklerini yapmazsak, ömür boyu hapis yatacağımızı söylüyorlar.
İki çocuğum var. Birinin eşi devlet memuru, diğeri ise yurt dışında okuyor. Damadım da, sebepsiz yere ihraç edildi ve içeri alındı. Eşim ve kızım şimdi aynı evde yaşıyorlar. Bir buçuk yaşında bir kız torunumuz var.
Aile düzenimizi yıkıldı. Çevrede dostumuz kalmadı. İşyerimi eşim idare etmeye çalışıyor ama olmuyor. Eşimin de psikolojisi bozuldu ilaç kullanıyor.
Hapishanede başıma neler geleceğini de bilmiyorum ve çok korkuyorum!..
***
“Tek Derdim; Özürlü Çocuklarla İlgilenmekti”
İsmim F. İki evladım var; biri 9,diğeri 3,5 yaşında. 22 Temmuz 2016 günü açığa alındım. 27 Eylül’de de gözaltına alındım. İlk geldiklerinde evde değildim, köydeydim. Komşulardan öğrenince hemen eve geldim. Adalete teslim oldum ve ifademi verdim. Haftada 5 gün imza karşılığında adli kontrol verildi. İlçe dışına çıkma yasağı verildi.
Ben bir öğretmenim. Tek derdim; özürlü çocuklarla ilgilenmekti. Psikolojik ilaçlar kullanmaya başladım. Aile düzenim bozuldu.
Bu yetmiyormuş gibi, eşimi de 21 Şubat 2017 günü aldılar. Gözaltına alınan eşim, hala içerde. Neden içerde olduğunu bilmiyoruz. Sorgusuz sualsiz, sırf siyasi gündemler için, eşimi tutukladılar.
Oysa ki eşim çok başarılı biriydi. Herkes tarafından seviliyordu. Bir algı uğruna insanları hapse atıyorlar. Hakkımızı arayacağımız hiç bir merci de yok…
***
“Büro Elemanı Olarak Hangi Terör Suçunu İşledim?”
Ege Sağlık Derneği’nde büro elemanı olarak çalışıyordum. Dernek yönetim kurulu, faaliyetlerin yeterli düzeyde olmadığı düşüncesiyle derneği kapatma kararı aldı. Çalıştığım dernek kapanınca ben de işsiz kaldım. İlerleyen süreçte 15 Temmuz sözde darbe girişimi oldu. Yüz binlerce insan, terör örgütü üyeliği suçlamasıyla gözaltına alınmaya başladı. Ege Sağlık Derneği’nde çalıştığımdan dolayı, benim ismimin de mahkeme tutanaklarında geçtiğini öğrendim.
16 Haziran tarihinde resmi ikametgahıma gözaltı kararı ile polisler geldi. Evde eşim ve çocuklarım vardı. Polisler evde arama yapıp “benim karakola gelmemi” söyleyip gitmişler. Hakkımda terör soruşturması açıldı.
8 yaşında bir oğlum ve 5 yaşında bir kızım var. Oğlum doğuştan yürüme engelli. Eşim tek başına babamın ve kayınpederimin yardımıyla hayatını devam ettirmeye, çocuklarıma sahip çıkmaya çalışıyor.
Vicdan kırıntısı taşıyan ehl-i vicdana sesleniyoru; Ben bir büro elemanı olarak hangi terör suçunu işledim?
magduriyetler.com
‘İtiraf et baskısı var ama neyi itiraf edeceğimi bile bilmiyorum’
“Ömür Boyu Hapis Yatacağımızı Söylüyorlar”
İzmir in …….ilçesinde, hatırı sayılır bir esnafım, yaşım 56. Çevremde sevilen ve sosyal bir insanım. Her taraftan, her dernekten bana teklif gelir. Bir özel okulun ortağı ve yönetim kurulu üyesiydim.
Yaklaşık 10 aydır hapishanede yatıyorum. Ama hala suçumun ne olduğunu bilmiyorum. Avukatlar sürekli, “itiraf et” deyip duruyor. Bir yandan hakim, bir yandan savcı baskı yapıyor. Niye içerdeyim bilmiyorum. Kanun mu çiğnemişim? İstediklerini yapmazsak, ömür boyu hapis yatacağımızı söylüyorlar.
İki çocuğum var. Birinin eşi devlet memuru, diğeri ise yurt dışında okuyor. Damadım da, sebepsiz yere ihraç edildi ve içeri alındı. Eşim ve kızım şimdi aynı evde yaşıyorlar. Bir buçuk yaşında bir kız torunumuz var.
Aile düzenimizi yıkıldı. Çevrede dostumuz kalmadı. İşyerimi eşim idare etmeye çalışıyor ama olmuyor. Eşimin de psikolojisi bozuldu ilaç kullanıyor.
Hapishanede başıma neler geleceğini de bilmiyorum ve çok korkuyorum!..
***
“Tek Derdim; Özürlü Çocuklarla İlgilenmekti”
İsmim F. İki evladım var; biri 9,diğeri 3,5 yaşında. 22 Temmuz 2016 günü açığa alındım. 27 Eylül’de de gözaltına alındım. İlk geldiklerinde evde değildim, köydeydim. Komşulardan öğrenince hemen eve geldim. Adalete teslim oldum ve ifademi verdim. Haftada 5 gün imza karşılığında adli kontrol verildi. İlçe dışına çıkma yasağı verildi.
Ben bir öğretmenim. Tek derdim; özürlü çocuklarla ilgilenmekti. Psikolojik ilaçlar kullanmaya başladım. Aile düzenim bozuldu.
Bu yetmiyormuş gibi, eşimi de 21 Şubat 2017 günü aldılar. Gözaltına alınan eşim, hala içerde. Neden içerde olduğunu bilmiyoruz. Sorgusuz sualsiz, sırf siyasi gündemler için, eşimi tutukladılar.
Oysa ki eşim çok başarılı biriydi. Herkes tarafından seviliyordu. Bir algı uğruna insanları hapse atıyorlar. Hakkımızı arayacağımız hiç bir merci de yok…
***
“Büro Elemanı Olarak Hangi Terör Suçunu İşledim?”
Ege Sağlık Derneği’nde büro elemanı olarak çalışıyordum. Dernek yönetim kurulu, faaliyetlerin yeterli düzeyde olmadığı düşüncesiyle derneği kapatma kararı aldı. Çalıştığım dernek kapanınca ben de işsiz kaldım. İlerleyen süreçte 15 Temmuz sözde darbe girişimi oldu. Yüz binlerce insan, terör örgütü üyeliği suçlamasıyla gözaltına alınmaya başladı. Ege Sağlık Derneği’nde çalıştığımdan dolayı, benim ismimin de mahkeme tutanaklarında geçtiğini öğrendim.
16 Haziran tarihinde resmi ikametgahıma gözaltı kararı ile polisler geldi. Evde eşim ve çocuklarım vardı. Polisler evde arama yapıp “benim karakola gelmemi” söyleyip gitmişler. Hakkımda terör soruşturması açıldı.
8 yaşında bir oğlum ve 5 yaşında bir kızım var. Oğlum doğuştan yürüme engelli. Eşim tek başına babamın ve kayınpederimin yardımıyla hayatını devam ettirmeye, çocuklarıma sahip çıkmaya çalışıyor.
Vicdan kırıntısı taşıyan ehl-i vicdana sesleniyoru; Ben bir büro elemanı olarak hangi terör suçunu işledim?
magduriyetler.com
‘İtiraf et baskısı var ama neyi itiraf edeceğimi bile bilmiyorum’
“Ömür Boyu Hapis Yatacağımızı Söylüyorlar”
İzmir in …….ilçesinde, hatırı sayılır bir esnafım, yaşım 56. Çevremde sevilen ve sosyal bir insanım. Her taraftan, her dernekten bana teklif gelir. Bir özel okulun ortağı ve yönetim kurulu üyesiydim.
Yaklaşık 10 aydır hapishanede yatıyorum. Ama hala suçumun ne olduğunu bilmiyorum. Avukatlar sürekli, “itiraf et” deyip duruyor. Bir yandan hakim, bir yandan savcı baskı yapıyor. Niye içerdeyim bilmiyorum. Kanun mu çiğnemişim? İstediklerini yapmazsak, ömür boyu hapis yatacağımızı söylüyorlar.
İki çocuğum var. Birinin eşi devlet memuru, diğeri ise yurt dışında okuyor. Damadım da, sebepsiz yere ihraç edildi ve içeri alındı. Eşim ve kızım şimdi aynı evde yaşıyorlar. Bir buçuk yaşında bir kız torunumuz var.
Aile düzenimizi yıkıldı. Çevrede dostumuz kalmadı. İşyerimi eşim idare etmeye çalışıyor ama olmuyor. Eşimin de psikolojisi bozuldu ilaç kullanıyor.
Hapishanede başıma neler geleceğini de bilmiyorum ve çok korkuyorum!..
***
“Tek Derdim; Özürlü Çocuklarla İlgilenmekti”
İsmim F. İki evladım var; biri 9,diğeri 3,5 yaşında. 22 Temmuz 2016 günü açığa alındım. 27 Eylül’de de gözaltına alındım. İlk geldiklerinde evde değildim, köydeydim. Komşulardan öğrenince hemen eve geldim. Adalete teslim oldum ve ifademi verdim. Haftada 5 gün imza karşılığında adli kontrol verildi. İlçe dışına çıkma yasağı verildi.
Ben bir öğretmenim. Tek derdim; özürlü çocuklarla ilgilenmekti. Psikolojik ilaçlar kullanmaya başladım. Aile düzenim bozuldu.
Bu yetmiyormuş gibi, eşimi de 21 Şubat 2017 günü aldılar. Gözaltına alınan eşim, hala içerde. Neden içerde olduğunu bilmiyoruz. Sorgusuz sualsiz, sırf siyasi gündemler için, eşimi tutukladılar.
Oysa ki eşim çok başarılı biriydi. Herkes tarafından seviliyordu. Bir algı uğruna insanları hapse atıyorlar. Hakkımızı arayacağımız hiç bir merci de yok…
***
“Büro Elemanı Olarak Hangi Terör Suçunu İşledim?”
Ege Sağlık Derneği’nde büro elemanı olarak çalışıyordum. Dernek yönetim kurulu, faaliyetlerin yeterli düzeyde olmadığı düşüncesiyle derneği kapatma kararı aldı. Çalıştığım dernek kapanınca ben de işsiz kaldım. İlerleyen süreçte 15 Temmuz sözde darbe girişimi oldu. Yüz binlerce insan, terör örgütü üyeliği suçlamasıyla gözaltına alınmaya başladı. Ege Sağlık Derneği’nde çalıştığımdan dolayı, benim ismimin de mahkeme tutanaklarında geçtiğini öğrendim.
16 Haziran tarihinde resmi ikametgahıma gözaltı kararı ile polisler geldi. Evde eşim ve çocuklarım vardı. Polisler evde arama yapıp “benim karakola gelmemi” söyleyip gitmişler. Hakkımda terör soruşturması açıldı.
8 yaşında bir oğlum ve 5 yaşında bir kızım var. Oğlum doğuştan yürüme engelli. Eşim tek başına babamın ve kayınpederimin yardımıyla hayatını devam ettirmeye, çocuklarıma sahip çıkmaya çalışıyor.
Vicdan kırıntısı taşıyan ehl-i vicdana sesleniyoru; Ben bir büro elemanı olarak hangi terör suçunu işledim?
magduriyetler.com
‘İtiraf et baskısı var ama neyi itiraf edeceğimi bile bilmiyorum’
“Ömür Boyu Hapis Yatacağımızı Söylüyorlar”
İzmir in …….ilçesinde, hatırı sayılır bir esnafım, yaşım 56. Çevremde sevilen ve sosyal bir insanım. Her taraftan, her dernekten bana teklif gelir. Bir özel okulun ortağı ve yönetim kurulu üyesiydim.
Yaklaşık 10 aydır hapishanede yatıyorum. Ama hala suçumun ne olduğunu bilmiyorum. Avukatlar sürekli, “itiraf et” deyip duruyor. Bir yandan hakim, bir yandan savcı baskı yapıyor. Niye içerdeyim bilmiyorum. Kanun mu çiğnemişim? İstediklerini yapmazsak, ömür boyu hapis yatacağımızı söylüyorlar.
İki çocuğum var. Birinin eşi devlet memuru, diğeri ise yurt dışında okuyor. Damadım da, sebepsiz yere ihraç edildi ve içeri alındı. Eşim ve kızım şimdi aynı evde yaşıyorlar. Bir buçuk yaşında bir kız torunumuz var.
Aile düzenimizi yıkıldı. Çevrede dostumuz kalmadı. İşyerimi eşim idare etmeye çalışıyor ama olmuyor. Eşimin de psikolojisi bozuldu ilaç kullanıyor.
Hapishanede başıma neler geleceğini de bilmiyorum ve çok korkuyorum!..
***
“Tek Derdim; Özürlü Çocuklarla İlgilenmekti”
İsmim F. İki evladım var; biri 9,diğeri 3,5 yaşında. 22 Temmuz 2016 günü açığa alındım. 27 Eylül’de de gözaltına alındım. İlk geldiklerinde evde değildim, köydeydim. Komşulardan öğrenince hemen eve geldim. Adalete teslim oldum ve ifademi verdim. Haftada 5 gün imza karşılığında adli kontrol verildi. İlçe dışına çıkma yasağı verildi.
Ben bir öğretmenim. Tek derdim; özürlü çocuklarla ilgilenmekti. Psikolojik ilaçlar kullanmaya başladım. Aile düzenim bozuldu.
Bu yetmiyormuş gibi, eşimi de 21 Şubat 2017 günü aldılar. Gözaltına alınan eşim, hala içerde. Neden içerde olduğunu bilmiyoruz. Sorgusuz sualsiz, sırf siyasi gündemler için, eşimi tutukladılar.
Oysa ki eşim çok başarılı biriydi. Herkes tarafından seviliyordu. Bir algı uğruna insanları hapse atıyorlar. Hakkımızı arayacağımız hiç bir merci de yok…
***
“Büro Elemanı Olarak Hangi Terör Suçunu İşledim?”
Ege Sağlık Derneği’nde büro elemanı olarak çalışıyordum. Dernek yönetim kurulu, faaliyetlerin yeterli düzeyde olmadığı düşüncesiyle derneği kapatma kararı aldı. Çalıştığım dernek kapanınca ben de işsiz kaldım. İlerleyen süreçte 15 Temmuz sözde darbe girişimi oldu. Yüz binlerce insan, terör örgütü üyeliği suçlamasıyla gözaltına alınmaya başladı. Ege Sağlık Derneği’nde çalıştığımdan dolayı, benim ismimin de mahkeme tutanaklarında geçtiğini öğrendim.
16 Haziran tarihinde resmi ikametgahıma gözaltı kararı ile polisler geldi. Evde eşim ve çocuklarım vardı. Polisler evde arama yapıp “benim karakola gelmemi” söyleyip gitmişler. Hakkımda terör soruşturması açıldı.
8 yaşında bir oğlum ve 5 yaşında bir kızım var. Oğlum doğuştan yürüme engelli. Eşim tek başına babamın ve kayınpederimin yardımıyla hayatını devam ettirmeye, çocuklarıma sahip çıkmaya çalışıyor.
Vicdan kırıntısı taşıyan ehl-i vicdana sesleniyoru; Ben bir büro elemanı olarak hangi terör suçunu işledim?
magduriyetler.com