Yeniden deprem bölgesine geçen Kılıçdaroğlu, iktidara bir kez de Diyarbakır’dan seslendi ve ”Bölgedeki manzaraları gören bir insan acıyı yüreğinde hissetmezse, insanlığını sorgulasın. Saray depremi koordine edemedi, İletişim Başkanlığı algı koordine ediyor” dedi.
Depremin üçüncü gününde iktidara yakın medya ‘asrın felaketi’ kavramını kullanmaya başlamış ve AKP’li yetkililer de konuşmalarında buna yer vermişti. Bu durum, ‘Asrın Felaketi’ isimli bir Twitter hesabının kurulmasıyla sürüyor.
Kılıçdaroğlu iktidarın bu kampanyayla sorumluluktan kaçmaya çalıştığını söyledi:
”Bir şeyi beceremeyince ortaya başka bir hedef koyuyorlar. ‘Asrın felaketi…’ Asrın felaketi demek, şu demek: Çaresiz kaldık, sorunu çözemiyoruz. Elin oğlu çözüyor da biz niye çözemiyoruz. Bir algı operasyonu, olayı çok fazla büyütüp arkasından sıyrılmak, sorumluluktan kurtulmak istiyorlar.
Bir şeyi beceremeyince ortaya başka hedef koyuyorlar. Asrın felaketi diyorlar… Bunu demek şu demek: ‘Asrın felaketiyle karşı karşıya kaldık biz asrın felaketi karşısında çaresiz kaldık, sorunu çözemiyoruz.’
Covid olur, beş maskeyi dağıtamazlar, İletişim Başkanlığı hemen propagandaya başlar. Ekonomiyi çökertirler, insanlarımız büyük zorluklarla baş başa kalır, İletişim Başkanlığı hemen propagandaya başlar.
Şimdi de ‘Asrın Felaketi’ kampanyasını başlatmış. Elinden gelen tek şey hamaset, boş sloganlar, dünya lideri zırvaları. Devleti yönetmeyi bilmiyor, bu kadar basit. Yeter, yorulduk! Gitsin sarayında otursun, millet dayanışma içinde, bıraksın herkes işini yapsın.
Ya elin oğlu çözüyor biz nasıl çözemiyoruz? Nasıl olur da bir algı operasyonuyla olayı çok fazla büyütüp sorumluluktan kurtulmak istiyorlar. İktidarı yönetenlerin ciddi sorumluluğu vardır ve bunun farkına varmalılar.
Bizim belediye başkanlarımız kısa süre içinde bütün engellemelere rağmen halka ulaşmışsa, devasa Türkiye Cumhuriyeti devletini yönetiyorsun, neredesin sen? Çekil sarayına otur, bırak bu millet kucaklaşarak tüm sorunu çözer. Türkiye seferber olmuş durumda. Bu felaketin bir an önce bitmesi için insanların sorunlarının çözülmesi için güvenlik güçlerimize, askerlerimize, AFAD çalışanlarına, meslek kuruluşlarına, sivil toplum kuruluşlarına, bütün gönüllülere yürekten teşekkür ediyorum. Bütün engellemelere rağmen görevlerini yapmaya çalışıyorlar.”