Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından Tayvan’dan Türkiye’ye döndü: “Korktuğumuz bir şey yok, ancak bu iddialara bakarsınız kendi kendine bir şey bulup aleyhimize bir şeyler söyletme ihtimalleri var gibi geliyor bana.”
İstanbul başsavcılığı bu sabah İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 99 kişi hakkında ‘suç örgütü yöneticisi olmak’, ‘suç örgütüne üye olmak’, ‘irtikap’, ‘rüşvet’, ‘nitelikli dolandırıcılık’, ‘kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek’ ve ‘ihaleye fesat karıştırmak’ suçlamalarıyla soruşturma başlattı.
İBB başkanı ve altı kişi hakkında ‘terör örgütüne yardım’ suçlamasıyla ayrı bir soruşturma da başlatıldı.
Şu an İmamoğlu dahil 87 kişi gözaltında.
Uluslararası bir fuar için Tayvan’da olan Yavaş, yurda döndükten sonra hakkında bir soruşturma olup olmadığı sorularına şöyle yanıt verdi:
“Ben altı yıldır belediye başkanlığı yapıyorum. Hakkımda 109 tane şikayet yapıldı, 101 tanesi mülkiye müfettişleri tarafından soruşturuldu ve kapatıldı. Diğerlerini de mülkiye müfettişleri soruşturuyor ve kapatacağından da eminim. Hakkımda herhangi bir soruşturma yok. 1999 yılından bugüne kadar yani ilk belediye başkanı olduğumdan bugüne kadar bütün banka hesaplarımı herkes inceleyebilir.
Gayet açık bir şekilde kamuoyuna dahil açabilirler. Korktuğumuz bir şey yok, ancak bu iddialara bakarsınız kendi kendine bir şey bulup aleyhimize bir şeyler söyletme ihtimalleri var gibi geliyor bana. Yoksa da bu konuları televizyonda konuşmasınlar, herkesin ailesi var. Bir şekilde hadi gidin bir şeyler bulun anlamı, iyice bu işin üstüne yağ dökmektedir, yeter. Hukuk herkese lazım, Hukuk dışına çıkanları şunu söyleyebilirim, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Arnavutluk Kararı var bu kararı dikkate alsınlar.”
Tüm dünya basınının Türkiye’yi konuştuğuna işaret eden Yavaş, birtakım yorumcuların yargıdan önce olacakları bildiğini söyledi:
“Artık günümüzde, yargı tarafsız ve bağımsız olacak diyoruz ama birtakım kalemler ve yorumcular bir iki gün önce televizyondan açıklıyorlar, olacakları zaten söylüyorlar. Avukatının ulaşmadığı bilgilere her nasılsa bu yorumcular ulaşıyorlar ve ertesi gün de bu olaylar oluyor. Burada yargının bağımsız ve tarafsız olduğunu söylemek mümkün değil.
Ben uçaktan gelirken de televizyonlara baktım, bütün dünya bu olayı konuşuyor ve Türkiye’deki yargıya olan güvenin azaldığını söylüyorlar. Böyle bir ülkede hiç kimse ticaret de yapmak istemez, ilişki de kurmak istemez. Dolayısıyla bir an evvel parlamenter sisteme geçiş yollarının açılması, tarafsız ve bağımsız yargının kurulması gerekir. Eğer biz hukuka güvenmeyeceksek neye güveneceğiz. Devletin de en büyük güvencesi herkesin en büyük güvencesi tarafsız ve bağımsız adil bir hukuk sistemidir. Ama bugün bunun için bundan bahsetmek mümkün değil.”