HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, TBMM’de Kürt sorununun nasıl bir kangrene dönüştüğünü, kendi doktorluk günlerinden bir anıyla açıkladı.
Kürt sorununda meselenin çok derinlerde olduğunu kaydeden Gergerlioğlu, “Devlet Kürtlerden özür dilemelidir” dedi.
HDP Kocaeli Milletvekili ve insan hakları savunucusu Ömer Faruk Gergerlioğlu, doktorluk için gittiği Iğdır’ın bir köyünde tanıştığı yaşlı bir kadınla anısını TBMM’de anlatarak, “Kürt sorununda mesele çok derinlerde” yorumunda bulundu.
Türkiye’de Kürt sorunuyla ilgili tartışmaların bitmeyeceğini savunan Gergerlioğlu, “Tartışmalar bitmez çünkü devlet ve iktidarlar Kürt meselesine hakkaniyetli bir şekilde yaklaşmıyor. Partimiz yıllardır bu teklifi yapıyor ama maalesef kimse buna uymuyor. Kürt meselesi HDP olmasa da var. İstediğinizi yapın yine Kürt meselesi vardır” diye konuştu.
“YAŞIMI BİLMİYORUM AMA ZİLAN’DA KÜRTLERİ KESTİKLERİ YIL DOĞMUŞUM”
30 yıl önce Iğdır’ın Tacirli Köyü’nde yaşadığı anısını anlatan Ömer Faruk Gergerlioğlu, şunları kaydetti: “Kendi yaşadığım bir örnekten anlatayım, ne kadar derin bir mesele olduğunu tüm Türkiye toplumu anlasın: 1990 yılında doktor olarak, hekim olarak Iğdır’ın bir köyüne gitmiştim, Tacirli Köyü’ne. Muayene yapıyorum sağlık ocağında, bir Kürt teyze geldi yanında kızı var. Tabii, Kürt teyze Türkçe konuşmayı bilmiyor, ben de Kürtçe konuşmayı bilmiyorum. Yaşın kaç diyeceğim, çat pat da öğrenmişim Kürtçeyi. ‘Dayikê tu çend sali?’ yani ‘Anne yaşın kaç?’ dedim. Ben anneye bunu sordum, bana ne dedi biliyor musunuz? Çok tarihî bir cevap verdi bakın, Kürt meselesi neden derin bir mesele, işte o cevapta ben onu anladım. Anne, bana dedi ki: ‘Doktor Bey, ben yaşımı bilmiyorum ama ben Zilan’da Kürtleri kestikleri yıl doğmuşum. Ben bunu bilirim Doktor Bey, yaşımı bilmiyorum.’ Yani bakın, öylesine bir tarihsel hafıza, öylesine bir toplumsal hafıza var ki teyze yaşını bilmiyor ama çok önemli bir tarihsel hadiseyi, Zilan katliamını biliyor. Bakın, Zilan katliamı 13 Temmuz 1930’da olmuş.”
“BU DEVLET KÜRTLERDEN ÖZÜR DİLEMELİDİR”
105 yaşındaki Osman İleri’nin Zilan katliamı için “Kıyametti, zulümdü, makineli tüfeklerle binlerce kişinin üstü tarandı, hayvanların üstüne bombalar atıldı, binlerce kişi tarandı, 15 bin kişi öldürüldü. Zilan Deresi lebalep cesetle dolmuştu o gün” şeklindeki sözlerini de aktaran Gergerlioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunu sadece köylüler demiyor, Cumhuriyet gazetesi diyor bakın, o günün Cumhuriyet gazetesi. İsmet İnönü 1930’da Başbakan, tarihî bir söz var burada, ne demiş bu olay üstüne: ‘Sadece Türk ulusu etnik haklar talep edebilir, başka kimsenin böyle hakkı yoktur. Aslı olmayan propagandaya kanmış, yolunu şaşırmış Doğu Türkleridir.’ Kürdün adı bile yok arkadaşlar. Öldürülenlerin içinde hamile kadınlar vardır, çocuklar vardır, anlatımlar korkunçtur. Makineli tüfekle tarandığında çocukların havalara fırladığı anlatılmaktadır.
İşte, böyle bir gerçek vardır ortada ve olması gereken bakın, bugün, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ arkadaşlarımız, eski eş başkanlarımız cezaevinde, zulmen cezaevinde neden? Bu iki yüz yıllık sorun halledilmediği için. Ben, çok net bir şey söylüyorum, bu devlet Kürtlerden özür dilemelidir, başka bir yolu yoktur. Bütün bu katliamlardan, cinayetlerden sonra bu meseleyi burada tartışarak bitiremiyoruz, özür dilemelidir diyorum, teşekkür ediyorum.”
HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, TBMM’de Kürt sorununun nasıl bir kangrene dönüştüğünü, kendi doktorluk günlerinden bir anıyla açıkladı.
Kürt sorununda meselenin çok derinlerde olduğunu kaydeden Gergerlioğlu, “Devlet Kürtlerden özür dilemelidir” dedi.
HDP Kocaeli Milletvekili ve insan hakları savunucusu Ömer Faruk Gergerlioğlu, doktorluk için gittiği Iğdır’ın bir köyünde tanıştığı yaşlı bir kadınla anısını TBMM’de anlatarak, “Kürt sorununda mesele çok derinlerde” yorumunda bulundu.
Türkiye’de Kürt sorunuyla ilgili tartışmaların bitmeyeceğini savunan Gergerlioğlu, “Tartışmalar bitmez çünkü devlet ve iktidarlar Kürt meselesine hakkaniyetli bir şekilde yaklaşmıyor. Partimiz yıllardır bu teklifi yapıyor ama maalesef kimse buna uymuyor. Kürt meselesi HDP olmasa da var. İstediğinizi yapın yine Kürt meselesi vardır” diye konuştu.
“YAŞIMI BİLMİYORUM AMA ZİLAN’DA KÜRTLERİ KESTİKLERİ YIL DOĞMUŞUM”
30 yıl önce Iğdır’ın Tacirli Köyü’nde yaşadığı anısını anlatan Ömer Faruk Gergerlioğlu, şunları kaydetti: “Kendi yaşadığım bir örnekten anlatayım, ne kadar derin bir mesele olduğunu tüm Türkiye toplumu anlasın: 1990 yılında doktor olarak, hekim olarak Iğdır’ın bir köyüne gitmiştim, Tacirli Köyü’ne. Muayene yapıyorum sağlık ocağında, bir Kürt teyze geldi yanında kızı var. Tabii, Kürt teyze Türkçe konuşmayı bilmiyor, ben de Kürtçe konuşmayı bilmiyorum. Yaşın kaç diyeceğim, çat pat da öğrenmişim Kürtçeyi. ‘Dayikê tu çend sali?’ yani ‘Anne yaşın kaç?’ dedim. Ben anneye bunu sordum, bana ne dedi biliyor musunuz? Çok tarihî bir cevap verdi bakın, Kürt meselesi neden derin bir mesele, işte o cevapta ben onu anladım. Anne, bana dedi ki: ‘Doktor Bey, ben yaşımı bilmiyorum ama ben Zilan’da Kürtleri kestikleri yıl doğmuşum. Ben bunu bilirim Doktor Bey, yaşımı bilmiyorum.’ Yani bakın, öylesine bir tarihsel hafıza, öylesine bir toplumsal hafıza var ki teyze yaşını bilmiyor ama çok önemli bir tarihsel hadiseyi, Zilan katliamını biliyor. Bakın, Zilan katliamı 13 Temmuz 1930’da olmuş.”
“BU DEVLET KÜRTLERDEN ÖZÜR DİLEMELİDİR”
105 yaşındaki Osman İleri’nin Zilan katliamı için “Kıyametti, zulümdü, makineli tüfeklerle binlerce kişinin üstü tarandı, hayvanların üstüne bombalar atıldı, binlerce kişi tarandı, 15 bin kişi öldürüldü. Zilan Deresi lebalep cesetle dolmuştu o gün” şeklindeki sözlerini de aktaran Gergerlioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunu sadece köylüler demiyor, Cumhuriyet gazetesi diyor bakın, o günün Cumhuriyet gazetesi. İsmet İnönü 1930’da Başbakan, tarihî bir söz var burada, ne demiş bu olay üstüne: ‘Sadece Türk ulusu etnik haklar talep edebilir, başka kimsenin böyle hakkı yoktur. Aslı olmayan propagandaya kanmış, yolunu şaşırmış Doğu Türkleridir.’ Kürdün adı bile yok arkadaşlar. Öldürülenlerin içinde hamile kadınlar vardır, çocuklar vardır, anlatımlar korkunçtur. Makineli tüfekle tarandığında çocukların havalara fırladığı anlatılmaktadır.
İşte, böyle bir gerçek vardır ortada ve olması gereken bakın, bugün, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ arkadaşlarımız, eski eş başkanlarımız cezaevinde, zulmen cezaevinde neden? Bu iki yüz yıllık sorun halledilmediği için. Ben, çok net bir şey söylüyorum, bu devlet Kürtlerden özür dilemelidir, başka bir yolu yoktur. Bütün bu katliamlardan, cinayetlerden sonra bu meseleyi burada tartışarak bitiremiyoruz, özür dilemelidir diyorum, teşekkür ediyorum.”
HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, TBMM’de Kürt sorununun nasıl bir kangrene dönüştüğünü, kendi doktorluk günlerinden bir anıyla açıkladı.
Kürt sorununda meselenin çok derinlerde olduğunu kaydeden Gergerlioğlu, “Devlet Kürtlerden özür dilemelidir” dedi.
HDP Kocaeli Milletvekili ve insan hakları savunucusu Ömer Faruk Gergerlioğlu, doktorluk için gittiği Iğdır’ın bir köyünde tanıştığı yaşlı bir kadınla anısını TBMM’de anlatarak, “Kürt sorununda mesele çok derinlerde” yorumunda bulundu.
Türkiye’de Kürt sorunuyla ilgili tartışmaların bitmeyeceğini savunan Gergerlioğlu, “Tartışmalar bitmez çünkü devlet ve iktidarlar Kürt meselesine hakkaniyetli bir şekilde yaklaşmıyor. Partimiz yıllardır bu teklifi yapıyor ama maalesef kimse buna uymuyor. Kürt meselesi HDP olmasa da var. İstediğinizi yapın yine Kürt meselesi vardır” diye konuştu.
“YAŞIMI BİLMİYORUM AMA ZİLAN’DA KÜRTLERİ KESTİKLERİ YIL DOĞMUŞUM”
30 yıl önce Iğdır’ın Tacirli Köyü’nde yaşadığı anısını anlatan Ömer Faruk Gergerlioğlu, şunları kaydetti: “Kendi yaşadığım bir örnekten anlatayım, ne kadar derin bir mesele olduğunu tüm Türkiye toplumu anlasın: 1990 yılında doktor olarak, hekim olarak Iğdır’ın bir köyüne gitmiştim, Tacirli Köyü’ne. Muayene yapıyorum sağlık ocağında, bir Kürt teyze geldi yanında kızı var. Tabii, Kürt teyze Türkçe konuşmayı bilmiyor, ben de Kürtçe konuşmayı bilmiyorum. Yaşın kaç diyeceğim, çat pat da öğrenmişim Kürtçeyi. ‘Dayikê tu çend sali?’ yani ‘Anne yaşın kaç?’ dedim. Ben anneye bunu sordum, bana ne dedi biliyor musunuz? Çok tarihî bir cevap verdi bakın, Kürt meselesi neden derin bir mesele, işte o cevapta ben onu anladım. Anne, bana dedi ki: ‘Doktor Bey, ben yaşımı bilmiyorum ama ben Zilan’da Kürtleri kestikleri yıl doğmuşum. Ben bunu bilirim Doktor Bey, yaşımı bilmiyorum.’ Yani bakın, öylesine bir tarihsel hafıza, öylesine bir toplumsal hafıza var ki teyze yaşını bilmiyor ama çok önemli bir tarihsel hadiseyi, Zilan katliamını biliyor. Bakın, Zilan katliamı 13 Temmuz 1930’da olmuş.”
“BU DEVLET KÜRTLERDEN ÖZÜR DİLEMELİDİR”
105 yaşındaki Osman İleri’nin Zilan katliamı için “Kıyametti, zulümdü, makineli tüfeklerle binlerce kişinin üstü tarandı, hayvanların üstüne bombalar atıldı, binlerce kişi tarandı, 15 bin kişi öldürüldü. Zilan Deresi lebalep cesetle dolmuştu o gün” şeklindeki sözlerini de aktaran Gergerlioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunu sadece köylüler demiyor, Cumhuriyet gazetesi diyor bakın, o günün Cumhuriyet gazetesi. İsmet İnönü 1930’da Başbakan, tarihî bir söz var burada, ne demiş bu olay üstüne: ‘Sadece Türk ulusu etnik haklar talep edebilir, başka kimsenin böyle hakkı yoktur. Aslı olmayan propagandaya kanmış, yolunu şaşırmış Doğu Türkleridir.’ Kürdün adı bile yok arkadaşlar. Öldürülenlerin içinde hamile kadınlar vardır, çocuklar vardır, anlatımlar korkunçtur. Makineli tüfekle tarandığında çocukların havalara fırladığı anlatılmaktadır.
İşte, böyle bir gerçek vardır ortada ve olması gereken bakın, bugün, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ arkadaşlarımız, eski eş başkanlarımız cezaevinde, zulmen cezaevinde neden? Bu iki yüz yıllık sorun halledilmediği için. Ben, çok net bir şey söylüyorum, bu devlet Kürtlerden özür dilemelidir, başka bir yolu yoktur. Bütün bu katliamlardan, cinayetlerden sonra bu meseleyi burada tartışarak bitiremiyoruz, özür dilemelidir diyorum, teşekkür ediyorum.”
HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, TBMM’de Kürt sorununun nasıl bir kangrene dönüştüğünü, kendi doktorluk günlerinden bir anıyla açıkladı.
Kürt sorununda meselenin çok derinlerde olduğunu kaydeden Gergerlioğlu, “Devlet Kürtlerden özür dilemelidir” dedi.
HDP Kocaeli Milletvekili ve insan hakları savunucusu Ömer Faruk Gergerlioğlu, doktorluk için gittiği Iğdır’ın bir köyünde tanıştığı yaşlı bir kadınla anısını TBMM’de anlatarak, “Kürt sorununda mesele çok derinlerde” yorumunda bulundu.
Türkiye’de Kürt sorunuyla ilgili tartışmaların bitmeyeceğini savunan Gergerlioğlu, “Tartışmalar bitmez çünkü devlet ve iktidarlar Kürt meselesine hakkaniyetli bir şekilde yaklaşmıyor. Partimiz yıllardır bu teklifi yapıyor ama maalesef kimse buna uymuyor. Kürt meselesi HDP olmasa da var. İstediğinizi yapın yine Kürt meselesi vardır” diye konuştu.
“YAŞIMI BİLMİYORUM AMA ZİLAN’DA KÜRTLERİ KESTİKLERİ YIL DOĞMUŞUM”
30 yıl önce Iğdır’ın Tacirli Köyü’nde yaşadığı anısını anlatan Ömer Faruk Gergerlioğlu, şunları kaydetti: “Kendi yaşadığım bir örnekten anlatayım, ne kadar derin bir mesele olduğunu tüm Türkiye toplumu anlasın: 1990 yılında doktor olarak, hekim olarak Iğdır’ın bir köyüne gitmiştim, Tacirli Köyü’ne. Muayene yapıyorum sağlık ocağında, bir Kürt teyze geldi yanında kızı var. Tabii, Kürt teyze Türkçe konuşmayı bilmiyor, ben de Kürtçe konuşmayı bilmiyorum. Yaşın kaç diyeceğim, çat pat da öğrenmişim Kürtçeyi. ‘Dayikê tu çend sali?’ yani ‘Anne yaşın kaç?’ dedim. Ben anneye bunu sordum, bana ne dedi biliyor musunuz? Çok tarihî bir cevap verdi bakın, Kürt meselesi neden derin bir mesele, işte o cevapta ben onu anladım. Anne, bana dedi ki: ‘Doktor Bey, ben yaşımı bilmiyorum ama ben Zilan’da Kürtleri kestikleri yıl doğmuşum. Ben bunu bilirim Doktor Bey, yaşımı bilmiyorum.’ Yani bakın, öylesine bir tarihsel hafıza, öylesine bir toplumsal hafıza var ki teyze yaşını bilmiyor ama çok önemli bir tarihsel hadiseyi, Zilan katliamını biliyor. Bakın, Zilan katliamı 13 Temmuz 1930’da olmuş.”
“BU DEVLET KÜRTLERDEN ÖZÜR DİLEMELİDİR”
105 yaşındaki Osman İleri’nin Zilan katliamı için “Kıyametti, zulümdü, makineli tüfeklerle binlerce kişinin üstü tarandı, hayvanların üstüne bombalar atıldı, binlerce kişi tarandı, 15 bin kişi öldürüldü. Zilan Deresi lebalep cesetle dolmuştu o gün” şeklindeki sözlerini de aktaran Gergerlioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunu sadece köylüler demiyor, Cumhuriyet gazetesi diyor bakın, o günün Cumhuriyet gazetesi. İsmet İnönü 1930’da Başbakan, tarihî bir söz var burada, ne demiş bu olay üstüne: ‘Sadece Türk ulusu etnik haklar talep edebilir, başka kimsenin böyle hakkı yoktur. Aslı olmayan propagandaya kanmış, yolunu şaşırmış Doğu Türkleridir.’ Kürdün adı bile yok arkadaşlar. Öldürülenlerin içinde hamile kadınlar vardır, çocuklar vardır, anlatımlar korkunçtur. Makineli tüfekle tarandığında çocukların havalara fırladığı anlatılmaktadır.
İşte, böyle bir gerçek vardır ortada ve olması gereken bakın, bugün, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ arkadaşlarımız, eski eş başkanlarımız cezaevinde, zulmen cezaevinde neden? Bu iki yüz yıllık sorun halledilmediği için. Ben, çok net bir şey söylüyorum, bu devlet Kürtlerden özür dilemelidir, başka bir yolu yoktur. Bütün bu katliamlardan, cinayetlerden sonra bu meseleyi burada tartışarak bitiremiyoruz, özür dilemelidir diyorum, teşekkür ediyorum.”