Pakistan’dan Mesut Kaçmaz’ı kaçırabilmek için ATAK helikopterlerinde astronomik indirim mi yapıldı?
TAI tarafından üretilen T-129 model hafif hücum helikopteri ile test uçuşu yapan Pakistan Başbakan’ı Abbasi, ”etkileyici ve güzel makine” dediği helikopteri Pakistan Ordu’sunun envanterine katmayı planladıklarını söyledi. Türk Savunma Sanayisi’ne övgüler yağdıran Abbasi, ”ordumuz helikopteri değerlendiriyor, anlaşma ve şartları üzerinde pazarlığımız devam ediyor” dedi.
Pazarlık şartlarının içeriği ve helikopterin satış fiyatı ile ilgili hiç bir bilgi paylaşılmazken Pakistan ve Türkiye arasında son yıllarda hız kazanan savunma sanayi merkezli işbirliği ve ortaklığının şeffaf olmaması Hizmet Hareketi’ne yönelik yurt dışında en sert baskılardan birini uygulayan Pakistan için, ‘başka yollarla mı ikna edildi?’ sorusunu akıllara getiriyor.
İki ülke arasında artan savunma sanayi işbirliği ve ortak üretimi TAI Genel Müdürü Temel Kotil tarafından da doğrulandı. Benzer bir işbirliği 15 Temmuz sonrası Ordu’dan ihraç edilen pilotların yerini doldurmakta güçlük çeken TSK’nın Pakistan’dan F-16 pilot eğitmeni istemesi ile yeniden gündeme gelmiş, uçakların her türlü hakkını elinde bulunduran ABD talebi onaylamadığını söylemişti.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği(UNHCR) korumasında olan PAK-Türk okullarının eski müdürü Mesut Kaçmaz, eşi ve iki kızının kimliği belirsiz sivil kıyafetli kişiler tarafından Lahore’da evlerinden kaçırılması ve ardından Türkiye’ye iade edilmeleri gerek Pakistan kamuoyunda gerek dünyanın bir çok yerinde tepkilere yol açmıştı.
Kaçırılma hadisesinin hemen ardından Kaçmaz ailesinin avukatı ve eski mesai arkadaşları mahkemeye başvurmuş, Lahore Yüksek Mahkemesi, BM koruması altında bulunan ailenin hiç bir şekilde sınır dışı edilmemesi ve Türkiye’ye gönderilmesi için karar almıştı. Karar tüm sınır kapılarına bildirilmiş olmasına rağmen, İstanbul’dan gelen işaretsiz bir uçakla aile 14 Ekim günü Türkiye’ye iade edilmişti.
Aileyi kaçıranların kimlikleri bilinmese de Pakistan güvenlik birimlerinden olduğu, yapılan hukuksuz işlemin ardında doğrudan Pakistan hükümetinin olduğu, konuya ilişkin bir soruya cevap veren ülkenin Dışişleri Bakanı Muhammed Asif Khawaja tarafından üstü kapalı şekilde kabul edilmişti.
Pakistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin uluslararası hukuk ve anlaşmaları bu denli hiçe sayarak kanunsuzluk çevresinde gelişmesi kapalı kapılar ardında mafya tipi pazarlıklar mı yapılıyor endişesini doğuruyor.
Pakistan-Türkiye arasında devam eden taarruz tipi ATAK helikopteri pazarlığının içeriği ise merak konusu.
Pakistan’dan Mesut Kaçmaz’ı kaçırabilmek için ATAK helikopterlerinde astronomik indirim mi yapıldı?
TAI tarafından üretilen T-129 model hafif hücum helikopteri ile test uçuşu yapan Pakistan Başbakan’ı Abbasi, ”etkileyici ve güzel makine” dediği helikopteri Pakistan Ordu’sunun envanterine katmayı planladıklarını söyledi. Türk Savunma Sanayisi’ne övgüler yağdıran Abbasi, ”ordumuz helikopteri değerlendiriyor, anlaşma ve şartları üzerinde pazarlığımız devam ediyor” dedi.
Pazarlık şartlarının içeriği ve helikopterin satış fiyatı ile ilgili hiç bir bilgi paylaşılmazken Pakistan ve Türkiye arasında son yıllarda hız kazanan savunma sanayi merkezli işbirliği ve ortaklığının şeffaf olmaması Hizmet Hareketi’ne yönelik yurt dışında en sert baskılardan birini uygulayan Pakistan için, ‘başka yollarla mı ikna edildi?’ sorusunu akıllara getiriyor.
İki ülke arasında artan savunma sanayi işbirliği ve ortak üretimi TAI Genel Müdürü Temel Kotil tarafından da doğrulandı. Benzer bir işbirliği 15 Temmuz sonrası Ordu’dan ihraç edilen pilotların yerini doldurmakta güçlük çeken TSK’nın Pakistan’dan F-16 pilot eğitmeni istemesi ile yeniden gündeme gelmiş, uçakların her türlü hakkını elinde bulunduran ABD talebi onaylamadığını söylemişti.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği(UNHCR) korumasında olan PAK-Türk okullarının eski müdürü Mesut Kaçmaz, eşi ve iki kızının kimliği belirsiz sivil kıyafetli kişiler tarafından Lahore’da evlerinden kaçırılması ve ardından Türkiye’ye iade edilmeleri gerek Pakistan kamuoyunda gerek dünyanın bir çok yerinde tepkilere yol açmıştı.
Kaçırılma hadisesinin hemen ardından Kaçmaz ailesinin avukatı ve eski mesai arkadaşları mahkemeye başvurmuş, Lahore Yüksek Mahkemesi, BM koruması altında bulunan ailenin hiç bir şekilde sınır dışı edilmemesi ve Türkiye’ye gönderilmesi için karar almıştı. Karar tüm sınır kapılarına bildirilmiş olmasına rağmen, İstanbul’dan gelen işaretsiz bir uçakla aile 14 Ekim günü Türkiye’ye iade edilmişti.
Aileyi kaçıranların kimlikleri bilinmese de Pakistan güvenlik birimlerinden olduğu, yapılan hukuksuz işlemin ardında doğrudan Pakistan hükümetinin olduğu, konuya ilişkin bir soruya cevap veren ülkenin Dışişleri Bakanı Muhammed Asif Khawaja tarafından üstü kapalı şekilde kabul edilmişti.
Pakistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin uluslararası hukuk ve anlaşmaları bu denli hiçe sayarak kanunsuzluk çevresinde gelişmesi kapalı kapılar ardında mafya tipi pazarlıklar mı yapılıyor endişesini doğuruyor.
Pakistan-Türkiye arasında devam eden taarruz tipi ATAK helikopteri pazarlığının içeriği ise merak konusu.