Sırrı Er’in paylaşımları şöyle:
Dostlar şimdi size takipçimin isteğiyle Kemâl Sunal filmlerinden daha komik bir olayı nakledeceğim.
Gülmeyin ama!
“Ablam banka, sendika, sohbet vb. suçlardan 7.5 yıl almıştı. 5 sene yatıp çıktı. Dışarda doğal olarak cezaevindeki arkadaşlarıyla telefonda görüşüyordu.
Mantı ve el işi yapıp satıyordu. Gözaltına alındı. Savcı yurt dışı yasağı ile serbest bıraktı. Akla zarar sorular;
Neden cezaevi arkadaşlarıyla görüşüyorsunuz hâlâ akıllanmadınız mı?
Cevap: Cezaevi arkadaşlarımla görüşmem kadar doğal ne olabilir. Yıllarca aynı koğuşta kaldık.
Filanca örgüt üyesinin (ablanın) kirasını ortaklaşa ödediniz. Bu para yurt dışından örgüt üyelerinden mi geldi? Bu parayı nasıl ve ne maksatla ödediniz? Cezaevinden aynı koğuşta çıkan birisi seni neden arıyor, yeniden mi örgütleniyorsunuz?
Cevap: İçerden çıkan birisinin beni araması kadar doğal ne olabilir. Siz arkadaşınızı aramaz mısınız 5 sene aynı koğuşta kalsanız?
Telefonda bahsettiğiniz zeytin şifre miydi?
(Gerçekten evde zeytin bitti komşusu olan cezaevi arkadaşına zeytin var mı diyor, hepsi bu :))
Kardeşin nerede?
Cevap: Yurt dışında.
Nasıl çıktı, kim aracı oldu?
-Bilmiyorum
Bu Terör örgütüne üye olmaktan pişman mısın?
– Ben hiçbir örgüte üye değilim. Sohbete gittim, Kur’ân okudum. Bunun içinde 5 sene yattım.
Biz örgütü yok edeceğiz, irtibatı olan herkese hesap soracağız.
– Lâkin iddia ettiğiniz örgütle sıkı fıkı olan, ABD’ye ziyarete gidenler Akp’den milletvekili ve bakan. Bize sorduğunuz soruları onlara da sorun.
Savcı: Onları karıştırma, sen sana sorulan sorulara cevap ver. Teyzenin oğlu avukat o da firâri ondan haberin var mı? Yerini biliyor musunuz?
-Yurt dışında diye biliyorum.
Savcı: Watsapp yazışmalarında filanca kişiye “çektiğimiz sıkıntılar günahlarımıza kefâret olur, zâlimler hakkettiğini bulur” demişsiniz. Burada zâlimden kastınız nedir? Kimi kastediyorsunuz?
Cevap: Haksız yere 5 sene hapis yatsanız siz nasıl düşünürdünüz? Zâlim mazluma zulmedendir.
Filanca gün watsaptan cezaevi arkadaşın olan …… ya “huzuru selâmete ermek için fetih okuyalım kaç tane okuyabilirsin” demişsin.
Burda amaç nedir? Bu talimat kimden geldi?