Ümit Nağmeleri, alemlere rahmet olarak yaratılan Peygamber Efendimiz’in (sav), dünyaya teşrifinin kutlanacağı Mevlid Kandili için nostaljik bir klip hazırladı.
Arapçada doğmak ya da doğum zamanı manasına gelen mevlid, Peygamber Efendimiz’in (asm) doğum zamanına dendiği gibi; onu tasvir etmeye, anlatmaya çalışan manzum eserlerin adı olarak da biliniyor.
“Mevlid Kandili” ise, İslâmî gelenekte, Resûl-i Ekrem Nebiyyi Muhterem Efendimiz’in (asm) âlemi şereflendirdiği, gecenin hicri sene-i devriyesi olarak kutlandığı gecenin adıdır.
Âlem-i İslâm’da mevlid merasimi ilk defa, 1171’de, Mısır’da hüküm süren Fatımîler tarafından düzenlenmiştir. Ülkemizde de, daha öncelerine dayanan Mevlid Kandili kutlama geleneği, 1588 yılında, Osmanlı hükümdarı III. Murad tarafından resmen başlatılmıştır.
Bu mübarek gece, Cenab-ı Hakkın Kur’an-ı Kerimde; “Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik” diye hitap ettiği Sevgili Nebî (asm), İlâhî vahyi biz insanlara ileten peygamberler silsilesinin sonuncusu, yani Hâtemül-Enbiya olarak dünyaya arz-ı dîdâr etmiştir.
Peygamber Efendimizin rahmet, merhamet ve adalet anlayışı ümmetini olduğu kadar, bütün insanlığı; hatta bütün mahlûkatı da kuşatmış, şefkat kanatları arasına almıştır.
Ümit Nağmeleri, alemlere rahmet olarak yaratılan Peygamber Efendimiz’in (sav), dünyaya teşrifinin kutlanacağı Mevlid Kandili için nostaljik bir klip hazırladı.
Arapçada doğmak ya da doğum zamanı manasına gelen mevlid, Peygamber Efendimiz’in (asm) doğum zamanına dendiği gibi; onu tasvir etmeye, anlatmaya çalışan manzum eserlerin adı olarak da biliniyor.
“Mevlid Kandili” ise, İslâmî gelenekte, Resûl-i Ekrem Nebiyyi Muhterem Efendimiz’in (asm) âlemi şereflendirdiği, gecenin hicri sene-i devriyesi olarak kutlandığı gecenin adıdır.
Âlem-i İslâm’da mevlid merasimi ilk defa, 1171’de, Mısır’da hüküm süren Fatımîler tarafından düzenlenmiştir. Ülkemizde de, daha öncelerine dayanan Mevlid Kandili kutlama geleneği, 1588 yılında, Osmanlı hükümdarı III. Murad tarafından resmen başlatılmıştır.
Bu mübarek gece, Cenab-ı Hakkın Kur’an-ı Kerimde; “Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik” diye hitap ettiği Sevgili Nebî (asm), İlâhî vahyi biz insanlara ileten peygamberler silsilesinin sonuncusu, yani Hâtemül-Enbiya olarak dünyaya arz-ı dîdâr etmiştir.
Peygamber Efendimizin rahmet, merhamet ve adalet anlayışı ümmetini olduğu kadar, bütün insanlığı; hatta bütün mahlûkatı da kuşatmış, şefkat kanatları arasına almıştır.
Ümit Nağmeleri, alemlere rahmet olarak yaratılan Peygamber Efendimiz’in (sav), dünyaya teşrifinin kutlanacağı Mevlid Kandili için nostaljik bir klip hazırladı.
Arapçada doğmak ya da doğum zamanı manasına gelen mevlid, Peygamber Efendimiz’in (asm) doğum zamanına dendiği gibi; onu tasvir etmeye, anlatmaya çalışan manzum eserlerin adı olarak da biliniyor.
“Mevlid Kandili” ise, İslâmî gelenekte, Resûl-i Ekrem Nebiyyi Muhterem Efendimiz’in (asm) âlemi şereflendirdiği, gecenin hicri sene-i devriyesi olarak kutlandığı gecenin adıdır.
Âlem-i İslâm’da mevlid merasimi ilk defa, 1171’de, Mısır’da hüküm süren Fatımîler tarafından düzenlenmiştir. Ülkemizde de, daha öncelerine dayanan Mevlid Kandili kutlama geleneği, 1588 yılında, Osmanlı hükümdarı III. Murad tarafından resmen başlatılmıştır.
Bu mübarek gece, Cenab-ı Hakkın Kur’an-ı Kerimde; “Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik” diye hitap ettiği Sevgili Nebî (asm), İlâhî vahyi biz insanlara ileten peygamberler silsilesinin sonuncusu, yani Hâtemül-Enbiya olarak dünyaya arz-ı dîdâr etmiştir.
Peygamber Efendimizin rahmet, merhamet ve adalet anlayışı ümmetini olduğu kadar, bütün insanlığı; hatta bütün mahlûkatı da kuşatmış, şefkat kanatları arasına almıştır.
Ümit Nağmeleri, alemlere rahmet olarak yaratılan Peygamber Efendimiz’in (sav), dünyaya teşrifinin kutlanacağı Mevlid Kandili için nostaljik bir klip hazırladı.
Arapçada doğmak ya da doğum zamanı manasına gelen mevlid, Peygamber Efendimiz’in (asm) doğum zamanına dendiği gibi; onu tasvir etmeye, anlatmaya çalışan manzum eserlerin adı olarak da biliniyor.
“Mevlid Kandili” ise, İslâmî gelenekte, Resûl-i Ekrem Nebiyyi Muhterem Efendimiz’in (asm) âlemi şereflendirdiği, gecenin hicri sene-i devriyesi olarak kutlandığı gecenin adıdır.
Âlem-i İslâm’da mevlid merasimi ilk defa, 1171’de, Mısır’da hüküm süren Fatımîler tarafından düzenlenmiştir. Ülkemizde de, daha öncelerine dayanan Mevlid Kandili kutlama geleneği, 1588 yılında, Osmanlı hükümdarı III. Murad tarafından resmen başlatılmıştır.
Bu mübarek gece, Cenab-ı Hakkın Kur’an-ı Kerimde; “Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik” diye hitap ettiği Sevgili Nebî (asm), İlâhî vahyi biz insanlara ileten peygamberler silsilesinin sonuncusu, yani Hâtemül-Enbiya olarak dünyaya arz-ı dîdâr etmiştir.
Peygamber Efendimizin rahmet, merhamet ve adalet anlayışı ümmetini olduğu kadar, bütün insanlığı; hatta bütün mahlûkatı da kuşatmış, şefkat kanatları arasına almıştır.