AKP zulüm rejiminde yüzbinlerce insan KHK ile mesleklerinden ihraç edildi, Mallarına el koydu, hapse atıldı. Cebinde çakı bile olmayan masumlar sosyal soykırım uygulanarak açlığa mahkum edildi. Bunlar yetmemiş olacak ki son zamanlarda yakınları cezaevinde olan ailelere yardım ettiği gerekçesi ile gece yarıları insanların evlerine operasyon düzenlendi. AKP rejiminin emrindeki polis, kadın, erkek, genç, yaşlı demeden asla kendilerine karşı koymayacaklarını bildikleri halde masun insanlara ters gelepçe vurularak gözaltına aldı. Emniyette bir de övünülecek bir şey yapmışçasına müzikli klip hazırlayıp kamuoyuna duyurdu.
Son zamanlarda artış gösteren yardım edenlere yönelik tepki çeken operasyonlarla ilgili Solidarity with OTHERS tarafından“Adalete İhanet: Kamu Düzenini Bozan Ceza Soruşturması” başlıklı rapor yayınlandı.
Gülen Hareketi irtibatı nedeniyle cezaevinde tutulan mahkumların ailelerine maddi yardım temin edenlere yönelik suçlamalar gibi somut örnekler üzerinden analiz yürüten raporda, polis operasyonlarında delil olarak kullanılan unsurların zayıf veya absürt niteliği ortaya konuluyor. Raporda ayrıca, soruşturmalar kapsamında gözaltına alınan kişilere polis sorguları sırasında yönetilen sorular ile söz konusu soruların teşkil ettiği temel hak ihlalleri incelendi.
Raporda ihlallerin sadece uluslararası insan hakları hukuku aykırı olmakla kalmayıp, aynı zamanda demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkelerine de aykırı olduğu vurgulandı. Raporda, Türkiye‘de insan haklarının korunması için Türkiye hükümetine ve uluslararası topluma eylem geçin çağrısı yapıyor.
Solidarity with OTHERS tarafından yayımlanan “Adalete İhanet: Kamu Düzenini Bozan Ceza Soruşturması” başlıklı 21 sayfalık raporun sonuç bölümü ise şöyle:
Söz konusu kişilerin gözaltında tutuldukları sırada sorulan sorular temel insan haklarının ihlalini teşkil etmektedir. Bu ihlaller yalnızca uluslararası insan hakları hukukuna aykırı olmakla kalmayıp aynı zamanda demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkelerini de zedelemektedir.
Sonuç: Türkiye’de İnsan Haklarının Korunması için Türk Hükümeti ve Uluslararası Topluma Eylem Önerileri. Bu raporda sunulan vaka çalışmasının analizine dayanarak, Türkiye’deki Gülen hareketi soruşturmalarının hukuka aykırı bir şekilde yürütüldüğü ve Türk vatandaşlarının temel insan haklarını ihlal ettiği açıktır. Türk hükümeti bu ihlalleri sonlandırmak ve vatandaşlarının haklarını korumak için derhal harekete geçmelidir.
Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir
İlk olarak, Türk hükümeti Gülen hareketiyle bağlantılı olarak gözaltına alınan veya hapsedilen tüm bireylere adil yargılanma ve adil yargılanma haklarının verilmesini sağlamalıdır. Buna yasal temsil hakkı, kendilerine yöneltilen suçlamalar hakkında bilgilendirilme hakkı ve zamanında ve tarafsız yargılanma hakkı da dahildir. Ayrıca, Türk hükümeti kitlesel gözaltına dönüşen uygulamaya son verilmesi için gerekli adımları atmalıdır.
İkinci olarak, uluslararası toplum Türk hükümetini insan hakları ihlallerinden sorumlu tutmak için harekete geçmelidir. Bu, söz konusu ihlallerden sorumlu kişi ve kuruluşlara yaptırım ve kısıtlamalar uygulanmasının yanı sıra, hukuka aykırı olarak gözaltında tutulan tüm kişilerin serbest bırakılmasını savunmayı da içerir.
Üçüncü olarak, Türk hükümeti terörle mücadele tedbirlerinin uluslararası insan hakları hukuku ve standartlarına uygun olmasını sağlamalıdır. Terörle mücadele çabaları insan haklarını ihlal etmek için bir bahane olarak kullanılmamalı ve terörle mücadele için alınan tüm tedbirler orantılı, gerekli ve uluslararası insan hakları standartlarına uygun olmalıdır.
Sonuç olarak, Türkiye’deki Gülen hareketi soruşturmaları hukuka aykırı bir şekilde yürütülmüş ve temel insan haklarının ciddi şekilde ihlal edilmesine neden olmuştur. Türk hükümeti ve uluslararası toplum bu ihlalleri ele almak ve Türk vatandaşlarının haklarını korumak için derhal harekete geçmelidir. Bunun yapılmaması, Türkiye halkına daha fazla zarar vermekten ve ülkede demokrasi ve hukukun üstünlüğünün erozyona uğramasından başka bir sonuç doğurmayacaktır
