AKP ve MHP’nin hazırladığı ‘dezenformasyonla mücadele yasası’ adı verilen, gazetecilik meslek örgütlerinin ‘sansür yasası’ olarak adlandırdığı kanun 18 Ekim’de yürürlüğe girmişti.
Af Örgütü, yazılı bir açıklama yayınlayarak şunları kaydetti: “2023’te yapılması planlanan milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimleri bağlamında bu mevzuat, kamusal istişare alanını açıkça daraltacak yeni bir tehdit oluşturmaktadır.”
ANKA’nın aktardığı açıklamada yasadaki ‘yanıltıcı bilgi’ye üç yıla kadar hapis cezası öngören madde ‘aşırı geniş ve muğlak’ olarak tanımlanarak şöyle devam edildi: “Yasanın içerdiği diğer tedbirler, ülkede ifade özgürlüğü hakkının kullanılmasına yönelik büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Türkiye hükümeti, dezenformasyonla mücadele etmek için insanları suçlu haline getirmek veya başka bir şekilde susturmak yerine güvenilir, muteber, nesnel ve erişilebilir bilginin herkese ulaşmasını sağlama çabalarını artırmalıdır.
Uluslararası insan hakları hukuku ve standartları uyarınca, ‘gerçeğe aykırı bilgi’ veya ‘panik’ gibi muğlak ve belirsiz kavramlara dayalı olanlar da dahil olmak üzere bilginin yayılmasına genel yasaklar getiren kısıtlamalara izin verilemez. Bununla birlikte, yasanın öngördüğü sert cezalar, kamuoyu ve basın üzerinde caydırıcı bir etki yaratarak misilleme kaygısıyla oto sansüre yol açma riski taşıyor. Bu nedenle Uluslararası Af Örgütü, Türkiye’yi, söz konusu mevzuatı yürürlükten kaldırmaya ve dezenformasyonla mücadele amacı taşıyan yasalar dahil olmak üzere ifade özgürlüğü hakkını düzenleyen tüm yasaları Türkiye’nin uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerine uygun hale getirilmesini sağlamaya çağırmaktadır.”