DEVA Partili Mustafa Yeneroğlu, HDP’nin yürüyüşünün ve 15 Temmuz gazilerinin eyleminin engellenmesiyle ilgili, “Ülkemiz, hukukun üstünlüğünün yerine keyfiliklerin hüküm sürdüğü ciddi bir kriz halindedir” dedi.
“BARIŞÇIL TOPLANTIYA TAHAMMÜL DEMOKRASİNİN GEREĞİ”
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının, demokratik toplumun temel değerleri arasında yer aldığını kaydeden Yeneroğlu, şunları kaydetti: “Bireylerin ortak fikirlerini birlikte savunmak ve başkalarına duyurmak için bir araya gelebilme imkânını korumayı amaçlamaktadır. İfade özgürlüğünde olduğu gibi toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı da sadece toplumun geneli tarafından savunulan ve kabul gören görüş ve fikirleri korumakla yetinmez. Aksine toplumun genelini rahatsız edebilecek yahut onların belirli düzeyde tepkilerini çekebilecek bazı fikirleri savunma amacıyla da toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlenebilir.
Anayasa Mahkemesi içtihatları gereği, bir toplantı veya gösteri yürüyüşünde açıklanan düşünce ve görüşlerin sırf çoğunluk ya da siyasal iktidar tarafından benimsenmemesi veya onlarda rahatsızlık uyandırması nedeniyle yasaklanması mümkün değildir. İfade edilen görüş ve eleştiriler ne derece sert ve rahatsız edici olursa olsun, şiddet içermediği ve barışçıl niteliğini koruduğu müddetçe, yetkili makamların her türlü toplantı ve gösteri yürüyüşüne tahammül göstermesi ve hoşgörüyle yaklaşması demokrasinin asli gereğidir.”
“İKTİDARIN KENDİ GİBİ DÜŞÜNMEYENLERİ TERÖR İLE İLİŞKİLENDİRMESİ OTORİTERLEŞMENİN EN AÇIK KANITI”
Vatandaşların en temel anayasal haklarını dahi kullanamaz duruma geldiğini belirten DEVA Partisi Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, “Son günlerde ülkemiz; anayasasızlaştırma ve otoriterleşmenin etkisiyle anayasal hakların dahi kullanılamadığı, hukukun üstünlüğünün yerine keyfiliklerin hüküm sürdüğü ciddi bir kriz halindedir. Vatandaşlarımız düşüncelerini özgürce ifade ederek iktidarı eleştiremeyecek duruma gelmiştir. İktidarın kendisini eleştiren her ses ve görüşe kendisini kapatarak; baskı ve korku politikaları ile kendisi gibi düşünmeyenleri terör ile ilişkilendirmesi kötü yönetiminin ve otoriterleşmesinin en açık kanıtıdır” dedi.
DEVA Partili Mustafa Yeneroğlu, HDP’nin yürüyüşünün ve 15 Temmuz gazilerinin eyleminin engellenmesiyle ilgili, “Ülkemiz, hukukun üstünlüğünün yerine keyfiliklerin hüküm sürdüğü ciddi bir kriz halindedir” dedi.
“BARIŞÇIL TOPLANTIYA TAHAMMÜL DEMOKRASİNİN GEREĞİ”
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının, demokratik toplumun temel değerleri arasında yer aldığını kaydeden Yeneroğlu, şunları kaydetti: “Bireylerin ortak fikirlerini birlikte savunmak ve başkalarına duyurmak için bir araya gelebilme imkânını korumayı amaçlamaktadır. İfade özgürlüğünde olduğu gibi toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı da sadece toplumun geneli tarafından savunulan ve kabul gören görüş ve fikirleri korumakla yetinmez. Aksine toplumun genelini rahatsız edebilecek yahut onların belirli düzeyde tepkilerini çekebilecek bazı fikirleri savunma amacıyla da toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlenebilir.
Anayasa Mahkemesi içtihatları gereği, bir toplantı veya gösteri yürüyüşünde açıklanan düşünce ve görüşlerin sırf çoğunluk ya da siyasal iktidar tarafından benimsenmemesi veya onlarda rahatsızlık uyandırması nedeniyle yasaklanması mümkün değildir. İfade edilen görüş ve eleştiriler ne derece sert ve rahatsız edici olursa olsun, şiddet içermediği ve barışçıl niteliğini koruduğu müddetçe, yetkili makamların her türlü toplantı ve gösteri yürüyüşüne tahammül göstermesi ve hoşgörüyle yaklaşması demokrasinin asli gereğidir.”
“İKTİDARIN KENDİ GİBİ DÜŞÜNMEYENLERİ TERÖR İLE İLİŞKİLENDİRMESİ OTORİTERLEŞMENİN EN AÇIK KANITI”
Vatandaşların en temel anayasal haklarını dahi kullanamaz duruma geldiğini belirten DEVA Partisi Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, “Son günlerde ülkemiz; anayasasızlaştırma ve otoriterleşmenin etkisiyle anayasal hakların dahi kullanılamadığı, hukukun üstünlüğünün yerine keyfiliklerin hüküm sürdüğü ciddi bir kriz halindedir. Vatandaşlarımız düşüncelerini özgürce ifade ederek iktidarı eleştiremeyecek duruma gelmiştir. İktidarın kendisini eleştiren her ses ve görüşe kendisini kapatarak; baskı ve korku politikaları ile kendisi gibi düşünmeyenleri terör ile ilişkilendirmesi kötü yönetiminin ve otoriterleşmesinin en açık kanıtıdır” dedi.
DEVA Partili Mustafa Yeneroğlu, HDP’nin yürüyüşünün ve 15 Temmuz gazilerinin eyleminin engellenmesiyle ilgili, “Ülkemiz, hukukun üstünlüğünün yerine keyfiliklerin hüküm sürdüğü ciddi bir kriz halindedir” dedi.
“BARIŞÇIL TOPLANTIYA TAHAMMÜL DEMOKRASİNİN GEREĞİ”
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının, demokratik toplumun temel değerleri arasında yer aldığını kaydeden Yeneroğlu, şunları kaydetti: “Bireylerin ortak fikirlerini birlikte savunmak ve başkalarına duyurmak için bir araya gelebilme imkânını korumayı amaçlamaktadır. İfade özgürlüğünde olduğu gibi toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı da sadece toplumun geneli tarafından savunulan ve kabul gören görüş ve fikirleri korumakla yetinmez. Aksine toplumun genelini rahatsız edebilecek yahut onların belirli düzeyde tepkilerini çekebilecek bazı fikirleri savunma amacıyla da toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlenebilir.
Anayasa Mahkemesi içtihatları gereği, bir toplantı veya gösteri yürüyüşünde açıklanan düşünce ve görüşlerin sırf çoğunluk ya da siyasal iktidar tarafından benimsenmemesi veya onlarda rahatsızlık uyandırması nedeniyle yasaklanması mümkün değildir. İfade edilen görüş ve eleştiriler ne derece sert ve rahatsız edici olursa olsun, şiddet içermediği ve barışçıl niteliğini koruduğu müddetçe, yetkili makamların her türlü toplantı ve gösteri yürüyüşüne tahammül göstermesi ve hoşgörüyle yaklaşması demokrasinin asli gereğidir.”
“İKTİDARIN KENDİ GİBİ DÜŞÜNMEYENLERİ TERÖR İLE İLİŞKİLENDİRMESİ OTORİTERLEŞMENİN EN AÇIK KANITI”
Vatandaşların en temel anayasal haklarını dahi kullanamaz duruma geldiğini belirten DEVA Partisi Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, “Son günlerde ülkemiz; anayasasızlaştırma ve otoriterleşmenin etkisiyle anayasal hakların dahi kullanılamadığı, hukukun üstünlüğünün yerine keyfiliklerin hüküm sürdüğü ciddi bir kriz halindedir. Vatandaşlarımız düşüncelerini özgürce ifade ederek iktidarı eleştiremeyecek duruma gelmiştir. İktidarın kendisini eleştiren her ses ve görüşe kendisini kapatarak; baskı ve korku politikaları ile kendisi gibi düşünmeyenleri terör ile ilişkilendirmesi kötü yönetiminin ve otoriterleşmesinin en açık kanıtıdır” dedi.
DEVA Partili Mustafa Yeneroğlu, HDP’nin yürüyüşünün ve 15 Temmuz gazilerinin eyleminin engellenmesiyle ilgili, “Ülkemiz, hukukun üstünlüğünün yerine keyfiliklerin hüküm sürdüğü ciddi bir kriz halindedir” dedi.
“BARIŞÇIL TOPLANTIYA TAHAMMÜL DEMOKRASİNİN GEREĞİ”
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının, demokratik toplumun temel değerleri arasında yer aldığını kaydeden Yeneroğlu, şunları kaydetti: “Bireylerin ortak fikirlerini birlikte savunmak ve başkalarına duyurmak için bir araya gelebilme imkânını korumayı amaçlamaktadır. İfade özgürlüğünde olduğu gibi toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı da sadece toplumun geneli tarafından savunulan ve kabul gören görüş ve fikirleri korumakla yetinmez. Aksine toplumun genelini rahatsız edebilecek yahut onların belirli düzeyde tepkilerini çekebilecek bazı fikirleri savunma amacıyla da toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlenebilir.
Anayasa Mahkemesi içtihatları gereği, bir toplantı veya gösteri yürüyüşünde açıklanan düşünce ve görüşlerin sırf çoğunluk ya da siyasal iktidar tarafından benimsenmemesi veya onlarda rahatsızlık uyandırması nedeniyle yasaklanması mümkün değildir. İfade edilen görüş ve eleştiriler ne derece sert ve rahatsız edici olursa olsun, şiddet içermediği ve barışçıl niteliğini koruduğu müddetçe, yetkili makamların her türlü toplantı ve gösteri yürüyüşüne tahammül göstermesi ve hoşgörüyle yaklaşması demokrasinin asli gereğidir.”
“İKTİDARIN KENDİ GİBİ DÜŞÜNMEYENLERİ TERÖR İLE İLİŞKİLENDİRMESİ OTORİTERLEŞMENİN EN AÇIK KANITI”
Vatandaşların en temel anayasal haklarını dahi kullanamaz duruma geldiğini belirten DEVA Partisi Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, “Son günlerde ülkemiz; anayasasızlaştırma ve otoriterleşmenin etkisiyle anayasal hakların dahi kullanılamadığı, hukukun üstünlüğünün yerine keyfiliklerin hüküm sürdüğü ciddi bir kriz halindedir. Vatandaşlarımız düşüncelerini özgürce ifade ederek iktidarı eleştiremeyecek duruma gelmiştir. İktidarın kendisini eleştiren her ses ve görüşe kendisini kapatarak; baskı ve korku politikaları ile kendisi gibi düşünmeyenleri terör ile ilişkilendirmesi kötü yönetiminin ve otoriterleşmesinin en açık kanıtıdır” dedi.