Onlar çalışma koşullarının düzeltilmesi ve haklarının verilmesi için protesto eylemi yaptılar.
Polis ve jandarma koğuşlarını bastı gözaltına alındı. 3. Havalimanı işçilerinin tutuklanmasına tepki gösteren avukatlar, “Dosyada hiçbir işçi ile ilgili somut bir tespit bulunmamakta. Sorgu hakimi genel ve soyut beyanlarla tutuklama kararı vermiştir” dedi.
İstanbul 3’üncü Havalimanı şantiyesinde çalışan 24 inşaat işçisi çalışma koşullarının düzeltilmesi amacıyla eylem yaptıkları için tutuklandı. Tutuklanan işçilerin avukatları toplantısı düzenledi. Açıklamayı yapan avukat Songül Beydilli, yaşanan süreci, işçilerin taleplerine güvenlik güçlerinin müdahalesini anlattı. İşçilerin uykularından uyandırılarak gözaltına alındığını hatırlattı.
Tutuklanan işçilerin avukatlarından açıklama: “Bizler, işçileri hiç bir koşulda yalnız bırakmayacağız ve hak mücadelerine desteği her düzeydeki girişimlerle sürdüreceğiz” #TutuklanİşçilerSerbestBırakılsın #KöleDeğiliz pic.twitter.com/CWB2swiLbn
— İnşaat-İş Sendikası (@insaatsendika) 21 Eylül 2018
Beydilli, işçilerin konteynerlerde dövüldüğünü, hakaret ve tehditlere maruz kaldığını söyledi. İşçilerin avukatla savunma hakkı hatırlatılmadan ifade alınmaya zorlandığını belirten Beydilli, şöyle devam etti:
“Bu uygulama, AİHM kararları uyarınca işkencedir. Daha yakalama ve gözaltı aşamasında, tarafsızlık ve bağımsızlık ilkesi çiğnenmiş, işveren çıkarlarının bekçiliği yapılmıştır.”
Avukatlar olarak, işçilerin gözaltı sürecinde karakolun içine dahi alınmadıklarını, saatlerce dışarıda bekletildiklerini dile getiren Beydilli, şunları söyledi:
“18 Eylül salı günü saat 13.00 civarı 43 işçi Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Savcılığı’na çıkarılmıştır. Adliyeye girişte, bizzat gözlemlediğimiz üzere işçiler darp edilmiştir. Savcılık ve hakimlik tarafından soruşturma dosyasını tam olarak incelememize izin verilmemiştir. Hiç bir tutuklama nedeni olmadığı halde 24 işçi tutuklanmış, 19 işçi adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştır.”
Beydilli, “İşçilere yöneltilen 2911 sayılı yasaya aykırılık, kamu görevini yaptırmamak için direnme, mala zarar verme, çalışma hürriyetini engelleme” suçlamalarının gerçek olmadığını belirterek, “Bu suçlamaların erteleme ve HAGB kapsamında olması nedeniyle hiç biri tutuklama nedeni değildir. Bu delillerin hiç birinde tutuklamayı gerektiren bir bilgi yoktur. Dosyada hiçbir işçi ile ilgili somut bir tespit bulunmamaktadır” dedi.
Sorgu hakimi olarak görevlendirilen hakimin “müstemir” yetkisinin olmadığı, sorgunun yapıldığı Gaziosmanpaşa 2’nci Sulh Ceza Mahkemesi’nin görevli hakimi olmadığı taraflarında tespit edildiğini vurgulayan Beydilli, “Bu durum ve sorgu sürecinde müvekkillerimize ve müdafilerine yaklaşımlarıyla bir arada değerlendirildiğinde yargıya müdahale kaygımızı oldukça güçlendirmektedir” yorumunu yaptı.