Bireysel silahlanma
Ortadoğu, aynı zamanda bir şiddet coğrafyasıdır. Savaşlar, çatışmalar, darbeler… Bitmek bilmeyen bir şiddet sarmalı içinde yaşıyoruz.
Türkiye de bu coğrafya içinde ve neredeyse 10 yılda bir darbe veya darbe girişimi yaşamış bir ülke.
30 yılı aşkındır devam eden çatışmalar, neredeyse ülkenin her yerinde hissedilir durumda. Hemen her gün çatışma haberleri izliyoruz, doğal olmayan ölümlerin haberlerini okuyoruz.
Türkiye’nin dünyanın en güçlü ordularından birine sahip olduğu her fırsatta söylenir. Her erkek yurttaş, 20 yaşına geldiğinde o güçlü ordu içinde yerini alıyor.
İstisnaları hariç, neredeyse her erkek askere gitmiş ve silah kullanmayı öğrenmiş oluyor. Askerliği süresince silahla yatıp, silahla kalkmış oluyor. 30’lu yaşlarında neredeyse her erkeğin silah kullanmayı bildiği bir ülkede yaşıyoruz.
Silah tam olarak hayatımızın içinde. Düğünlerde, asker uğurlamalarda ve daha pek çok yerde silah kullanıldığını görebiliyoruz. Arazi anlaşmazlığı yüzünden, alacak verecek tartışmaları nedeniyle hatta trafikte korna çaldığı veya yol vermediği için…
Ancak bu silahlar Türkiye için ciddi bir tehlike.Hemen her gün bireysel silahlanmanın neden olduğu ölüm haberlerini okur olduk.
İçişleri Bakanlığının verilerine göre, 2017’nin ilk 3 ayında sivil vatandaşların kullandığı ruhsatlı silah sayısı yüzde 10’luk bir artışla 338 bin 52 oldu.
Ruhsatlı silahların illere göre dağılımını şöyle sıralandı:
İstanbul 71 bin 202
Ankara 50 bin 84
İzmir 12 bin 574
Trabzon 10 bin 273
Gaziantep 10 bin 63
Antalya 8 bin 171
Kocaeli 7 bin 918
Konya 7 bin 462
Diyarbakır 6 bin 119.
Bakanlık verilerine göre, 300 binden fazla sivil vatandaşta silah bulunuyor.
Bireysel silahlanmaya karşı çalışmalarıyla tanınan Umut Vakfı, tehlikenin boyutlarına dikkat çekiyor. Vakfın verilerine göre, her yıl 4 binden fazla insan bireysel silahlarla hayatını kaybediyor.
Vakfın 2016 raporuna göre ise Türkiye’de yüzde 85’i ruhsatsız olmak üzere en az 20 milyon dolayında bireysel silah bulunduruluyor. Bunların 2.5 milyonu ruhsatlı, 17 milyonu ise ruhsatsız.
Bölgelere göre şiddet haritası da çıkartılmış. Marmara bölgesinde 647 olay yaşanmış, 246 olayla İstanbul birinci sırada bulunuyor. Marmara bölgesini 422 olayla Karadeniz izliyor.
404 olay İç Anadolu’da, 393 olay ise Akdeniz’de yaşanmış. Hemen her bölgede düzenli artış var. İllere göre bakıldığında ise İstanbul’u Samsun ve Adana izliyor. Türkiye’nin her bölgesinde tablo benzer.
Vakfın verilerine göre, Eylül 2017’ye kadar ateşli silahlarla işlenen 2 bin 525 olayda bin 575 kişi öldü, 2 bin 670 kişi yaralandı.
Son iki yılda, bireysel silahlarla işlenen suçların yüzde 74’ünde ateşli silahlar kullanılırken, bu oran 2017’de neredeyse yüzde 80’e çıktı.
Diziler, oyunlar sayesinde silahlarla ilgili pek çok şey öğrenebilirsiniz. Sadece silahlar değil, bombalar, patlayıcılar. Biraz da merak salmışsanız işler oldukça kolaylaşıyor.
Türkiye’de geçtiğimiz yıl arazi anlaşmazlığı yaşadığı birinin evine el bombası attan oldu. Babasının iş yerine bombalı paket gönderen de oldu.
Ruhsatlı silah için yapılacak işlemler pek zor sayılmaz. En yüksek harç, 5 yıl için 4 bin TL civarında. Evrak işleri artık zaten oldukça kolay. Bazı meslek grupları için daha kolay silah ruhsatı alınıyor. Silah almak ise oldukça basit.
Türkiye’de internetten silah satışı yasak. Ancak silah satanla silah alanları bir araya getiren internet siteleri mevcut. Silahı alamıyorsunuz ama silah satmak isteyene ulaşmanız mümkün. Yani silaha ulaşmak oldukça kolay.
Silah satışında ün salmış markalar var. Satış mağazalarına gidip silah satın alabilirsiniz. Devletin resmi kurumu da silah satışı yapıyor. İnternette silahlanmanın bir hak olduğunu, silah satışı konusunda kolaylıklar gösterilmesi gerektiğini savunan sivil gruplar da mevcut.
Tehlike aslında oldukça büyük. Hiç tahmin etmediğiniz kimselerin üzerinde veya evlerinde silah bulunabiliyor. Biraz etrafınızı kolaçan etmeniz yeterli.
Yusuf bey 70 yaşında bir esnaf. Yaklaşık 40 yıldır aynı dükkanda ve aynı işi yapıyor. Tabancasını, bulunması çok zor olmayan bir bölmeden çıkartıyor. Hiç kullanıp kullanmadığını soruyorum. Kullanmadığını söylüyor: “Sevmem ben böyle şeyleri.”
Neden taşıdığını soruyorum; “Bu hayatta başına ne geleceği belli olmaz” diye yanıtlıyor. Silah ruhsatsız. Nereden bulduğunu soruyorum; “O kolay iş. Bir esnaf arkadaşın borcu vardır. Borca karşılık aldım” diyor.
Evine hırsız girmesi dışında, hayatında silah taşımasını gerektirecek bir olumsuzluk söz konusu değil.
İsmini vermek istemeyen doktor ise evinde iki tane tüfek bulunduruyor. Doktor olduğu için silah ruhsatı alması daha kolay. İkisi de gördüğünüzde dahi korkmanıza neden olabiliyor. Bir tanesi bin 500 TL, diğerinin ise daha iyi bir silah olduğunu söylüyor. Fiyatı yaklaşık 3 bin TL civarında.
Av için aldığını ve ara sıra ava gittiğini söylüyor. Beraber ava gittiği bir arkadaş grubu var. Av için alınan tüfeklerin asıl amacı güvenlik. Güvenlik meselesi avlanmadan daha çok yer tutuyor sohbetimizde:
“Güvenlik için de bulunduruyorum. Bu ülkede ne olacağı belli olmaz. Ailemin güvenliğini de sağlamam gerekiyor. Suç işlemek için değil elbette. Kimse ruhsatlı silahıyla suç işlemez. Tehlikeli olan ruhsatsız silahlar zaten. Ama yarın öbür gün memlekette işler karşılığında, yağmalar veya sokaklarda çatışmalar başladığında ne yapacağız. Kendi güvenliğimi kendim sağlamam gerekiyor.”
Türkiye’de bireysel silahlanmanın önüne geçilmesi konusunda hükümetin aktif bir politikası olduğu söylenemez.
Pendik’te 21 yaşındaki Mustafa Yetgin, 13 Ekim’de 17 yaşındaki Helin Palandöken, Cemil Yıldız ve Deniz Morsümbül’e pompalı tüfekle ateş etmişti.
Palandöken hayatını kaybederken, Yıldız ve Morsümbül yaralanmıştı. Olay günlerce konuşulmuş, cinayetin ardından bireysel silahlanma tartışmaları yeniden gündeme gelmişti.
Ancak, CHP’nin bireysel silahlanmanın araştırılması için parlamentoya sunduğu araştırma önergesi reddedilmişti.
Ayrıca silah almanın kolay olması, cezaların caydırıcı olmaması bunun en büyük göstergesi. Hükümet sadece denetimleri sıklaştıracak adımlarla yetiniyor.
Önlem alınmadığı sürece silah alımları devam edecek. Ruhsatlı veya ruhsatsız elde edilen silahlar, en ufak tartışmada kullanılır duruma geliyor. Ölümlere neden oluyor. Silahlanmanın büyüyen boyutlarının yol açtığı tehlikelerin en çok görünür olduğu ülke ABD.
Sık sık bireylerin yaptığı toplu katliamlar yaşanıyor. Silahlanmaya karşı verilen mücadele artık etkili olamıyor. Türkiye için de tehlikenin boyutları giderek artmakta.
Hükümet, bireysel silahlanma konusunda önlem almak gerektiğine karar verene dek daha pek çok kez silahların yol açtığı ölümleri duymaya devam edeceğiz.
Ahval-Uygar Gültekin