Türkiye ile ABD arasında 15 Temmuz darbe girişiminden önce başlayan Fethullah Gülen’in iadesi konusu hâlâ sürüncemede devam ederken yeni bir iade krizini başlatacak haber basına yansıdı.
Amerika’nın Sesi’nde yer alan habere göre mahkeme, kararını mültecilerin işkence veya ölüm tehdidi altında kendi ülkelerine geri gönderilmelerini engelleyen, ‘Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Sözleşme’ye dayandırıyor. Ancak ABD İç Güvenlik Bakanlığının, mahkemenin Parlak’ın Türkiye’ye iadesinin ertelenmesi kararına itiraz ettiği belirtiliyor.
Parlak’ın Türkiye’ye hemen iade edilmesi gerektiğini savunan bakanlık yetkililerinin, geçen hafta Göçmenlik Mahkemesi Hakimi Katheryn De Angelis’in aldığı erteleme kararını temyiz etmek için bir üst mahkemeye başvuruda bulunduğu kaydediliyor.
ABD hükümetinin itirazında, “hakimin elindeki delilleri iyice tartmadan karar verdiği” görüşünün vurgulandığı ifade ediliyor.
2017 yılında Türkiye’ye iade edilmesi gereken Parlak, geçen yıl yeniden mahkemeye başvurup, gönderilirse işkence göreceği, öldürülebileceğini söylemişti.
Parlak için ilk olarak 14 yıl önce Detroit Göçmenlik Mahkemesi Türkiye’ye iade edilmesine karar vermişti. Son olaraksa Parlak’ın ABD’den Türkiye’ye iadesi 17 Mart 2017 tarihine kadar ertelenmişti. Parlak’ın, Türkiye’ye iadesi için sürenin dolmasına rağmen gerçekleşmemesinin nedeninin mahkemeye yaptığı yeni bir başvuru olduğu ortaya çıktı.
1988 yılında iki Türk askerinin öldüğü çatışma sonrasında yakalanan Parlak, Türkiye’de terör suçundan bir süre cezaevinde kaldıktan sonra ABD’ye yerleşip, Michigan eyaletinde restoran işletmeciliğine başlamıştı.
Türkiye, Parlak’ın cezasının tam olmadığını tespit ettikten sonra iadesi için Amerikan Adalet Bakanlığı’na resmi başvuruda bulunmuştu.
Parlak’ın Türkiye’ye iade edilmemesi için bazı senatör ve Temsilciler Meclisi üyeleri devreye girmişti. Kongre’ye yapılan başvuruda Parlak’ın Türkiye’ye iade işleminin dondurulması istendi. Parlak’ın ABD’de kalabilmek için 1999’da yaptığı ‘Yeşil Kart’ başvurusu, yetkililerden terör bağlantılı geçmişini sakladığının ortaya çıkmasının ardından iptal edilmişti.
Parlak daha sonra yalan beyan vermekten sınır dışı talebiyle tutuklanarak cezaevine kondu. Michigan’da 10 ay hapis yatan Parlak, daha sonra 50 bin dolar karşılığında tutuksuz yargılanmak üzere kefaletle serbest bırakıldı.
Parlak’ın yaşadığı Michigan eyaletinde Türkiye’ye iade edilmesine engel olmak için Amerikan medyasında da yoğun bir kampanya başlatılmıştı.
Eski Demokrat Senatör Carl Levin ile Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi Üyesi Fred Upton tarafından sunulan tasarıda, İbrahim Parlak için, “O örnek bir göçmen, iyi bir yurttaş olmuştur” denilmişti.
Parlak’ın, Türkiye’ye iadesini önlemek amacıyla, ABD Kongresi’ne Amerikan vatandaşı olması için Levin ve Upton tarafından birkaç kez tasarı sunulsa da bunlar kabul edilmemişti.
Amerika’nın Sesi’nin aktardığına göre Parlak’ın, PKK adına 1980-1988 yıllarında Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde propaganda çalışmaları yaptığı, daha sonra PKK’nin çeşitli kamplarında askeri eğitim gördüğü ileri sürülüyor.
İddiaya göre Parlak, Türkiye’de yakalanmadan önce Suriye’de bir örgüt evinde Abdullah Öcalan’la buluştu. Öcalan’la buluşmasının ardından, aralarında PKK’nın lider kadrosundan olan Murat Karayılan’ın da bulunduğu bir grup PKK’li ile bazı eylemler yapmak için Suriye sınırından Türkiye’ye sızmak istediği iddia edildi.
Haberde, Parlak hakkında şu ifadelere yer veriliyor:
“Sınırda Türk güvenlik güçlerinin PKK’lileri fark etmesinin ardından çatışma çıktı ve iki Türk askeri çatışmada öldü. Çatışmadan sonra, Murat Karayılan kaçtı, yakalanan İbrahim Parlak, 18 ay hapis yattıktan sonra ABD’ye kaçtı ve siyasi iltica talebinde bulundu. Parlak’ın ABD’ye yerleşmesinden sonra Malatya ‘Devlet Güvenlik Mahkemesi’ (DGM), Parlak’ı 6 yıl hapse mahkum etmiş, cezasını tamamlaması için gıyabında tutukluma emri çıkartarak, ABD makamlarından Parlak’ın Türkiye’ye iadesini talep etmişti.”
