Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) işçi sendikalarına yolladığı “Tüketici Fiyat Endeksi” (TÜFE) başlıklı sunumda kullanılan üslup ve yazım yanlışları özellikle sosyal medyada çokça tepkiye yol açtı.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) tarafından kamuoyu ile paylaşılan sunumda Türkçenin agresif ve yanlış kullanımı ile ve ünlem işareti gibi öğelerin de var olması, sunumun resmiyetten uzak ve öfkeli bir üsluba sahip olduğu şeklinde yorumlandı.
Sunumda artan veri miktarlarının “ağır iş yükü” getirdiği belirtildi ve “Hesap ucu ucuna yetişirken, kalkıp bir de bir anlatıcılığı olmayan fiyatlar hesaplamaktan vazgeçtik” ifadeleri kullanıldı.
TÜİK’in sunumunda, toplam verinin yüzde 50’sinin dijital olarak toplanmasından dolayı “veri miktarının” kat kat arttığı belirtildi.
Karmaşık ifadelere yer verilen ve kullanılan dil açısından anlaşılması güç olan sunumda, TÜİK’in her ayın üçüncü gününde enflasyon rakamları açıklamasının dünyada örneği olmadığı savunuldu.
Sunumda, bazı ülkelerin ayın 7’sinde, diğer ülkelerin ise ayın 10 ila 15’i arasında enflasyon rakamlarını açıkladığı ifade edildi. Ayrıca, Türkiye’deki “şirket kârlarının” enflasyonu yukarı çektiği belirtildi.
“Türkiye’de şirket kar artışları fahiş, yurtdışında değil” dendi.
TÜİK’in “şeffaf bir kurum olduğu”nun ifade edildiği sunumda iki olasılıktan bahsedildi.
Sunumda, “En şeffaf ülkelerin başındayız. 2 olasılık vardı, ya daha da şeffaflık (ki en şeffafız ve yetmiyordu) ya da daha az tartışma çıkaracak bir düzeye dönmek” ifadelerine yer verildi.
TÜİK sunumunda “Neden fiyat açıklamaktan vazgeçtik?” ara başlıklı bölümde, “ürün fiyatlarının aylık ortalama fiyatları içerdiği ve bu nedenle de bir sonraki ayın başında cari durumu yansıtmayabileceği” öngörüsüyle hareket edildiği belirtildi.
Mevsimsel geçişkenliği olan meyve-sebze ve giyim gibi ürünlerin cari durumu yansıtmayacağı vurgulandı.
Öte yandan, 3-4 çeşit domatesin olması da “yanlış algılamaya sebep olan şeylerdi” şeklinde ifade edildi.
“Enflasyonun 45 olmasıyla 75 olması arasında fark yok”
TÜİK Başkanı Erhan Çetinkaya 9 Temmuz Salı günü basın mensuplarına yaptığı sunum sırasında “enflasyonun yüzde 75 olmasıyla yüzde 45 olması arasında bir fark olmadığını” söyledi.
Çetinkaya, “Bu tartışılsın diye söylemiyorum ama enflasyonun yüzde 75 olmasıyla yüzde 45 olması arasında nasıl bir fark var bunu bir irdelemek lazım. Bana sorarsanız bir fark yok. Fiyatlar yine artıyor” diye konuştu.
TÜİK’in enflasyon hesap defteri
Ekonomim yazarı Alaattin Aktaş 8 Temmuz tarihli ‘İşte TÜİK’in devlet sırrı gibi sakladığı madde fiyatları’ başlıklı yazısında, TÜİK’in Nisan 2022’de açıkladığı ve Haziran 2024’te baz alınan fiyatlarına yer verdi.
Aktaş’ın yazısında yayınladığı TÜİK’in baz aldığı fiyat tablosuna göre, Nisan 2022’de 1408 TL olan kira fiyatı, Haziran 2024’te 5844 TL olarak belirtildi.
Tabloda Haziran 2024 için yurt ücretleri 456 TL olarak kaydedilirken, uzman doktor muayene ücreti ise 33 lira 69 kuruş olarak belirtildi.
TÜİK, Haziran 2022’de enflasyon sepetindeki maddelerin fiyatını açıklamayı durdurdu.
Haberin kaynağına buradan ulaşabilirsiniz