Henüz 28 Kasım günü Beyaz Saray tarafından onaylanan Trump ile Erdoğan görüşmesi, Trump uçağa bindikten sonra yolda iptal edildi ve onun yerine ‘pull aside’ bir görüşme yapılacağı açıklandı.
Yani ayaküstü, kısa bir yüzleşme olacak. Bu görüşmede derinlenmesine bir konunun konuşulması pek mümkün olmayacak. Bu görüşmenin tümüyle iptal edilmesinin daha nazik şekli.
Bu iptalin nedenini tahmin edebilmek için son günlerde olan bazı gelişmeler bakmamız gerekiyor. Bu gelişmelerde muhtemelen elimizde yeteri kadar işaret bulunuyor.
Ankara’dan gelen tepkilerin ve kararların sürekli ABD ile bir çatışmaya doğru gittiğini gösteren bu gelişmeler, Beyaz Saray’a ‘neden bir görüşme yapalım?’ dedirtip, iki lider arasındaki görüşmeyi iptal etmiş olabilir.
Öncelikle, Cumhurbaşkanı Erdoğan bu hafta, 27 Kasım salı günü sabahı, Meclis’teki AKP grubuna yaptığı konuşmada, Suriye konusuna değindi ve IŞİD’in büyük devletler tarafından bölgeyi karıştırmak için kullanılan ‘birtakım küçük çeteler’ ve ‘kalıntılar’ olduğunu ifade etti.
Böylece Suriye’de asker bulunduran ve bu güçlerinin hemen hepsini Kürtlerin bulunduğu kuzeydoğuda tutan, ayrıca yine Türkiye ile sınırı olan bu Kürt bölgelerin hepsine beşer tane ‘nöbet’ kulesi kuracağını açıklayan ABD’nin bu bölgede IŞİD’i bahane olarak kullandığını ifade etmiş oldu.
Erdoğan o konuşmada şunları söylemişti :
‘’Buradan tüm dünyaya sesleniyor ve diyorum ki; Suriye’de DEAŞ yoktur. Sadece DEAŞ görüntüsü altında bu ülkeyi ve bölgeyi karıştırmak için yedekte bekletilen, eğitilen, donatılan, varlıklarını sürdürmelerine izin verilen birtakım küçük çeteler vardır. Bölgenin petrolünü işletmek için DEAŞ bahanesiyle işgallerini sürdüren diğer terör örgütleri ve onları destekleyen güçler, bulundukları yerlerden çıkarlarsa mesele kendiliğinden çözülecektir.”
Erdoğan, Suriye’deki IŞİD sorunu ve diğer sorunlar için en büyük müttefiği (en azından yakın zamana kadar Türkiye’nin en büyük müttefiği olarak kabul edilen) ABD’yi gösteriyordu.
Yine 27 Kasım tarihinde yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısının ardından yapılan açıklamada da Erdoğan başkanlığında ve etkisindeki bu kurul ABD’yi hedefleyen kararındaSuriye’deki ciddi tehdidin aslında ‘Fırat’ın doğusundan’ geldiğini söyleyerek ABD’yi yine hedef almıştı.
Bunun yanısıra yine Erdoğan Arjantin’e hareket etmeden önce hem kendisi hem de dışişleri bakanı Çavuşoğlu vasıtasıyla 2018 yılında defalarca tekrarlandığı gibi bir kez daha Rusya’dan S-400 hava savunma sistemini alacağını söyledi.
Bu teslimatın 2019’da olacağını ve alışverişin yerel para birimi ile olacağını da sözlerine ekledi. Yıllardır Washington’ın yaptığı uyarıların kulak arkası edildiği, Erdoğan’ın Arjantin’e gitmesinden bir gün önce Erdoğan tarafından dile getirildi.
Geçen hafta ise Putin Türkiye’yi ziyaret etmiş, ABD ve AB’nin beğenmediği ve istemediği, Rusya’nın Avrupa’nın enerjisinde daha büyük rol oynamasına yol açması beklenen ve Ukrayna’nın da yine enerji transferi konusunda daha önemsiz hale getiren ‘Türk Akımı’ projesini törenle açılışını yapmışlardı.
Bütün bunlar Amerikalı Papaz Brunson’ın serbest bırakılması, ABD’nin üç PKK’li liderin başına ödül konması gibi gelişmelerde ısınması beklenen ilişkilerin tam tersi seyrinin sürdüğünü gösterdi bize.
Bu arada Pentagon’un, ABD-Türkiye ilişkileri hakkındaki raporu da Kongre’ye sunuldu ve bu rapordan ABD basınına sızan bölümlerinde, Türkiye’nin S-400 sistemini aldığı takdirde sadece F-35 jet projeleri değil, aynı zamanda F-16 parçaları ve diğer bazı askeri helikopter projelerinin de askıya alınabileceği uyarısı yapıldığı görüldü.
Erdoğan talep ettiği Gülencilerin iadesi veya Fetullah Gülen’in iadesi üzerinde ise halen bir gelişme yok.
Bütün bunlardan sonra soru aslında bu iki liderin bütün bu kötü gelişmelere ve negatif ilerleyen ilişkilere rağmen neden Arjantin’de görüşecek olmasıydı.
Görünen o ki Beyaz Saray, Erdoğan’ın son haftalardaki yukarıda sayılan bu çıkışlarından sonra resmi bir görüşmenin pek bir yarar sağlamayacağı, tam tersine bunun Erdoğan için bir başka kazanç olacağı sonucuna vardı.
2019 yılında Türkiye’nin S-400 alımı konusunun kesinliğe varması bekleniyor. Zira Washington halen bu karardan dönülebileceği düşüncesinde.
S-400 alındığında ise, ABD’nin F-35 projesinden Türkiye’yi çıkarmaktan başka seçeneği olmadığını söyleyenler çok.
Yine 2019’da ABD ile Türkiye’nin Fırat’ın doğusundaki Suriyeli Kürtlerin kontrolündeki bölgelerde daha çatışmacı bir tutuma girebilmesi mümkün.
2019’daki ABD-Türkiye ilişkilerinin yansımaları belki de şimdiden görülmeye başlandı.
* Beyaz Saray, Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinin resmi görüşme formatından çıkarıldığını duyurdu. Sanders, görüşmenin resmi ikili görüşme formatında yapılmayacağını aktardı. Sosyal medya hesabından da yaptığı açıklamada görüşmenin programda olduğunu, iptal edilmediğini belirtti.
To be clear – the meetings with S. Korea and Turkey are still on the schedule and have not been canceled. https://t.co/Oo3QDSRLtU
— Sarah Sanders (@PressSec) 29 Kasım 2018