1997 yılında vizyona giren ve Kate Winslet ile Leonardo DiCaprio başrolünde oynadığı efsanevi filmin yönetmeni olan Cameron, Pazar günü Titan kaybolduğunda bir gemide olduğunu, o yüzden haberi Pazartesi günü aldığını belirtti.
Denizaltının hem navigasyonunun hem de iletişiminin aynı anda kaybolmasından bir felaketin gerçekleştiğini tahmin ettiğini söyledi:
“Kemiklerime kadar ne olduğunu hissettim. Denizaltının elektronik ve iletişim sisteminin aynı anda gitmesi, radyo vericisinin yanıtsız kalması… Denizaltının başına gelenleri anladım.”
Cameron da Titanik’in enkazına 33 defa dalış gerçekleştirmişti.
“Hemen denizaltı topluluğundan bağlantılarıma eriştim ve bir saat içinde şu bilgilere ulaştım. İniştelerdi. 3.500 metredeyken 3.800 metreye doğru gidiyorlardı” diyen Cameron ardından da iletişimlerinin ve navigasyonlarının aynı anda ortadan kaybolduğunu öğrendiğini anlattı:
“Eğer yıkıcı bir olay olmadıysa ikisini de aynı anda kaybetmezsiniz, enerjisi yüksek bir felaket olmalı. Aklıma ilk gelen bir içe doğru patlama olduğuydu.”
Cameron geçen haftanın denizden gelen sesler, oksijen ve diğer mevzular etrafında dönen tartışmalarla “sündürülmüş ve kabus gibi bir saçmalığa döndüğünü” söyledi.
Cameron, “Denizaltının en son bilinen derinlik ve pozisyonunda bulunacağını biliyordum, öyle de oldu” dedi.
Perşembe günü uzaktan kontrol edilen bir denizaltının görevlendirilmesiyle birkaç saat hatta birkaç dakika içinde enkazın bulunduğunu aktardı.
Kuzey Atlantik’te kaybolan ve Titanik enkazını görmek için yola çıkan Titan denizaltısındaki beş kişinin hayatını kaybettiği açıklandı.
ABD Sahil Güvenlik yetkilileri, Titan’dakilerin denizaltıdaki basınç kaybından kaynaklanan içe doğru bir patlama sonucu hayatını kaybettiklerini duyurdu.
Yetkililer, bulunan denizaltı parçalarının, “feci bir patlama” sonucu ortaya çıktığını belirtti ve kazanın Titanik enkazının uç tarafından 478 metre uzakta gerçekleştiği vurgulandı.