Ahmet Taşgetiren’den Cem Küçük ve Fuat Uğur’a: Kuyruklarına bastım, basacağım!..
“TGRT. Bu bir misyon. Kutlu Doğum tartışması da bir misyon. Oradaki Cem Küçük – Fuat Uğur tetikçiliği de bir misyon. Kuyruklarına bastım, basacağım” diyen Taşgetiren, “Anlarız bakalım, ‘İhlas’lı kardeşlerimiz” neyi oynuyor? Bu arada istirham etsem, danışmanlar benim yazımı ve Küçük-Uğur programını Sayın Cumhurbaşkanı’na birlikte takdim edebilirler mi?” ifadesini kullandı.
Ne olmuştu?
Cem Küçük’ün tartışma yaratan sözlerinin ardından kimi köşe yazarlarınca “İslamcılar AK Parti’den tasfiye edilecek” iddiası ileri sürülmüştü.
Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan, “İslamcıları AK Parti’den tasfiye etmek istiyor olabilirsiniz. Ama bu sizin güç yetirebileceğiniz bir mesele değildir”, “Manyağız lan biz! Siz kuruluş devrinde yaşasaydınız ‘kafadan Bizans düşmanı, kafadan Moğol düşmanı bunlar’ dediğinizde hangi manyakları kastediyorsanız o kadar manyağız hem de” ifadelerini kullanmıştı.
Kılıçarslan’ın köşe komşusu Yusuf Kaplan da, İslami oluşumların önde gelen isimlerinin, yazarlarının, fikir adamlarının hedef tahtasına yatırılmak istendiğini savunarak “Öncelikle, önümüzdeki bu çakıl taşlarını temizlemeliyiz: Ülkeyi kaosa sürüklemek isteyen fitne-fesat şebekelerini, tetikçi tipleri kaale almamalı, gerekli uyarıları yapmalı, önlemleri almalıyız” demişti.
Star yazarı Ahmet Taşgetiren, tartışmaya “Ak Parti öncelikle bu çeteleşmiş medyatörlerin kendi imajına el koymasını bertaraf etmeli. İçeriye dönük bu yaftalamaların içerde nifak oluşturacağını, sürekli içerde bir azalma meydana getireceğini, dışardan hiçbir yeni katılım olmayacağını, üstelik iktidar adınaymış gibi kesilen raconların farklı toplum kesimlerinin korkuya kapılmasına yol açacağını unutmamak lazım” ifadesiyle girerken, yine Star yazarı Sibel Eraslan da söz konusu kişilerin yeni dönemde AKP’de olmaması gerektiğini savunmuştu.
Türkiye yazarı Fuat Uğur ise, Cem Küçük’ün “Mavi Marmara’daki manyak tipler” ifadesinin “insanlık hâli” olduğunu savunarak “O sözcüğe cankurtaran simidi gibi sarıldılar. Buradan bir haklılık devşirme çabasıyla konuyu kavga zeminine çekmeye, yaygarayla kendilerini üçüncü kez affettirmeye çalışıyorlar” demişti.
Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök de, “Mavi Marmara olayının Türkiye’ye çok pahalıya patladığını” ifade etmiş; “Ayrıca sanmayın ki bize pahalıya patlayan bu sorumsuzca hareket, Filistinli mazlumun işine yaramıştır. Öyleyse, ne oluyor şimdi referandumdan sonra aniden patlayan bu ‘Mavi Marmaracılık ruhu’. Sadece yanlış adam yanlış ifadelerle söylediği için mi?” diye yazmıştı.
“Anlarız bakalım, ‘İhlas’lı
kardeşlerimiz’ neyi oynuyor?”
Ahmet Taşgetiren’in “İktidar da muhalefet de okumalı” başlığıyla yayımlanan (28 Nisan 2017) yazısının ilgili bölümü şöyle:
– TGRT. Bu bir misyon. Kutlu Doğum tartışması da bir misyon. Oradaki Cem Küçük – Fuat Uğur tetikçiliği de bir misyon.Kuyruklarına bastım, basacağım.Anlarız bakalım,“İhlas’lı kardeşlerimiz” neyi oynuyor?Bu arada istirham etsem, danışmanlar benim yazımı ve Küçük-Uğur programını Sayın Cumhurbaşkanı’na birlikte takdim edebilirler mi?