AKP Aydın Milletvekili Bekir Kuvvet Erim, maliyet artışları nedeniyle zor günler geçiren çitçilere savurganlık eleştirisi yöneltti.
Erim, muhalefet parti vekilleriyle girdiği tartışmanın ardından şunları söyledi: “30 dekar arazisi olan 500 bin liralık traktör alıyor, sonra da zarar ediyor. Hani, ayranın yok içmeye tahtırevanla gidersin ekin biçmeye misali.”
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre tarımsal girdi enflasyonu yıllık yüzde 28,74’e ulaşarak 2018’den beri en yüksek seviyeye çıktı. Son bir yılda gübre fiyatlarındaki değişim ise 100’ün üzerinde. Çiftçiler mazot, elektrik, ilaç ve tohum zamlarının da hesaba katıldığında ürünlerin artık maliyetlerini bile kurtarmadığını söylüyor.
Konu bugün Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2022 yılı bütçe görüşmeleri sırasında muhalefet partileri tarafından bir kez daha dile getirildi.
Sözcü’nün aktardığına göre AKP milletvekili Erim ise çiftçinin içinde bulunduğu zor durumu daha çok savurganlıkla açıkladı.
Erim’in değerlendirmeleri şöyle: “Çiftçi zarar ediyor, derken çiftçilerin hepsi zarar ediyor, hepsi tarlasını, traktörünü satıyor gibi bir ima var, sürekli bir algı yaratıyorsunuz. Çiftçi de zarar eder, esnaf da zarar eder; işinin hesabını yapmayan zarar eder, ben de zarar ettim. 1994 yılında 120 dekar tarlamı, traktörümü sattım, borcumu ödedim icraya gitmeden.
Ama şimdi aldım yine. Niye aldım? Çünkü para kazanacak, incir dikeceğim. 50 bin liralık traktör alayım ama 500 bin liralık traktör alsam zarar ederdim. Klimalı traktör almayı ben de bilirdim ama zarar ederdim. 30 dekar arazisi olan 500 bin liralık traktör alıyor. Hani, ayranın yok içmeye tahtırevanla gidersin ekin biçmeye.”
“ÜRETİCİ İCRADAN TRAKTÖRÜNÜ SAKLIYOR”
Türkiye Ziraatçiler Derneği Başkanı Hüseyin Demirtaş, dün çiftçilerin durumunun giderek kötüleştiğini belirterek şunları söylemişti: “Tarımsal girdilerin özellikle gübre, mazot, zirai ilaç, hayvan yemi, elektrik faturaları çiftçinin belini büküyor. Son yıllardaki gelişen durumda tarlalar bile icra takibine alındı. Üretici traktörünü saklıyor artık.”
