Kamplarda kalan 500 bin Suriyeliye böyle bir para harcayabilir misiniz?
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Suriyelilere harcandığı iddia edilen 30 milyar doların nereye ve nasıl harcandığını sormasıyla ilgili tartışma giderek büyüyor.
30 milyar dolar miktarını ilk telaffuz eden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan oldu. Temmuz ayındaki G-20 zirvesinde sarf ettiği bu sözler, Kılıçdaroğlu’nun geçen haftaki grup toplantısının da gündem maddesi olmuştu.
Yeniçağ Gazetesi yazarı Ahmet Takan da, bu paranın nasıl kullanıldığına dair sorular içeren bir yazı kaleme aldı ve yakın zamana kadar AB’den 2-3 milyar Euro koparabilmenin mücadelesini veren hükümetin, 30 milyar doların harcandığı kalemleri şeffaf bir şekilde açıklaması çağrısı yaptı.
“Türkiye’de 3.5 milyon Suriyeli var ve para onlara harcandı” izahının yanıltıcı olduğuna değinen Takan, kamplarda sadece 500 bin Suriyeli mülteci bulunduğunu hatırlattı ve ekledi:
‘Acaba bu paralar kime verildi, hangi belediyeler bu işlemi yaptı, hangi belediyelerin kasasına ne kadar girdi, aslında ne, nereye harcandı?.. Bunların kalem kalem ortaya çıkması lazım. Adet olduğu üzere yine “ben yaptım oldu” mu?.. Siz, kamptaki adamlara para harcıyorsunuz… Şu anda OSB’de çalışan insanlar var, buna harcamıyorsunuz. İşçilik yapan, ticarethane işleten adam var, bunlara da harcamıyorsunuz. Şirketler kurup, Türkiye’nin en güzel beldelerinde en güzel evleri satın alıp, lüks arabalarla dolaşan Suriyelilere de harcamıyorsunuz. Kamplarda kalan 500 bin Suriyeliye böyle bir para harcayabilir misiniz?.. “Yol yaptım, Suriyeli de o yoldan geçiyor” derseniz buna gülerler!.. Nitekim, Ankara’da aklı başında bu işleri bilen kime sorsam bıyık altından gülüyor…’
Dahası Takan, o paranın Suriye’ye “farklı” işler için gönderilmiş olma ihtimalinin gündeme gelmesi halinde, hükümetin tıpkı bugün Reza Zarrab davasında düştüğü duruma düşebileceğine dikkat çekiyor.
Takan hükümeti bekleyen tehlike ile ilgili şu uyarıyı yapıyor:
Şerefsiz bir adamın çıkıp ABD’de, “Türkiye’de Bakanlara şu kadar rüşvet dağıttım”, “ne kadar saat dağıttığımı ben de unuttum” diyip şemalar çizerken ve adliye salonunda Amerikalıların kahkahaları yükselirken kimsenin ar damarında en ufak bir sızı olmuyor mu?..
Türkiye’nin “haydut devlet” olma yolunda hızla ilerlediği iddiasında bulunan Takan, ABD’nin amacının Türkiye’ye ceza kesip kasasına para koymak olmadığını, haydut devlet damgası yenilmesi halinde kuşaklar boyu bu lekeyle baş başa kalacağına dikkat çekiyor.
Takan yazısını bir uyarıyla bitiriyor:
Bizden geçtik, torunlarımızın yarını için aklımızı başımıza toplamanın zamanı geçmek üzere. Ruh hastalığının gelecek kuşaklara sirayet etmemesi, daha ağır bedeller ödememek için son kavşaktayız!..
Kamplarda kalan 500 bin Suriyeliye böyle bir para harcayabilir misiniz?
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Suriyelilere harcandığı iddia edilen 30 milyar doların nereye ve nasıl harcandığını sormasıyla ilgili tartışma giderek büyüyor.
30 milyar dolar miktarını ilk telaffuz eden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan oldu. Temmuz ayındaki G-20 zirvesinde sarf ettiği bu sözler, Kılıçdaroğlu’nun geçen haftaki grup toplantısının da gündem maddesi olmuştu.
Yeniçağ Gazetesi yazarı Ahmet Takan da, bu paranın nasıl kullanıldığına dair sorular içeren bir yazı kaleme aldı ve yakın zamana kadar AB’den 2-3 milyar Euro koparabilmenin mücadelesini veren hükümetin, 30 milyar doların harcandığı kalemleri şeffaf bir şekilde açıklaması çağrısı yaptı.
“Türkiye’de 3.5 milyon Suriyeli var ve para onlara harcandı” izahının yanıltıcı olduğuna değinen Takan, kamplarda sadece 500 bin Suriyeli mülteci bulunduğunu hatırlattı ve ekledi:
‘Acaba bu paralar kime verildi, hangi belediyeler bu işlemi yaptı, hangi belediyelerin kasasına ne kadar girdi, aslında ne, nereye harcandı?.. Bunların kalem kalem ortaya çıkması lazım. Adet olduğu üzere yine “ben yaptım oldu” mu?.. Siz, kamptaki adamlara para harcıyorsunuz… Şu anda OSB’de çalışan insanlar var, buna harcamıyorsunuz. İşçilik yapan, ticarethane işleten adam var, bunlara da harcamıyorsunuz. Şirketler kurup, Türkiye’nin en güzel beldelerinde en güzel evleri satın alıp, lüks arabalarla dolaşan Suriyelilere de harcamıyorsunuz. Kamplarda kalan 500 bin Suriyeliye böyle bir para harcayabilir misiniz?.. “Yol yaptım, Suriyeli de o yoldan geçiyor” derseniz buna gülerler!.. Nitekim, Ankara’da aklı başında bu işleri bilen kime sorsam bıyık altından gülüyor…’
Dahası Takan, o paranın Suriye’ye “farklı” işler için gönderilmiş olma ihtimalinin gündeme gelmesi halinde, hükümetin tıpkı bugün Reza Zarrab davasında düştüğü duruma düşebileceğine dikkat çekiyor.
Takan hükümeti bekleyen tehlike ile ilgili şu uyarıyı yapıyor:
Şerefsiz bir adamın çıkıp ABD’de, “Türkiye’de Bakanlara şu kadar rüşvet dağıttım”, “ne kadar saat dağıttığımı ben de unuttum” diyip şemalar çizerken ve adliye salonunda Amerikalıların kahkahaları yükselirken kimsenin ar damarında en ufak bir sızı olmuyor mu?..
Türkiye’nin “haydut devlet” olma yolunda hızla ilerlediği iddiasında bulunan Takan, ABD’nin amacının Türkiye’ye ceza kesip kasasına para koymak olmadığını, haydut devlet damgası yenilmesi halinde kuşaklar boyu bu lekeyle baş başa kalacağına dikkat çekiyor.
Takan yazısını bir uyarıyla bitiriyor:
Bizden geçtik, torunlarımızın yarını için aklımızı başımıza toplamanın zamanı geçmek üzere. Ruh hastalığının gelecek kuşaklara sirayet etmemesi, daha ağır bedeller ödememek için son kavşaktayız!..