Uzun yıllardır TGRT’de çalışan, ‘Hafta Sonu Haberleri’ programının sunucusu Meltem Günay’ın, geçen hafta yayın sırasında masasında Starbucks vardı. Görüntüler sosyal medyada tepki çekmişti.
TGRT Haber yönetimi, Günay ve programın yönetmeninin işine ‘örtülü reklam’ gerekçesiyle son vermişti.
Günay, X hesabı üzerinden özür dileyerek başladığı açıklamasında o gün yaşanılanları anlattı.
“Vereceğim en samimi cevap; insanım. Bardağı orada unuttum. Hepsi bu” diyen Günay’ın açıklamaları şu şekilde:
”Çok üzgünüm… Anlık bir hatayla ekran önünde yaşadığım talihsiz olay nedeniyle gönlü kırılan insanlardan samimiyetle özür dilerim. Yazılanları sabırla ve elimden geldiği kadar soğukkanlılığımı koruyarak okudum. Derin bir nefes aldım ve cevap veriyorum. Ben 27 yılını bu işi yaparak geçiren ve bir gün dahi devletimin, milletimin vicdanını yaralayacak tek bir söz sarfetmemiş bir insanım. Devletimin, milletimin hassasiyetleri hep önceliğim oldu. Yayınlarımı gerçekten takip edenler bilir, zulmün hep karşısında durdum.
İlk başta kimsenin gözüne çarpmadı
27 yıllık meslek hayatımın son 14 yılını TGRT haber çatısı altında geçirdim ve kurumuma ne ekran önünde ne de dışında olumsuz tek bir laf ettirmedim. Peki böyle bir hatayı nasıl yaptım? Bu soru sizler kadar benim yakın çevremin de sorduğu bir soru. İlk başta kimsenin gözüne çarpmadı sonra fark edildi ve hemen kaldırıldı. Evet bir makina değil insanım, hata yapabilirim. Yaptım, çok da üzgünüm üstelik. Ardında hesap, kitap, çirkinlik olmayan, hiçbir fikirle hareket edilmemiş tek bir hata, unutma hatası. Bir bardağı unuttum! O an kısa bir andı. Yaptığım hatayı fark edince hemen kaldırdım. Demişsiniz ya kimse görmedi mi diye. Bu sorunun cevabını ancak canlı yayın yapanlar anlar. O an orada o kadar çok şey olur ve bir an gözümüzden kaçabilir. Öyle de oldu zaten. Hata mıydı evet! Gerçekten çok üzgünüm.
Bilmeyerek, istemeyerek birilerini incittiysem, gönlünü kırdıysam özür dilerim. Bu samimi özür ve izah mesajını işimi kaybetmemek için değil gerçekten izah etmek ve özür dilemek için yazıyorum. Bunu bilinçli yaptığımı düşünenlere soruyorum; Hangi mantığa oturttunuz bu fikri? Vicdanınız rahat mı, siz hiç hata yapmadınız mı? Ve yine soruyorum; Bir insanın ekmeğiyle, emeğiyle oynarken vicdanınız hiç mi sızlamadı? Ben meslek hayatım boyunca çok kötü insanlar da gördüm. Haksızlığa uğrayan meslektaşlarım oldu. Ben de uğradım ama bu bambaşka bir kötülük.
Bu bambaşka bir kötülük
Beni tek bir kare ile değerlendirmeyen gerçekten izleyenler, bültenlerime konuk olanlar ve çalışma arkadaşlarım beni yalnız bırakmadılar. Onlara da çok teşekkür ederim. Çünkü bu meslekte zordur dost biriktirmek. Zoru başarmışım! Ne diyeyim onu da gördüm. İnsanların acısını, ızdırabını, bombaları, annelerin, çocukların ölümünü ‘insanım’ diyen hiç kimse kabul edebilir mi? Yaptığı iş insanların gözü önünde olan biri, ekran önünde, milyonlarca insanın karşısında hassasiyet taşıyan bir konuda bilerek böyle bir hareket yapabilir mi?
Yaptığım yayınlar ortada, hassasiyetimi beni tanıyanlar, izleyenler çok iyi bilir. 27 yıl bir ömür…. Bir insanın ekmeğiyle emeğiyle oynamanın, günahını almanın daha da günah olduğu bazı insanların inancında yokmuş, vicdanları sızlamamış. Onların Allah korkuları da yokmuş. Onlara ben bir şey yapamam sadece Allah’a havale ettim en iyisini O bilir. İşimi çok sevdim, hep severek yaptım. Değer de gördüm ödüller aldım. Kıskançlıklar, kötülükler de yaşadım. Ama bu gerçekten bambaşka bir şey. Düşünün ki kelimem yok anlatmaya.
Hatanın ardında hesap, kötülük yoktu
Kurumumdan ayrıldığım için üzgünüm elbette ama profesyonel hayat ne diyeyim. Çok güzel günlerim geçti bu çatı altında. Ben bir hata yaptım evet ama o hatanın ardında bir hesap, bir kötülük yoktu. 27 yıllık emeğimi ezmeye çalışanlara sesleniyorum;
Ben haber muhabiriyim, haber spikeri, haber editörüyüm, perforeciyim. Ben sadece spiker değilim, haberciyim! Şimdi yara aldım üzüldüm. Allah biliyor ya; çok da ağladım. Rabbim sorsun gözyaşlarımın hesabını da. Ben hayatımın hiçbir evresinde vazgeçmedim. Bir şey beni öldürmezse güçlendirir. 27 yıllık meslek hayatımda yaptığım tek hatadan da ders alır, Allah’ın izniyle yine ayağa kalkarım. Bu açıklamayı da izan sahibi, iyi ve vicdanlı insanlara seslenmek için yapıyorum. Diğerlerini zaten Allah’a havale ettim. Bir gün bir yerde yine güzel haberlerde iyi insanlarla buluşmak ümidiyle…”