Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk, AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu üzerinden “işkenceci polisler” eleştirisi yöneltilen yazısı üzerine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan telefon aldığını söylüyor.
Soylu ile uzun bir görüşme yaptıklarını söyeyen Öztürk, “Birkaç polisin kötü muamelesi nedeniyle tüm güvenlik birimlerinin genelleme içine alınmaması gerektiğini söylüyor” dediğini aktarıyor.
Bir dönem Anadolu Ajansı (AA) Genel Müdürlüğü görevinde de bulunan Kemal Öztürk, salı günü yayımlanan “Neden başa döndük?” başlıklı yazısında “AK Partili Yeneroğlu tüm siyasi kariyerini tehlikeye atarak feryat ediyor” demişti.
Öztürk, Soylu’dan gelen telefona ilişkin ise şunları anlatıyor:
“Dünkü yazımdan dolayı İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu aradı. Güvelik/Özgürlük dengesi ve ülkede güvenlik görevlilerinin kötü muamelesi nedeniyle süren tartışmalar üzerine uzun bir görüşme yaptık. Bakan Soylu’nun gönderdiği istatistik raporlarına göre, polisin kötü muamelesi nedeniyle BİMER ve CİMER’e yapılan şikâyetlerde yüzde 90 azalma var. 2016 yılında 302 şikâyet olmuşken, 2018’de şikâyet sayısı 28’e düşmüş. Kötü muamele nedeniyle adli tahkikatlar ise 2016’da 99 iken, 2018’de 13’e inmiş. Devleti yönetenlerin psikolojisini anlıyorum. Terörle, kriminal suçlarla mücadele eden insanların hassasiyetleri yüksektir. Soylu da bunlardan biri. Birkaç polisin kötü muamelesi nedeniyle tüm güvenlik birimlerinin genelleme içine alınmaması gerektiğini söylüyor. Son yıllarda terörle mücadelede güvenlik kuvvetlerimizin elde ettiği başarı takdire şayandır. Her fırsatta söylüyoruz. Lakin güvenlik ve özgürlük ilişkisi ve dengesi her zaman tartışma konusudur. Sayın Soylu ile bu konuda aynı bakış açısına sahip değiliz. Ancak buna rağmen güvenliği sağlarken, özgürlüklerin kısıtlanmaması ve alanının daraltılmaması konusundaki hassasiyetimiz benzer.”
AKP’li Yeneroğlu, “işkence yaptıktan sonra ceza bile almadan görevine devam eden polisler var ülkemde” diye yazmıştı.
“Daha çok özgürlük, daha çok hukuk, daha çok şeffaflık, bizim terörle mücadelemizi daha güçlü kılar” diye devam eden Yeneroğlu, sözlerini şöyle sürdürmüştü:
“Kullandığımız dil, üslup ve yaklaşım da güvenlik algısını doğrudan etkiler. Bu konuda dikkatli olmak gerek.
Hata yapan güvenlik görevlisi sayısı çok az evet. Ancak bu olaylara karşı yetkililerin kullandığı dil, kötü bir genelleme yapılmasına etki eder. Bugün canını tehlikeye atarak, ülkesini ve milletini savunan kahraman güvenlik kuvvetlerimizi hepimiz gözbebeğimiz gibi koruyoruz, korumalıyız. Onların arasından çıkan birkaç çürük için en başta güvenlik bürokrasisi en sert tepkileri vermeli ki, bu güzide kurumlar yıpranmasın. Hepimizin ortak bir noktada, makul bir yerde buluşmaya ihtiyacı var. Zira hepimiz aynı ülkede yaşıyoruz, başka da gidecek yerimiz de yok.”