‘Bizi hastaneye götürmeyin, öldürecekler’
2018’de genel seçimlerinden 10 gün önce, AKP Milletvekili Halil Yıldız’ın Suruç’taki esnaf ziyaretleri sırasındaki silahlı kavgada Şenyaşar ailesinden Esved Şenyaşar, oğulları Celal ve Adil Şenyaşar ile Mehmet Şah Yıldız’ın öldürüldükleri olaylarla ilgili dava ‘iş yeri’ ve ‘hastane’ olarak ikiye ayrılmıştı.
İş yeriyle ilgili yargılamalarda Celal Şenyaşar ve Mehmet Şah Yıldız’ın öldürülmesinden suçlu bulunan Fadıl Şenyaşar’a 37 yıl 9 ay, Enver Yıldız’aysa 18 yıl hapis cezası verilmişti. Bu davada itiraz süreci devam ediyor.
AKP’li Yıldız’ın koruma ve yakınlarının hastanede Şenyaşarlar ailesinden iki kişiyi öldürmesine ilişkin iddianame dört yıl sonra açılmıştı. Bu davanın ilk duruşması Malatya 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
‘Birden fazla kez adam öldürmek’, ‘birden fazla kez adam öldürmeye teşebbüs’, ‘kamu malına zarar verme’, ‘suç delillerini gizlemek ve yok etmek’, ‘kamu kurumunda hırsızlık’, ‘iş yeri dokunulmazlığı ihlali’ gibi suçlardan AKP’li İbrahim Halil Yıldız’ın ağabeyi Celal Yıldız, Mekail Şimşek ve iş yerindeki saldırı davasında tutuklu bulunan Enver Yıldız’ın da aralarında olduğu 19 kişinin yargılandığı dava duruşması tanık ifadelerinin ardından devam etti.
‘Polis gözetiminde öldürdüler’
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre duruşmada Kürtçe konuşan Emine Şenyaşar, olayı anlattı. Dükkanda yaşanan olayı görmediğini belirten Şenyaşar, şunları dedi:
“Hastanede eşimi ve çocuklarımı öldürdüler. Taksi çağırdık, sanıkların korkusundan kimse taksiye almadı bizi. Çocuğum Celal, ‘Bizi hastaneye götürmeyin öldürecekler’ dedi. Vekil illa ‘Bu hastaneye getirin’ dedi. Çocuklarım devletin elinde öldürüldü. Bütün kanıtlar siz de açığa çıkarmıyorsunuz. Eşim ve çocuklarım polis gözetiminde öldürüldü. Pansuman odasında eşime vurdular. Eşim pansuman bezini aldı kanını sildi. Farklı bir kişi ‘Seni öldüreceğim’ dedi. Eşimin başına onların hepsi toplandı, eşimin gözü çıkarıldı. Şu kadın (Emine Yıldız) her iki yerde de (iş yeri ve hastane) vardı.”
‘Beni de ölümle tehdit etti’
Bunun üzerine Emine Yıldız, Emine Şenyaşar’a “Yalan söylüyorsun, iftira” diyerek sesini yükseltti. Konuşmasına devam eden Emine Şenyaşar, şunları kaydetti: “Eşime vurduktan sonra oğlumun arkadaşı beni dışarı çıkardı. Onların adamı geldi, beni de vuracaktı. Görürsem teşhis ederim. Orta boylu, eşimin yaşlarındaydı. O bana ‘Seni öldüreceğim’ dedi. Benim oğlumu kim öldürmüş, katil kimdir kayıtlarda var. Kayıtları ortaya çıkarın. Dükkandaki kayıtları kesmişler. Erdoğan biliyor, hükümet biliyor, herkes biliyor bunların kim olduğunu. Çocuğumu öldüren şişko var, onu niye yakalamıyorsunuz. Oğlumu (Fadıl Şenyaşar) ise 5 yıldır tek kişilik hücreli odada tutuyorsunuz. Oğlumu bırakın eve gideyim.“
‘Hepsini öldürün dedi’
Ardından olayda yaralanan Mehmet Şenyaşar, tanık olarak dinlendi. Şenyaşar, “Bana da ateş edildi, beni yaralı bıraktılar. Bacağımdan vuruldum ve sedyeden düştüm diye kurtuldum. Celal Yıldız silahla hastaneye girdi, ‘Hepsini öldürün, kimseyi sağ bırakmayın’ dedi” diye konuştu.
Ferit Şenyaşar: Vali tanık olarak dinlensin
Sonrasında konuşan Ferit Şenyaşar’sa saldırıdan Vali Abdullah Erin sayesinde kurtulduğunu söyledi. Saldırıda bir uzman çavuşun burnunun, iki ambulansın camlarının kırıldığını söyleyen Şenyaşar, “Bu seçim dönemi bitince, bu hükümet gidince, Vali Erin’in dediği gibi hastane kayıtları mahkemeye sunulunca gerçek ortaya çıkacaktır. Vali Erin’in dinlenmesini istiyorum” dedi.
Şenyaşar ayrıca ‘hastane’ ve ‘iş yeri’ dosyalarının birleştirilmesini istedi.
Bakanlık şikayetçi oldu
Ardından dosyaya konulan Bilirkişi Raporu, Adli Tıp raporu ile bazı belgeler okunmaya başlandı. Okunan raporların ardından söz alan Sağlık Bakanlığı avukatları, iki ambulansın zarar gördüğünü belirterek şikayetçi olduklarını söyledi.
Dosyaların birleştirilmesi talebi
Ardından söz alan avukat Metin Özbadem, İstinaf mahkemesinin ölümcül kurşunun hastanede geldiğini söylediğini hatırlatarak, dosyaların birleştirilmesini talep etti. Dosyada delil karartma iddiasıyla birkaç kişinin yargılandığını belirten Özbingöl, tutuksuz tanıkların tutuklanmasını, tutuklularınsa tutukluluk halinin devamını istedi.
Ardından söz alan savcı, adli kontrolü olanların adli kontrollerinin, yakalaması bulunanların yakalanmasının, eksik hususların ikmalinin devamını istedi. Duruşmaya daha sonra yarım saat ara verildi.
Ara sonrası mahkeme heyeti, tutukluların tutukluluk halinin devamına, adli kontrol uygulamalarının devamına, eksik hususların giderilmesine karar vererek, duruşmayı 15 Mart’a erteledi.