Doğan’ın, Selam Tevhid Kudüs Örgütü’nün ‘köprü’ elemanı; Faruk Koca başlıklı haberi şöyle;
Eski hakemlerden, futbol yorumcusu Ahmet Çakar, Beyaz TV ekranlarında, “Faruk Koca, sana soruyorum; Bana İran’la ilişkini anlat kardeşim… Ben devletin adamıyım… Daha nasıl açık konuşayım!” sözlerini boşuna söylemedi.
Ahmet Çakar’ı, öyle ‘suya sabuna dokunmayan, silik, sıradan’ tiplerle karıştırmayın. Çok şey biliyor ama söyleyemiyor! Bu kadarını ifşa edebiliyor; “İran’la bağlantılarını anlat!” diyor, daha fazlasını söyleyemez zaten, zira işin nerelere uzanacağını bilir!
Türkiye’de olup biten herşeyi bilen tek kişi Ahmet Çakar mı? Ahmet Çakar’ın bildiklerini siyasi parti liderlerinin bilmemesi mümkün mü? Emin olun, herkes herşeyin farkında ama inanılmaz bir yüzsüzlük ve ahlaksızlıkla ‘susuyorlar’!
Peki kim bu Faruk Koca? Bir hakeme, bütün kameraların önünde sahanın ortasında yumruklama cür’etini nereden buluyor?
Ankaragücü-Çaykur Rizespor maçının ardından hakem Halil Umut Meler’e yumruk atan ve kamuoyunun gazını almak için tutuklanan Faruk Koca, daha iki yıl öncesine kadar AKP’de aktif olarak siyaset yapıyordu. İki dönem AKP milletvekilliği yapan Faruk Koca, Erdoğan’ın yakın adamlarından biriydi. Faruk Koca, Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde Ankara’da oturduğu evin de sahibi. İki yıl önce muhtemelen Erdoğan’ın da ‘onayıyla’ futbol dünyasına transfer oldu.
Birkaç haftaya salıverilir!
Faruk Koca’nın tutuklandığına bakmayın; krallar gibi ağırlanacak cezaevinde. Tutuklama kararı sonrası kelepçe bile takılamadı! Muhtemelen birkaç hafta içerisinde sağlık sebepleri gerekçe gösterilerek tahliye edilecek. Zaten bir insana yumruk atmak, (eğer şahıs ağır yaralanmadı ya da ölmediyse) ‘tutuklanma’ gerekçesi olamaz; sırf kamuoyu tepkisinden dolayı cezaevine gönderdiler…
Gelelim Ahmet Çakar’ın iddiasına… Ne diyor Ahmet Çakar, “Faruk Koca, gözlerine bakarak soruyorum; İran’la ilişkilerini anlat bakalım!”
AKP’li Faruk Koca, İran’ın Türkiye’deki casusluk şebesesi olarak bilinen Selam Tevhid Kudüs Örgütü’ne yönelik soruşturmalar kapsamında yapılan dinlemelere takılan isimlerden biriydi.
İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü yapılanması generallerinden Seyed Ali Ekber Mirvekili ile aynı karede fotoğraflanmıştı.
Emniyet’e göre MİT-İran Devrim Muhafızları trafiğinde aktif rol alıyordu. Örgütün siyasi ve bürokratik işlerdeki bağlantısıydı. Devrim Muhafızları’nın Türkiye sorumlusu Mirvekili’yi Hakan Fidan başta olmak üzere birçok üst düzey isimle görüştürdüğü emniyet fezlekelerine girmişti. Örgütte, ‘köprü’ vazifesi görüyordu. Polis fezlekesine göre, İran Devrim Muhafızları Kudüs Ordusu ile dönemin MİT Müsteşarı Hakan Fidan arasındaki ilişkiyi koordine ediyordu.
İranlı bir ajanla yaptığı ve mahkeme kararıyla dinlenen tape de fezlekede yer alıyordu. Söz konusu tapeke Faruk Koca, ‘merkezi zor durumda bırakacak hiç bir adım atmayacaklarını’ anlatıyordu.
Selam Tevhid soruşturması nasıl başlamıştı?
Devrim Muhafızları Kudüs Gücü, İran’ın yurt dışındaki faaliyetlerini yöneten askeri kanat. Farklı ülkelerde farklı taşeron örgütleri yönetiyor. Türkiye’deki örgütü Selam Tevhid. Gazeteci-yazar Uğur Mumcu’nun, Doç. Dr. Bahriye Üçok’un, Prof. Dr. Muammer Aksoy’un, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı’nın öldürülmesi bu örgütün eylemleri olarak iddianamelerde yer aldı. Eski savcı, gazeteci yazar Gültekin Avcı, işte bu örgütle ilgili yazdığı yazılar nedeniyle yıllardır cezaevinde!
Peki soruşturma nasıl başladı?
Hatırlayacaksınız; Selam Tevhid soruşturması Hüseyin Avni Yazıcıoğlu’nun eşinin Bursa’da bir karakola giderek eşinin İran ajanı olduğunu söylemesi ile başlıyor. Kamile Yazıcıoğlu’nun ilk başvurusu ciddiye alınmıyor. Eşinden şiddet gördüğü için intikam almak isteyen kadının karakola defalarca gelmesi ve yanında bazı belgeler getirmesi üzerine durum terör şubeye bildiriliyor. Terör şube, istihbarat şubeye yazıyor. İstihbarat şube 7-8 ay kadar çalışma yapıyor. Hüseyin Avni Yazıcıoğlu’nun Selam Tevhid Umut Davası dönemindeki Nurettin Şirin gibi isimlerle irtibatı tespit ediliyor.
Durumun ciddiyeti üzerine şahsın ikameti İstanbul’da olduğu için soruşturma dosyası İstanbul’a gönderiliyor. İstihbarat Şube ise İstanbul Terör Şubesi’ne bu çalışmalarını yazıyor. Dönemin Terör Şube Müdürü Yurt Atayün de istihbarattan aldığı bilgileri savcıya iletiyor. Ve soruşturma başlıyor.
Hüseyin Avni Yazıcıoğlu hem askeri hem siyasi kanatta yer alan bir isim. İran’a defalarca girip çıktığı tespit ediliyor. Orada istihbarat eğitimi alıyor. Türkiye’de de kendi ekibiyle istihbarat çalışmaları yapıyor. Edindiği tüm bilgileri İran’a aktarıyor.
Faruk Koca’nın görevi neydi?
Emniyet, soruşturma kapsamında Hüseyin Avni Yazıcıoğlu’nun irtibatlarını araştırmaya başlıyor. Bu kapsamda kanlı eylemlere katılan eski Selam’cılara bakılıyor. İki isim dikkat çekiyor. Bir tanesi Hakkı Selçuk Şanlı. Bir bankaya bomba koyma eylemi vardı. 12,5 yıl ceza aldı, 2004’de Erdoğan affıyla tahliye oldu. Hakkı Selçuk Şanlı’nın birebir telefonla irtibat kurduğu bir İran’lı tespit ediliyor. Seyed Ali Abkar Mir Vekili. Örgütün Türkiye sorumlularından; üst düzey yönetici… İran’dan geliyor. Hakkı Selçuk Şanlı havalimanından alıyor ve her türlü işlemde yardımcı oluyor.
Kod adı; Furgan! (Furkan)
Soruşturma derinleştikçe üçüncü bir isim daha teknik takip ve dinlemeye takılıyor; Faruk Koca. Kod adı; Furgan! Emniyet’in fezlekesine göre bu ekibin amacı Hakan Fidan’la irtibatı sürekli ve zinde tutmak. Hakan Fidan’la direkt irtibat kurmuyorlar. Faruk Koca, Fidan’dan aldığı bilgileri Mir Vekili’ye ve Hakkı Selçuk Şanlı’ya aktarıyor.
Selam Tevhid, hücre şeklinde yapılanıyor. Bazı hücrelerin görevi ‘istihbarat’ toplamak. Bazıları ise ‘siyasi ve bürokratik’ işlemleri yürütüyor. Faruk Koca, örgütün siyasi, bürokratik işlemlerini hallediyor. Mir Vekili’ye sürekli bilgi aktarıyor. Hatta Mir Vekili ile Erdoğan’ı başbakanlığı döneminde Ankara’da görüştürüyor.
Mir Vekili diplomatik pasaport sahibi. VİP’ten giriş yapıyor ancak İranlı bir devlet görevlisi onu karşılamıyor. Hakkı Selçuk Şahin, dikkat çekmemek için eski arabasıyla onu alıyor. Mir Vekili İran’dan getirdiği parayı Şanlı’ya veriyor. Şanlı da o paraları Selam Tevhid davasında ceza almış olan insanların ailelerine aktarıyor.
Soruşturmayı kim kapattı?
Selam Tevhid terör örgütü soruşturması İrfan Fidan tarafından kapatılmıştı. 21 Temmuz 2014’te. Yetmedi, soruşturmayı yürüten 76 polis hakkında soruşturma açıldı. Tutuklandılar, yıllardır cezaevindeler.
Eski Emniyet Müdürü Murat Çetiner, İrfan Fidan’ın dosyayı kapatmak için suç işlediğini anlatmıştı bir yayında: “İrfan Fidan, soruşturmanın gizliliğini defalarca ihlal etti. Hakkında soruşturma yürüttüğümüz insanlar hakkında İran elçiliğine, “Bunlar sizin adamlarınız mı” diye yazı yazdı. Hakkı Selçuk Şanlı’nın arabasında dinleme cihazı vardı. Dinleme cihazı daha arabadayken ve soruşturmada henüz takipsizlik kararı bile verilmemişken, soruşturmanın gizliliğini ihlal gibi çok büyük bir suç işliyor ve Hakkı Selçuk Şanlı’yı çağırıyor. Arabasının neresinde dinleme cihazı olduğunu söylüyor ve söktürüyorlar. Mirvekili’nin ses kaydı birçok devlette yoktur. Kudüs Gücü Generalidir. Mirvekili’nin ses kaydı Hakkı Selçuk Şanlı’nın arabasında yapılan aramayla elde ediliyor. Soruşturmayı deşifre ediyor. İrfan Fidan, azılı bir suçludur.”