Adana’da 82 kişiye mezar olan İhsan Bayram Sitesi C blokta ziynet eşya skandalı yaşandı. Sahiplerine teslim edilen eşyalar arasındaki ziynetler, polis memuru E.C. tarafından ‘Savcı eşyaları geri istiyor’ diyerek geri alındı. Polis memuru ve savcı hakkında hukuki işlem başlatıldı.
82 kişinin hayatını kaybettiği Adana’daki İhsan Bayram Sitesi’nin C bloğunda skandal bir olay yaşandı. Enkazdan çıkarılan ziynet eşyaları önce kayıp yakınlarına teslim edildi Sonrasında ‘Savcı geri istiyor’ diyerek polis memuru E. C. tarafından geri alındı.
Konuya ilişkin polis hakkındaki suç duyurusuna takipsizlik kararı veren Cumhuriyet Savcısı M.D.’nin, kendisiyle görüşmeye gelen kayıp yakınlarını “Çıkın gidin odamdan, işiniz gücünüz yok mu sizin, defolun, bir daha da bu kapıya gelmeyin, paranızı, altınınızı gidin müteahhitten alın, diğer apartman sakini depremzedelere de söyleyin kimse benim odama gelmesin” sözleriyle odasından kovduğu ifade edildi.
Olayı takip eden Avukat Nazan Akça Subaşı’nın savcı hakkındaki başvurusu kabul edildi. Savcı hakkında HSK’de “Görevini kötüye kullanarak kamu görevlisi olarak suçu ve suçluyu bildirmemesi ve görevini ihmal ederek emri altındaki polis memurunu denetlememesi nedeniyle inceleme başlatıldı. Polis memuru E.C. için verilen takipsizlik kararı ise kaldırıldı. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen soruşturmada ise polis E.C.’nin ihracına karar verildi.
“KAYIP YAKINLARINDAN KONUM İSTEMİŞ”
Konuyla ilgili Cumhuriyet’e konuşan Av. Nazan Subaşı, polis memurunun ziynet eşyalarının bir kısmını karakolda tutanak ile verdiğini belirterek şunları söyledi; “Sonrasında aynı polis memuru ailelere ‘Savcı eşyaları acil olarak geri istiyor’ biçiminde mesaj atıp konum istiyor ve ticari taksi ile akşam gelip tutanaksız olarak eşyaları geri alıyor.”
Polis memurunun soruşturma başlayınca hakkında ihraç kararı verilmeden hemen istifa ettiğine değinen Av. Subaşı, polis hakkında takipsizlik veren Savcı için ise HSK’nin ancak dördüncü başvurusunda inceleme kararı verdiğini ifade ederek şu bilgileir verdi : “Savcı, acılı aileleri kaba bir tavırla odasından kovdu. Konuşmak için gittiğimde beni de ‘Buraya müşteki girip de şüpheli çıkan çok kişi var, hakkınızda iftiradan dava açarım’ sözleriyle tehdit etti. Böyle tehditler bizi yıldıramaz. Evet, yaşananlar acımızı daha da artırıyor. Ancak sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız. Şu an HSK müfettişlerince savcının yaptığı işlemler incelenmektedir. Umarız hak ettiği cezayı alır.”