Son KHK’ya tepkiler dinmek bilmiyor…
CHP’nin hukukçu kimliği ile tanınan milletvekili İlhan Cihaner de, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’dan gelen “Tek tip kıyafet giymektense kefen giymeyi tercih ederiz” gibi açıklamalara dikkat çekiyor ve toplumsal barışı riske atacak bir yöntem olarak değerlendiriyor.
Sivillere cezasızlık maddesini ise, “Toplumun önemli bir kesimi ki, bunlar da saldırgan, silahlanmış durumda, bunu kendileri için hükümet lehine harekete geçeceklerine yönelik bir vur emri olarak algıladılar” sözleriyle eleştiriyor.
Kararlardan dönülmesini beklediğini ifade eden Cihaner, “Aksi takdirde yeni bir kriz alanımız daha olacak” diyor.
İktidar arkasında dururken, AKP’nin kurucularından 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den de son KHK’ye tepki gösterenlerden. Kararı kaygı verici olarak değerlendiriyor.
KHK’ya en güçlü desteği, AKP’nin son dönemdeki en önemli ittifağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli veriyor ve “Bundan gocunanlar F..’nün kurşun askerleridir” nitelemesi yapıyor.
Peki, tepkiye yol açan 696 sayılı KHK’nin ilgili maddesi tam olarak ne diyor?
“Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına, veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükümleri uygulanır.”
696 sayılı KHK ile Olağanüstü Hâl uygulamalarının uygulanmasına ilişkin 8 Kasım 2016’da çıkarılan yasanın 37. maddesine ek yapıldı. Daha önceki düzemleme şöyleydi:
“15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında karar alan, karar veya tedbirleri icra eden, her türlü adli ve idari önlemler kapsamında görev alan kişiler ile olağanüstü hal süresince yayımlanan kanun hükmünde kararnameler kapsamında karar alan ve görevleri yerine getiren kişilerin bu karar, görev ve fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu doğmaz.”
Son KHK’ya tepkiler dinmek bilmiyor…
CHP’nin hukukçu kimliği ile tanınan milletvekili İlhan Cihaner de, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’dan gelen “Tek tip kıyafet giymektense kefen giymeyi tercih ederiz” gibi açıklamalara dikkat çekiyor ve toplumsal barışı riske atacak bir yöntem olarak değerlendiriyor.
Sivillere cezasızlık maddesini ise, “Toplumun önemli bir kesimi ki, bunlar da saldırgan, silahlanmış durumda, bunu kendileri için hükümet lehine harekete geçeceklerine yönelik bir vur emri olarak algıladılar” sözleriyle eleştiriyor.
Kararlardan dönülmesini beklediğini ifade eden Cihaner, “Aksi takdirde yeni bir kriz alanımız daha olacak” diyor.
İktidar arkasında dururken, AKP’nin kurucularından 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den de son KHK’ye tepki gösterenlerden. Kararı kaygı verici olarak değerlendiriyor.
KHK’ya en güçlü desteği, AKP’nin son dönemdeki en önemli ittifağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli veriyor ve “Bundan gocunanlar F..’nün kurşun askerleridir” nitelemesi yapıyor.
Peki, tepkiye yol açan 696 sayılı KHK’nin ilgili maddesi tam olarak ne diyor?
“Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına, veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükümleri uygulanır.”
696 sayılı KHK ile Olağanüstü Hâl uygulamalarının uygulanmasına ilişkin 8 Kasım 2016’da çıkarılan yasanın 37. maddesine ek yapıldı. Daha önceki düzemleme şöyleydi:
“15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında karar alan, karar veya tedbirleri icra eden, her türlü adli ve idari önlemler kapsamında görev alan kişiler ile olağanüstü hal süresince yayımlanan kanun hükmünde kararnameler kapsamında karar alan ve görevleri yerine getiren kişilerin bu karar, görev ve fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu doğmaz.”
Son KHK’ya tepkiler dinmek bilmiyor…
CHP’nin hukukçu kimliği ile tanınan milletvekili İlhan Cihaner de, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’dan gelen “Tek tip kıyafet giymektense kefen giymeyi tercih ederiz” gibi açıklamalara dikkat çekiyor ve toplumsal barışı riske atacak bir yöntem olarak değerlendiriyor.
Sivillere cezasızlık maddesini ise, “Toplumun önemli bir kesimi ki, bunlar da saldırgan, silahlanmış durumda, bunu kendileri için hükümet lehine harekete geçeceklerine yönelik bir vur emri olarak algıladılar” sözleriyle eleştiriyor.
Kararlardan dönülmesini beklediğini ifade eden Cihaner, “Aksi takdirde yeni bir kriz alanımız daha olacak” diyor.
İktidar arkasında dururken, AKP’nin kurucularından 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den de son KHK’ye tepki gösterenlerden. Kararı kaygı verici olarak değerlendiriyor.
KHK’ya en güçlü desteği, AKP’nin son dönemdeki en önemli ittifağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli veriyor ve “Bundan gocunanlar F..’nün kurşun askerleridir” nitelemesi yapıyor.
Peki, tepkiye yol açan 696 sayılı KHK’nin ilgili maddesi tam olarak ne diyor?
“Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına, veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükümleri uygulanır.”
696 sayılı KHK ile Olağanüstü Hâl uygulamalarının uygulanmasına ilişkin 8 Kasım 2016’da çıkarılan yasanın 37. maddesine ek yapıldı. Daha önceki düzemleme şöyleydi:
“15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında karar alan, karar veya tedbirleri icra eden, her türlü adli ve idari önlemler kapsamında görev alan kişiler ile olağanüstü hal süresince yayımlanan kanun hükmünde kararnameler kapsamında karar alan ve görevleri yerine getiren kişilerin bu karar, görev ve fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu doğmaz.”
Son KHK’ya tepkiler dinmek bilmiyor…
CHP’nin hukukçu kimliği ile tanınan milletvekili İlhan Cihaner de, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’dan gelen “Tek tip kıyafet giymektense kefen giymeyi tercih ederiz” gibi açıklamalara dikkat çekiyor ve toplumsal barışı riske atacak bir yöntem olarak değerlendiriyor.
Sivillere cezasızlık maddesini ise, “Toplumun önemli bir kesimi ki, bunlar da saldırgan, silahlanmış durumda, bunu kendileri için hükümet lehine harekete geçeceklerine yönelik bir vur emri olarak algıladılar” sözleriyle eleştiriyor.
Kararlardan dönülmesini beklediğini ifade eden Cihaner, “Aksi takdirde yeni bir kriz alanımız daha olacak” diyor.
İktidar arkasında dururken, AKP’nin kurucularından 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den de son KHK’ye tepki gösterenlerden. Kararı kaygı verici olarak değerlendiriyor.
KHK’ya en güçlü desteği, AKP’nin son dönemdeki en önemli ittifağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli veriyor ve “Bundan gocunanlar F..’nün kurşun askerleridir” nitelemesi yapıyor.
Peki, tepkiye yol açan 696 sayılı KHK’nin ilgili maddesi tam olarak ne diyor?
“Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına, veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükümleri uygulanır.”
696 sayılı KHK ile Olağanüstü Hâl uygulamalarının uygulanmasına ilişkin 8 Kasım 2016’da çıkarılan yasanın 37. maddesine ek yapıldı. Daha önceki düzemleme şöyleydi:
“15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında karar alan, karar veya tedbirleri icra eden, her türlü adli ve idari önlemler kapsamında görev alan kişiler ile olağanüstü hal süresince yayımlanan kanun hükmünde kararnameler kapsamında karar alan ve görevleri yerine getiren kişilerin bu karar, görev ve fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu doğmaz.”