Ankara’da bir polisin vatandaşın e-Devlet uygulamasına gizlice girerek 2 kişi hakkında Gülen Hareketi ile irtibatlı olduğu iddiasıyla sözde ‘terörist örgütü üyesi’ diye ihbarda bulunduğu ortaya çıktı. Şikayet üzerine harekete geçen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 8 yıllık incelemenin sonunda vatandaşın e-Devlet uygulamasına Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki bilgisayarlardan girildiğini tespit etti.
Sözcü’den Erdoğan Süzer’in haberine göre Skandal olay, avukat Cem Yalçınkaya’nın 2016 yılında yaz tatili sırasında gürültülerinden rahatsız olduğu gezi teknelerini eski adıyla BİMER’e (Başbakanlık İletişim Merkezi) şikayet etmek için e-Devlet uygulamasına girmesiyle ortaya çıktı.
E-Devleti’nde, iki vatandaşın Gülen hareketi mensubu oldukları iddiasıyla sözde ‘terör örgütü üyesi’ diye BİMER’e şikayet edildiğini, şikayetçinin de kendisi olduğunu gören Yalçınkaya, soluğu savcılıkta aldı.
Olayı inceleyen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı kısa bir soruşturmadan sonra faillerin bulunamadığı gerekçesiyle dosyayı kapattı. Ancak Yalçınkaya bunu kabul etmeyip yeniden şikayetçi oldu.
Başsavcılık, olayın üzerinden 8 yıl geçtikten sonra kavuşturmaya yer olmadığı yönündeki kararını soruşturmanın ayrıntılarıyla birlikte gönderdi.
Başsavcılık soruşturmasında iki delile ulaştı. Yalçınkaya’nın e-Devleti’ne Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde kayıtlı bilgisayardan girildiğini tespit eden başsavcılık ayrıca Türk Telekom abonesi olan bir telefon numarasının da BİMER’e iletişim için bırakıldığını belirledi.
TELEFON DA SAHTE ÇIKTI
Soruşturmayı bu iki delil üzerinden yürüten başsavcılık, telefonun sahibi görünen vatandaşa ulaştı.
Ancak vatandaş böyle bir telefon aboneliğinin hiç olmadığını, bu işte bir yanlışlık olduğunu ifade etti.
TT, kendisinden istenen abonelik sözleşmesinin arşivde olmadığını, telefonun kısa süreliğine açılıp sonra kontör yüklemesi yapılmadığı için kapandığı bilgisini verdi.
SUÇLU POLİS BULUNAMADI
Başsavcılık, e-Devlet’e girilen Çankaya Emniyet Müdürlüğündeki bilgisayarın sahibi görünen polis memuruna da ulaştı.
Ancak polis memuru o tarihte Ankara dışında bir eğitim kampında olduğunu belgeleriyle ispatladı.
Polis memuru, adına kayıtlı görünmekle birlikte bilgisayarı müdürlükteki birçok polisin ortak kullandığını bildirdi.
Bu bilgiler üzerine başsavcılık telefon abonesinin bulunamaması, bilgisayara giriş yapan çok sayıda polis arasından gerçek suçlunun tespit edilemeyecek olması gerekçesiyle ‘kovuşturmaya yer olmadığı’ kararıyla soruşturmayı kapattı.
İTİRAZ ETTİ, SUÇLUYU BULUN DEDİ
Kendisine 8 yıl sonra ulaşan bu karara tepki gösteren Avukat Yalçınkaya, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na itiraz dilekçesi verip suçluların bulunup cezalandırılmasını talep etti.
Soruşturmanın genişletilmesi halinde suçluların nöbet çizelgeleri ve TT kayıtlarından kolaylıkla bulunabileceğini savunan Avukat Yalçınkaya, “Şüpheli hakkında Bilişim Sistemindeki Verileri Bozma Yok etme, Erişilmez Kılma, Sisteme Veri Yerleştirme vb. suçundan kamu davası açılması talepli şikayetimizle ilgili verilen karar hukuka aykırıdır. Şüpheli 2 polis hakkında kamu davası açılmalıdır” dedi.