PKK kendini feshettiğini açıkladı. Fesih kararı PKK’nın 12. kongresinde alındı.
LOZAN VURGUSU
Ancak fesih açıklama metninde yer alan Lozan Antlaşması ile ilgili bir bölüm bazı kesimlerin tepkisini çekti. O bölüm metinde şu şekilde yer aldı:
“Partimiz PKK; kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasasından alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşı, halkımızın özgürlük hareketi olarak tarih sahnesine çıktı. Doğuşunda reel sosyalizmin etkilerini yaşadı ve ulusların kendi kaderini tayin hakkı ilkesini benimseyerek, silahlı mücadele stratejisi temelinde meşru, haklı bir mücadele yürüttü….”
TEPKİ ÇEKEN İFADE
PKK, bu açıklamayla kuruluş gerekçesini Türkiye Cumhuriyeti’nin temel belgelerine (Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasası) dayandırarak, Kürt kimliğinin sistematik biçimde reddedildiğini ve bu reddin bir halk direnişini meşrulaştırdığını öne sürdü.
Ancak metindeki bu ifade tepki çekti. Bu tür bir açıklamanın, Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini oluşturan belgeleri doğrudan hedef aldığı için, mevcut anayasal düzene açık bir ideolojik meydan okuma niteliği taşıdığı ifade edildi. Bu bölümün, toplumsal kutuplaşmayı körükleyebileceği ve ve devletin birliğini zedeleyebileceği yorumları yapıldı.
GENERALLERDEN İTİRAZ
Emekli Tuğgeneral Dr. Özgür Tör Lozan açıklamaları için şu ifadeleri kullandı:
Metnin gecikmesi bize Türkiye’yi herhangi bir üzüntüye sokmayacak bir metnin sunulması için hazırlık yapıldığı beklentisini oluşturmuştu. 19 Mayıs haftasına giriyoruz. Biz Mustafa Kemal Atatürk’ün Ulus devlet modelini mi bırakacağız? Bu Lozan konusu başta olmak üzere bu ifadelerin hiç hoş olmadığını ifade etmek isterim. Beklenen metin bu değildi. Uğruna çok şehit verdiğimiz Lozan gibi konuların hiç karıştırılmadığı bir metin olsa daha iyi olurdu. Bir metni okurken tekrarlanan sözler alt alta yazıldığı zaman bu metnin ana fikri ortaya çıkar.
Uluslararası İlişkiler ve Strateji Uzmanı Dr. Naim Babüroğlu şunları kaydetti:
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bu bildiriyi eğer çok kısa sürede yok hükmünde saymazsa devlet özelliğini kaybetmiş demektir. Bir Lozan’ı reddediyor, Cumhuriyeti reddediyor, Lozan’dan önceki Sevr anlaşmasının hükümlerinin geçerli olduğunu kabul ediyor burada. Muhtemelen Sevr yazılmıştır, bazı nedenlerle Sevr’i silmişlerdir ama Sevr anlaşması ve 1921 Anayasası. 1921 Anayasası’nda Cumhuriyet yoktur, kadın hakları yoktur. 1921 Anayasası’nda laiklik yoktur. 1921 Anayasası’nda ulus devlet yoktur. 1921 Anayasası’nda daha İstiklal Savaşı devam etmektedir. Daha Cumhuriyet kurulmamıştır.
100 yıllık soykırım biliyorsunuz, sözde soykırım Ermeni olayıyla ilgili Türkiye kendini aklatamadı. Devlet onu reddetmezse; 10-15 yıl sonra uluslararası mahkemelerde Türkiye, ‘Kürtlere soykırım uygulamıştır’ davaları başlayacak. Bizim torunlarımız onunla uğraşacak, halbuki öyle bir şey yok. “