HalkTV binası önünde gözaltına alınan gazeteci Barış Pehlivan, götürüldüğü İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde verdiği ifadede hakkındaki suçlamaları reddetti.
Pehlivan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Pazartesi günü düzenlediği basın toplantısında açık ismini vererek çeşitli suçlamalar yönelttiği bilirkişi Satılmış Büyükcanayakın’a yanıt hakkı tanımak üzere yaptığı telefon konuşmasının yayınlanması gerekçesiyle gözaltına alınmıştı.
Soruşturma, “Halk TV yayınında bilirkişi ile yapılan telefon görüşmesinin izinsiz olarak kayda alıp yayınladığı, bilirkişinin ismini hedef gösterilecek şekilde açıklanarak yargılamanın seyrini etkilemeye yönelik sözler sarf edildiği” gerekçesiyle, Türk Ceza Kanununun, “Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması ve Bilirkişiyi Etkilemeye Teşebbüs” suçundan açılmıştı.
Gazeteci Barış Pehlivan, ifadesinde suçlamaları reddederek, Yeni Şafak Gazetesi’nin de söz konusu bilirkişiyle görüşüp haber yaptığını vurguladı. Pehlivan, “Yeni Şafak’a suç olmayan röportaj yapma faaliyeti Halk TV’den Barış Pehlivan’a nasıl suç olabilir?” diye sordu.
Pehlivan’a, soruşturma talimatına konu olan 27 Ocak 2025 tarihindeki Halk TV yayınında paylaşımı yapılan ses kaydının kim tarafından, ne zaman, ne şekilde yapıldığı da soruldu. Pehlivan şu yanıtı verdi:
“27 Ocak 2025 günü İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Saraçhane’deki binasında gerçekleşen basın toplantısına gazeteci olarak davetliydim. O basın toplantısında Ekrem İmamoğlu, CHP’li belediyeleri ilgilendiren soruşturma ve davalarda görev alan bir bilirkişiye dikkat çekti. Ben basın toplantısının konusunu orada öğrendim ve İmamoğlu özetle bu bilirkişinin imza attığı raporlarda hukuksuzluk olduğunu iddia etti. Basın toplantısını takip ettikten sonra ben acaba bu bilirkişiye ulaşabilir miyim ya da özel bir haber yapabilir miyim diye düşünmeye başladım. Bunun üzerine bilirkişinin cep telefonuna ulaşarak aradım ve kendimi tanıttım, kendisine gazeteci olduğumu beyan ettim. Milyonların izlediği Ekrem İmamoğlu’nun basın toplantısında kendisi hakkındaki iddiaları bizzat kendisine sormak istedim.”
“Yaptığım, cevap hakkını kullandırmaktır”
Pehlivan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Asıl amacım onu Halk TV ekranlarında ağırlamak ya da yüz yüze bir röportaj yapmaktı. Sonuçta 16 milyon insanın yaşadığı İstanbul’un Belediye Başkanı isim vererek bir bilirkişi hakkında çarpıcı iddialarda bulunmuştu. Ben de bu iddiaların doğru olup olmadığını öğrenmek için kendisini aradım. Bu yaptığım hem Türkiye, hem de dünya literatüründe cevap hakkını kullandırmadır. Sonuçta ben kendisine sorularımı sordum ve İmamoğlu’nun hedefindeki bilirkişi kendisi hakkındaki iddiaları yalanladı. Soruşturmaya da yansıyan tutanakta da görebileceğiniz gibi ben kendisini Halk TV ekranında ağırlamak veya kendisi ile birebir özel röportaj yapmak istediğimi beyan ettim, kendisi bunu kabul etmemekle birlikte bana başarılar dilemiştir. Hatta yaşı ile ilgili bir soruya da esprili bir yanıt vermiştir. Kendisi ile konuşmamız nezaket kuralları içerisinde, mesafeli bir üslupla gerçekleşmiştir. Buraya kadar anlattıklarım benim bu söyleşiyi bu telefon görüşmesini yapma gerekçeme ve amacıma dairdir.”
“Konuşmayı ben kaydetmedim, paylaşmadım, ben yayınlamadım”
Savcılık makamının suç olarak isnat ettiği eylemlerin hiçbirinde sorumluluğunun ve dahlinin olmadığını vurgulayan Pehlivan, konuşmayı kendisinin kaydetmediğini, kimseyle paylaşmadığını, kendisinin yayınlamadığını ve hiçbir yerde yaymadığını belirtti. Pehlivan, “Hal böyle iken kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri hukuka aykırı olarak ifşa etmek ve bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs suçlarını işlemem mümkün değildir” dedi.
Bilirkişinin 28 Ocak 2025 tarihli Yeni Şafak Gazetesi’ne de ayrıca konuştuğuna dikkat çeken Pehlivan, “Şimdi Yeni Şafak’a suç olmayan röportaj yapma faaliyeti, Halk TV’den Barış Pehlivan’a nasıl suç olabilir? Bununla birlikte eğer o ses kaydını yayınlamak suç ise bugün AKP yöneticisi Hamza Dağ’dan AKP’li eski belediye başkanı Melih Gökçek’e kadar birçok ismin de bu suçu işlediğini ifade etmek gerekmektedir. Zira ben bu ses kaydını kendi sosyal medya hesabımdan paylaşmamama rağmen bu isimler ve daha fazlası kendi sosyal medya hesaplarından hiçbir sansüre gerek duymadan paylaşıp yaymışlardır” diye konuştu.
“Bilirkişiyi etkileme suçunu işlemiş olmam mümkün değil”
Pehlivan, söz konusu bilirkişi raporunun soruşturma dosyalarına girmesiyle bilirkişinin görevini tamamlamış ve kanaatini raporlaştırmış olduğuna da işaret ederek “bilirkişiyi etkileme saiki ile hareket etmesinin” mümkün olamayacağını kaydetti.
Pehlivan’ın yanıtının ardından, “Soruşturma talimatına konu olan 27 Ocak 2025 tarihindeki Halk TV yayınında paylaşımı yapılan ses kaydının tarafınızca alınmadığını yukarıda beyan ettiniz. Bu ses kaydı kim tarafından alınmıştır” sorusu yöneltildi. Pehlivan, şöyle konuştu:
“Ben bütün gazetecilik hayatımca çok sayıda ifade verdim. Bu tarz soruların sonucunda kamuoyunda insanların itibar suikastine uğradığını gördüm. Bu nedenle bu sorunuza verebileceğim yanıt şudur. Her ne kadar bu telefon görüşmesini ben kaydetmesem de ben paylaşmasam da, ben yayınlamasam da, bunda dahli olan kanal yönetiminin tek amacının gazetecilik olduğunu söyleyebilirim.”
Pehlivan, “Paylaşımı yapılan ses kaydının bahse konu programa kim ya da kimler tarafından canlı yayında yayınlanmak üzere gönderildiği hakkında ifadenizi veriniz” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Ben Barış Pehlivan olarak ve diğer meslektaşım Seda Selek de kanalın yayın çizgisi, yayın politikası ve neyin yayınlanacağı konusunda söz sahibi ve sorumluluk sahibi değiliz.”
Pehlivan ifadesini, “Özetle bu kaydın kaydedilmesi ve paylaşılmasında dahlim yoktur. Ben sadece röportaj yaptım. Üzerime atılı olan suçlamayı kabul etmiyorum. Serbest bırakılmamı talep ediyorum” sözleriyle bitirdi.