“Hayatım boyunca mağdurların sesi olmaya çalıştım, ta ki kendim de bir mağdur olana dek”
Erdoğan, İngilizce yaptığı törendeki konuşmasında, cezaevinde geçirdiği dönemin kendisinde yarattığı travmayı anlattı. Erdoğan, yaşadığı acı ve aşağılanmayı hâlâ üzerinden atamadığını söyledi. Normal hayata dönmekte güçlük çektiğini söyleyen Erdoğan, polis baskını korkusundan intiharı bile düşündüğünü aktardı.
Yazar, “Hayatım boyunca mağdurların sesi olmaya çalıştım, ta ki kendim de bir mağdur olana dek” diye konuştu. Mağdurların sesi olmaktan ödün verilemeyeceğini belirten yazar Erdoğan “Aslında ödün vermeyen karakterin sahibi ben değilim, edebiyatın kendisi” diye konuştu.
Kentteki tarihi belediye binasının Barış Salonu’nda yapılan törende Aslı Erdoğan, ödülü teslim alırken duygulu anlar yaşadı. Törende salondakilerin kendisini ayakta alkışlaması üzerine gözyaşlarını tutamadı.
Erdoğan, ödüle Türkiye’deki siyasi gelişmelerin insanların günlük hayatına etkilerini anlattığı köşe yazıları ve edebi eserleri nedeniyle layık görüldü. Özellikle “Artık Sessizlik Bile Senin Değil” adlı denemelerinden oluşan ve Türkiye’de henüz basılmayan ama Almanca’ya çevrilen kitabı nedeniyle bu ödül ile onurlandırıldı.
10 kişilik jürinin Erdoğan’ı seçme gerekçesinde, “Yazılarının odağında tüm hassasiyeti, şiirselliği ve çıplaklığı ile kadınlara yönelik ayrımcılık bulunuyor. Ama yazar bunun da ötesinde soykırım, şiddet, baskı, işkence ve savaş konularına kendini adıyor” ifadeleri yer alıyor.
Skipis: Önünde saygı ile eğiliyorum
Aslı Erdoğan’a verilen ödülün takdim konuşmasını, Alman Kitap Basım ve Yayıncıları Derneği’nin Başkanı Alexander Skipis yaptı. Erdoğan’ın tutuklanmasına ve baskılara rağmen her zaman mağdurların yanında olan duruşunu değiştirmediğini vurgulayan Skipis, “Özgürlük ve barış için gösterdiğin çabanın önünde saygı ile eğiliyorum” dedi.
Aslı Erdoğan’ın giderek vurdum duymaz olan bir dünyada hiç taviz vermeden insanlık için mücadele ettiğini belirten Skipis, yazar için “Savaşın ve baskının vahşetini tüm çıplaklığı ile kelimenin tüm gücünü kullanarak hassasça tasvir ediyor” dedi. Skipis, “Biz refah dolu yaşamımızda gerçek, adalet ve barış gibi önemli değerler için kimi zaman hatalı bir tutum içinde olurken, Aslı Erdoğan bu değerler için hayatını riske atıyor” diye konuştu.
Skipis, 2016 yılında Aslı Erdoğan’ın tutuklu bulunduğu cezaevi önünde temsili bir nöbet başlatmıştı.
Adını, savaş karşıtı edebiyat klasikleri arasında yer alan “Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok”un Alman yazarı Erich Maria Remarque’ten alan ödül, bu yıl 14’üncü kez verildi. Ödüle layık görülenlere 25 bin euro para ödülü de takdim ediliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mektup
Aslı Erdoğan kapatılan Özgür Gündem gazetesinde nöbetçi genel yayın yönetmeni olarak görevini sürdürürken terör propagandası yaptığı iddiasıyla yargılanmış ve 2016 yılının Ağustos ayında tutuklanmıştı. Yazar, geçen Aralık ayında şartlı olarak tahliye edilmişti. Aslı Erdoğan’ın yurtdışına çıkış yasağı Haziran’daki duruşmada kaldırılmış, ancak pasaportu kendisine bir süre geri verilmemişti.
Aslı Erdoğan: Hayatımın en özel günlerinden biri
Alman Kitap Basım ve Yayıncıları Derneği ile Osnabrück Belediyesi, Erich-Maria-Remarque Barış Ödülü’ne layık görülen yazar Aslı Erdoğan’ın yurtdışına çıkabilmesine izin verilmesi için yaklaşık 3 hafta önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bir mektup gönderdi.
Yazar Erdoğan’ın pasaportu iki hafta önce geri verildi.
Aslı Erdoğan bu yıl, “düşünce özgürlüğüne yönelik mücadelesi” nedeniyle Theodor Heuss Madalyası’na layık görülmüştü.
Amsterdam’daki Avrupa Kültür Vakfı tarafından verilen Prenses Margriet Kültür Ödülü de bu yıl Aslı Erdoğan’a verildi. Avusturya ise 2016 yılının Bruno Kreisky İnsan Hakları Ödülü’ne Aslı Erdoğan’ı layık bulmuştu.
