Özel, Ankara muhabirleriyle basın toplantısı düzenledi.
Birgün’den Mert Bildircin‘in haberine göre Özel’in konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
”Hatay’da arayış içinde olduk. Anketlerde Lütfü Savaş çıktığı için ve ankette sorulan isimlerden hiçbiri Savaş kadar kabul görmediği için onu aday gösterdik.
Hatay’a gittiğimizde protestoların yüzde 99’unun iktidara yönelik olduğunu gördük. Elbette Savaş’a yönelik protestolar da vardı. Savaş’ı protesto edenler arasında organik Hataylılar da vardı ama o grupları organize eden insanlar da vardı.
Örneğin Gökhan Zan, büyük bir grubu organize etmişti. Zan, İYİ Parti’den ayrıldıktan sonra benimle görüştü ve Arsuz için talepte bulunarak Lütfü Savaş ile uyumlu çalışabileceğini söyledi. Sonuç olarak biz Zan’ı aday göstermedik. Şimdi Zan, TİP’in Hatay adayı oldu, hayırlı olsun. Ama CHP’nin adayına karşı kullandığı dil doğru bir dil değildir.
PM’den aldığımız yetki aday çekme ve yeniden aday göstermeyi de içeriyor. Savaş’ın daha ilerisinde bir aday görürsek çekebiliriz. Bunu Lütfü Bey de anlayışla karşılar.
(Haluk Levent’e teklif meselesi) Siyasi partiler resmi teklifte bulunmaksızın bazen isimleri yoklayabilir. Eski partililer, örgütlerdeki arkadaşlar telefonda isimleri arayabilir. Haluk Bey, ‘Evet’ dememiş, biz de ankete koymadık o yüzden. Hatay için herkes bir arayış içinde. Bu arayışlar bazen telefonla aramak şekline dönüşebiliyor. Hepsi benim bilgim dahilinde değil.
En rahat olduğum iki şehir İstanbul ve Ankara, buraları bir kez daha kazanacağız.
DEM Parti ile görüşmelerimizi, Tayyip Erdoğan’ın yaptığı Oslo görüşmeleri gibi, gözlerden uzak bir yerde yapılıyormuş gibi yansıtıyorlar. DEM Parti ile görüşmelerimizi, şeytanla pazarlık ediyormuş gibi gösteriyorlar ama bizim görüşmelerimiz samimi. Esas DEM ile en ileri görüşmeleri yapıp da bunu seçmeninden gizleyenlerin yaptığı seçmene saygısızlıktır. Fotoğraf vermiyor, yasak ilişki muamelesi yapıyor DEM ile kurduğu ilişkiye Erdoğan. Bahçeli de bunu bilmiyormuş gibi yapıyor. Bayramlaşmıyorlar ama Meclis’in arka odasında sıkı fıkılar.”