AKP iktidarının ‘oy deposu’ ve ideolojik politikalarını Almanya’da sürdürme aracı olarak görmekle eleştirildiği Almanya’daki Türkiyeli toplumu endişelendiren kimi gelişme ve söylentiler de beraberinde geliyor.
Artıkgerçek’ten Ayşegül Karakülhancı’nın haberine göre, Berlin sokaklarında ‘Özel Harekat Polisi’ amblemli araçlar dolaşıyor.
Sol Parti Milletvekili Hakan Taş konuyla ilgili polise şikayette bulunurken, bu şekilde sokaklarda üç aracın dolaştığı iddia ediliyor.
Türkiyeli muhaliflere gözdağı vermek amaçlı dolaştırıldığı iddia edilen araçlarla ilgili, polise şikayette bulunan Almanya Sol Parti’nin (Die Linke) iç politikalardan sorumlu ve Berlin eyalet Parlamentosu Milletvekili Hakan Taş, kendisinin de bu otomobillerden birini gördüğünü belirtti.
Konuyla ilgili Alman basınına açıklamalarda bulunan Taş, şunları söyledi:
“Bu gibi araçların sokaklarda dolaşması Berlin’de yaşayan insanların güvenliğini tehlikeye sokuyor. Gereksiz yere şüphe ve Erdoğan iktidarına muhalif olan herkesin içerisine bir korku salıyor. Bu arabalar genelde Berlin’de Türkiyelilerin yoğun olarak yaşadıkları Berlin Mitte, Kreuzberg, Neukölln gibi ilçelerde dolaşıyor.”
Taş, ayrıca bu arabaların herhangi sıradan bir vatandaşın alamayacağı kadar, örneğin BMW 7 gibi lüks ve pahalı otomobiller olmasının da başka dikkat çeken bir özellik olduğunu söyledi.
Geçmişte burada yaşayan muhalifler hakkında bilgilerin toplanıp Ankara’ya gönderildiğini de hatırlatan Taş, bu araçların da bu konunun bir devamı olma şüphesinden dolayı polise suç duyurusunda bulunduğunu ifade etti.
‘Bu araçların Almanya’daki MİT elemanlarıyla bir ilişkisi var mıdır’ sorumuza Taş, “Direk MİT’e konsolosluğa ait olmaları halinde konsolosluğun plakalarını taşımaları gerekirdi. Fakat bunlar normal Berlin plakalı araçlar olduğundan, burada resmi olarak çalışan MİT elemanlarıyla bağlantılıdır demek doğru olmaz. Fakat burada yaşayan gizli istihbarata ya da direk Türkiye’deki polise, devlet makamlarına çalışan kişler olma olasılıkları oldukça yüksek” yanıtını verdi.
Taş, 2017’nin mayıs ayında Ankara ve Berlin arasında Türkiye’de yapılan Anayasa ve Başkanlık referandumu nedeniyle siyasi krizin yaşandığı dönemde Türkiyelilerin yoğun olarak yaşadığı Kreuzberg semtinde Türk milliyetçisi bir kişi tarafından fiziksel ve sözlü saldırıya maruz kalmıştı.