Beylikdüzü Devlet Hastanesi’ne 6 Eylül’de, ‘Balkondan düştü’ denilerek adli vaka olarak getirilen 2 yaşındaki bebek, yaşamını yitirdi.
Beylikdüzü Devlet Hastanesi’ne 6 Eylül’de ‘düştü’ beyanıyla getirilen ve yaşamını yitiren bebeğin muayenesini yapan doktorlar, nitelikli cinsel saldırı bulguları görmeleri nedeniyle durumu adli makamlara bildirdiler ancak aile, bebeğe otopsi yapılmasını istemedi.
Bianet’ten Evrim Kepenek’in aktardığına göre, hastane raporlarından birinde “çocuğun balkondan düşme” şikayetiyle hastaneye getirildiği belirtilirken, ön otopsi raporunda çocuğun cinsel istismara maruz bırakıldığı yönünde kuvvetli bulgular olduğu kaydedidli. Otopsi raporunda ise “çocuğun balkondan düşme sonucu” öldüğü bilgisine yer verildi. İsminin açıklanmasını istemeyen doktorlar, otopsi raporunun gerçeği yansıtmadığını söyledi.
‘BEBEĞİN AİLESİNDEKİ ERKEKLER GÖZALTINA ALINDI’
Hastane doktorlarından Acil Tıp Uzmanı Dr. Evren Arslan ise bebeğin ailesinin ölüm şeklinin rapora ‘düştü öldü’ şeklinde yazılması için ısrarcı olduğunu, hastaneye çok sayıda kişiyi toplayarak bebeğe otopsi yapılmasını engellemeye çalıştıklarını aktardı. Yaşamını yitiren bebeğin 5 yaşında bir ablası olduğununun bildirildiğini de aktaran Dr. Arslan, “Onun için de çok endişeliyiz. Bu çocuğun aileden alınıp derhal sosyal hizmetler korumasına verilmesi gerekiyor” dedi.
‘OTOPSİ YAPILMASIN DİYE DİRENDİLER’
Arslan, şunları söyledi:
Çocuğun ailesi otopsi istemediklerini ve hemen cenazeyi alıp gitmek istediklerini belirtip durdular. Rapora ‘düştü öldü’ yaz diye tutturdular. Hastaneye yaklaşık çok sayıda kişiyi topladılar. Çünkü bebeğe otopsi yapılmasını istemediler. Otopsi yapılmasın diye direndiler. Polis bu kişileri zorla dağıttı.
‘DELİLLER BUNUN BİR KERELİK BİR TECAVÜZ OLMADIĞINI SÖYLÜYOR’
Aile çocuğun cenazesini hemen alıp gitmek isteyince biz ‘şüpheli durumlar olduğunu’ söyledik. Bu sefer ona ‘fasulye sırığına düştü’ diyorlar. Tek görgü tanığının 5 yaşındaki ablası olduğunu söylediler. Onun için de çok endişeliyiz. Bu çocuğun aileden alınıp derhal sosyal hizmetler korumasına verilmesi gerekiyor. Bunca yıldır doktorum ben böyle bir vahşet görmedim. Deliller bunun bir kerelik bir tecavüz olmadığını söylüyor. Bu çocuğun çok uzun zamandır tecavüze uğradığını düşünüyorum. Bundan sonraki süreç savcının görevi.”
BAŞSAVCILIK SORUŞTURMA BAŞLATTI
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, iddia ile ilgili soruşturma başlattığını duyurdu. Önümüzdeki günlerde de açıklama yapması bekleniyor.
BAKANLIK ‘KONU HAKKINDA BİLGİMİZ YOK’ YANITINI VERMİŞ
Öte yandan İleri Haber’e konuşan hastanenin Başhekim Yardımcılarından birinin, çocuk istismarı bulgularının olduğunu ve ailenin olayın üstünü kapatmaya çalıştığını söyleyerek konunun adli merciilere iletildiğini ve daha fazla detay vermeyeceğini söylediği öğrenildi. Konuya ilişkin görüşülen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği yetkilisinin ise bakanlığın konuya henüz müdahil olmadığını ve bir bilgilerinin olmadığını söylediği kaydedildi.
İDDİALAR MECLİS GÜNDEMİNE TAŞINDI
Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, İstanbul’da 2 yaşındaki çocuğun cinsel istismar sonucu öldüğü iddialarını Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) taşıdı.
Şık’ın, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’na verdiği önergelerinde doktorlara gerçeğin gizlenmesi yönünde rapor yazılması için siyasi baskı uygulandığı iddiaları da yer aldı. Şık, “Bu insanlık dışı olayın üstünü örtmeye çalışan ve bu aileyi koruyanlar kim?” diye sordu.
Olaya ilişkin rapor ve fotoğrafları bizzat gördüğünü kaydeden Şık, “Gereğini yapacak mısınız yoksa Ensar Vakfı’nda ortaya çıkan taciz ve istismarı örtbas etmeye çalıştığınız gibi yine ‘bir kereden bir şey olmaz’ mı diyeceksiniz?” ifadelerini kullandı.
Şık önergelerinde, “6 Eylül 2022 tarihinde ‘balkondan düştüğü’ iddia edilerek Beylikdüzü Devlet Hastanesi’ne getirilen bir bebek hayatını kaybetmiştir. Ancak bebeğin birden fazla kere cinsel istismara uğradığına dair kuvvetli emarelerin olduğunun doktorlar tarafından tespit edilmesi üzerine; ailenin otopsinin gerçekleşmeden cenazeyi alıp gitmek için hastanede kargaşa çıkardığı öğrenilmiştir. Kargaşayı, hastane polisinin güçlükle kontrol altına aldığına ilişkin tanıklar bulunmaktadır” ifadelerine yer verdi.
Önergelerde, “İstismara ilişkin emarelerin tespitini yapan doktorların otopsi için karar almasının ardından aile tarafından ‘bebeğin balkondan fasulye sırıkları içine düştüğü’ iddia edilmiş, ön otopsi raporunda ‘çocuğa tecavüz edildiği yönünde kuvvetli bulgular’ tespit edilmesine karşın; otopsi raporunda ‘çocuğun balkondan düşme sonucu’ öldüğü bilgisine yer verilmişti” denilerek bilgi talep edildi.
”İSTİSMAR’IN ÜSTÜNÜ ÖRTMEK İÇİN KİMLER BASKI KURDU?’
Önergelerde, şu sorular yöneltildi:
• Doktorların, cenazenin otopsi işlemi yapılmadan aileye teslim edilmesi ve ‘istismar’ bulgusunun otopsi raporunda yer almaması için defalarca aranarak baskıya maruz kaldıkları iddiaları doğru mudur? Bu iddiaların gerçek olup olmadıklarına dair bir soruşturma başlatılacak mıdır? Hastaneyi ve ilgili doktorları arayarak ‘istismar’ olayının üstünü örtmek amaçlı kimler baskı kurmuştur?
• Bebeğin cenazesinin otopsi işlemine girmesini engellemek için kargaşa çıkaran ve TCK madde 265’de düzenlenen ‘Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu’nu açıkça işleyen şahıslar hakkında herhangi bir adli işlem yapılmış mıdır? Gözaltına alınan kaç kişi vardır?
• Beylikdüzü Devlet Hastanesi’nde istismara uğradığına ilişkin kesin emarelerin tespit edilmesinin ardından ailesinin otopsinin yapılmasını önlemeye çalıştığı bebek hakkında, yaşanan olaydan ve ölümünden önce herhangi bir şikayette bulunulmuş mudur?
AİLE, HABERİ YAPAN MUHABİRİ TEHDİT ETTİ
Bebeğin ölümüne ilişkin ön otopsi raporunu haberleştirerek kamuoyu ile paylaşan Bianet muhabiri Evrim Kepenek ise aile tarafından üstü kapalı tehdit edildi. Kepenek, sosyal medya hesabından bir paylaşım yaparak bebeğin amcasının kendisini arayarak “12 bin kişilik aileyiz, korkutmak gibi olmasın haberi kaldırın” dediğini söyledi. Kepenek söz konusu kişinin daha sonra tekrar kendisini arayarak, “Yanlış anlaşılmasın sizi tehdit etmiyorum” dediğini aktardı.
Beylikdüzü Devlet Hastanesi’ne 6 Eylül’de, ‘Balkondan düştü’ denilerek adli vaka olarak getirilen 2 yaşındaki bebek, yaşamını yitirdi.
Beylikdüzü Devlet Hastanesi’ne 6 Eylül’de ‘düştü’ beyanıyla getirilen ve yaşamını yitiren bebeğin muayenesini yapan doktorlar, nitelikli cinsel saldırı bulguları görmeleri nedeniyle durumu adli makamlara bildirdiler ancak aile, bebeğe otopsi yapılmasını istemedi.
Bianet’ten Evrim Kepenek’in aktardığına göre, hastane raporlarından birinde “çocuğun balkondan düşme” şikayetiyle hastaneye getirildiği belirtilirken, ön otopsi raporunda çocuğun cinsel istismara maruz bırakıldığı yönünde kuvvetli bulgular olduğu kaydedidli. Otopsi raporunda ise “çocuğun balkondan düşme sonucu” öldüğü bilgisine yer verildi. İsminin açıklanmasını istemeyen doktorlar, otopsi raporunun gerçeği yansıtmadığını söyledi.
‘BEBEĞİN AİLESİNDEKİ ERKEKLER GÖZALTINA ALINDI’
Hastane doktorlarından Acil Tıp Uzmanı Dr. Evren Arslan ise bebeğin ailesinin ölüm şeklinin rapora ‘düştü öldü’ şeklinde yazılması için ısrarcı olduğunu, hastaneye çok sayıda kişiyi toplayarak bebeğe otopsi yapılmasını engellemeye çalıştıklarını aktardı. Yaşamını yitiren bebeğin 5 yaşında bir ablası olduğununun bildirildiğini de aktaran Dr. Arslan, “Onun için de çok endişeliyiz. Bu çocuğun aileden alınıp derhal sosyal hizmetler korumasına verilmesi gerekiyor” dedi.
‘OTOPSİ YAPILMASIN DİYE DİRENDİLER’
Arslan, şunları söyledi:
Çocuğun ailesi otopsi istemediklerini ve hemen cenazeyi alıp gitmek istediklerini belirtip durdular. Rapora ‘düştü öldü’ yaz diye tutturdular. Hastaneye yaklaşık çok sayıda kişiyi topladılar. Çünkü bebeğe otopsi yapılmasını istemediler. Otopsi yapılmasın diye direndiler. Polis bu kişileri zorla dağıttı.
‘DELİLLER BUNUN BİR KERELİK BİR TECAVÜZ OLMADIĞINI SÖYLÜYOR’
Aile çocuğun cenazesini hemen alıp gitmek isteyince biz ‘şüpheli durumlar olduğunu’ söyledik. Bu sefer ona ‘fasulye sırığına düştü’ diyorlar. Tek görgü tanığının 5 yaşındaki ablası olduğunu söylediler. Onun için de çok endişeliyiz. Bu çocuğun aileden alınıp derhal sosyal hizmetler korumasına verilmesi gerekiyor. Bunca yıldır doktorum ben böyle bir vahşet görmedim. Deliller bunun bir kerelik bir tecavüz olmadığını söylüyor. Bu çocuğun çok uzun zamandır tecavüze uğradığını düşünüyorum. Bundan sonraki süreç savcının görevi.”
BAŞSAVCILIK SORUŞTURMA BAŞLATTI
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, iddia ile ilgili soruşturma başlattığını duyurdu. Önümüzdeki günlerde de açıklama yapması bekleniyor.
BAKANLIK ‘KONU HAKKINDA BİLGİMİZ YOK’ YANITINI VERMİŞ
Öte yandan İleri Haber’e konuşan hastanenin Başhekim Yardımcılarından birinin, çocuk istismarı bulgularının olduğunu ve ailenin olayın üstünü kapatmaya çalıştığını söyleyerek konunun adli merciilere iletildiğini ve daha fazla detay vermeyeceğini söylediği öğrenildi. Konuya ilişkin görüşülen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği yetkilisinin ise bakanlığın konuya henüz müdahil olmadığını ve bir bilgilerinin olmadığını söylediği kaydedildi.
İDDİALAR MECLİS GÜNDEMİNE TAŞINDI
Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, İstanbul’da 2 yaşındaki çocuğun cinsel istismar sonucu öldüğü iddialarını Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) taşıdı.
Şık’ın, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’na verdiği önergelerinde doktorlara gerçeğin gizlenmesi yönünde rapor yazılması için siyasi baskı uygulandığı iddiaları da yer aldı. Şık, “Bu insanlık dışı olayın üstünü örtmeye çalışan ve bu aileyi koruyanlar kim?” diye sordu.
Olaya ilişkin rapor ve fotoğrafları bizzat gördüğünü kaydeden Şık, “Gereğini yapacak mısınız yoksa Ensar Vakfı’nda ortaya çıkan taciz ve istismarı örtbas etmeye çalıştığınız gibi yine ‘bir kereden bir şey olmaz’ mı diyeceksiniz?” ifadelerini kullandı.
Şık önergelerinde, “6 Eylül 2022 tarihinde ‘balkondan düştüğü’ iddia edilerek Beylikdüzü Devlet Hastanesi’ne getirilen bir bebek hayatını kaybetmiştir. Ancak bebeğin birden fazla kere cinsel istismara uğradığına dair kuvvetli emarelerin olduğunun doktorlar tarafından tespit edilmesi üzerine; ailenin otopsinin gerçekleşmeden cenazeyi alıp gitmek için hastanede kargaşa çıkardığı öğrenilmiştir. Kargaşayı, hastane polisinin güçlükle kontrol altına aldığına ilişkin tanıklar bulunmaktadır” ifadelerine yer verdi.
Önergelerde, “İstismara ilişkin emarelerin tespitini yapan doktorların otopsi için karar almasının ardından aile tarafından ‘bebeğin balkondan fasulye sırıkları içine düştüğü’ iddia edilmiş, ön otopsi raporunda ‘çocuğa tecavüz edildiği yönünde kuvvetli bulgular’ tespit edilmesine karşın; otopsi raporunda ‘çocuğun balkondan düşme sonucu’ öldüğü bilgisine yer verilmişti” denilerek bilgi talep edildi.
”İSTİSMAR’IN ÜSTÜNÜ ÖRTMEK İÇİN KİMLER BASKI KURDU?’
Önergelerde, şu sorular yöneltildi:
• Doktorların, cenazenin otopsi işlemi yapılmadan aileye teslim edilmesi ve ‘istismar’ bulgusunun otopsi raporunda yer almaması için defalarca aranarak baskıya maruz kaldıkları iddiaları doğru mudur? Bu iddiaların gerçek olup olmadıklarına dair bir soruşturma başlatılacak mıdır? Hastaneyi ve ilgili doktorları arayarak ‘istismar’ olayının üstünü örtmek amaçlı kimler baskı kurmuştur?
• Bebeğin cenazesinin otopsi işlemine girmesini engellemek için kargaşa çıkaran ve TCK madde 265’de düzenlenen ‘Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu’nu açıkça işleyen şahıslar hakkında herhangi bir adli işlem yapılmış mıdır? Gözaltına alınan kaç kişi vardır?
• Beylikdüzü Devlet Hastanesi’nde istismara uğradığına ilişkin kesin emarelerin tespit edilmesinin ardından ailesinin otopsinin yapılmasını önlemeye çalıştığı bebek hakkında, yaşanan olaydan ve ölümünden önce herhangi bir şikayette bulunulmuş mudur?
AİLE, HABERİ YAPAN MUHABİRİ TEHDİT ETTİ
Bebeğin ölümüne ilişkin ön otopsi raporunu haberleştirerek kamuoyu ile paylaşan Bianet muhabiri Evrim Kepenek ise aile tarafından üstü kapalı tehdit edildi. Kepenek, sosyal medya hesabından bir paylaşım yaparak bebeğin amcasının kendisini arayarak “12 bin kişilik aileyiz, korkutmak gibi olmasın haberi kaldırın” dediğini söyledi. Kepenek söz konusu kişinin daha sonra tekrar kendisini arayarak, “Yanlış anlaşılmasın sizi tehdit etmiyorum” dediğini aktardı.
Beylikdüzü Devlet Hastanesi’ne 6 Eylül’de, ‘Balkondan düştü’ denilerek adli vaka olarak getirilen 2 yaşındaki bebek, yaşamını yitirdi.
Beylikdüzü Devlet Hastanesi’ne 6 Eylül’de ‘düştü’ beyanıyla getirilen ve yaşamını yitiren bebeğin muayenesini yapan doktorlar, nitelikli cinsel saldırı bulguları görmeleri nedeniyle durumu adli makamlara bildirdiler ancak aile, bebeğe otopsi yapılmasını istemedi.
Bianet’ten Evrim Kepenek’in aktardığına göre, hastane raporlarından birinde “çocuğun balkondan düşme” şikayetiyle hastaneye getirildiği belirtilirken, ön otopsi raporunda çocuğun cinsel istismara maruz bırakıldığı yönünde kuvvetli bulgular olduğu kaydedidli. Otopsi raporunda ise “çocuğun balkondan düşme sonucu” öldüğü bilgisine yer verildi. İsminin açıklanmasını istemeyen doktorlar, otopsi raporunun gerçeği yansıtmadığını söyledi.
‘BEBEĞİN AİLESİNDEKİ ERKEKLER GÖZALTINA ALINDI’
Hastane doktorlarından Acil Tıp Uzmanı Dr. Evren Arslan ise bebeğin ailesinin ölüm şeklinin rapora ‘düştü öldü’ şeklinde yazılması için ısrarcı olduğunu, hastaneye çok sayıda kişiyi toplayarak bebeğe otopsi yapılmasını engellemeye çalıştıklarını aktardı. Yaşamını yitiren bebeğin 5 yaşında bir ablası olduğununun bildirildiğini de aktaran Dr. Arslan, “Onun için de çok endişeliyiz. Bu çocuğun aileden alınıp derhal sosyal hizmetler korumasına verilmesi gerekiyor” dedi.
‘OTOPSİ YAPILMASIN DİYE DİRENDİLER’
Arslan, şunları söyledi:
Çocuğun ailesi otopsi istemediklerini ve hemen cenazeyi alıp gitmek istediklerini belirtip durdular. Rapora ‘düştü öldü’ yaz diye tutturdular. Hastaneye yaklaşık çok sayıda kişiyi topladılar. Çünkü bebeğe otopsi yapılmasını istemediler. Otopsi yapılmasın diye direndiler. Polis bu kişileri zorla dağıttı.
‘DELİLLER BUNUN BİR KERELİK BİR TECAVÜZ OLMADIĞINI SÖYLÜYOR’
Aile çocuğun cenazesini hemen alıp gitmek isteyince biz ‘şüpheli durumlar olduğunu’ söyledik. Bu sefer ona ‘fasulye sırığına düştü’ diyorlar. Tek görgü tanığının 5 yaşındaki ablası olduğunu söylediler. Onun için de çok endişeliyiz. Bu çocuğun aileden alınıp derhal sosyal hizmetler korumasına verilmesi gerekiyor. Bunca yıldır doktorum ben böyle bir vahşet görmedim. Deliller bunun bir kerelik bir tecavüz olmadığını söylüyor. Bu çocuğun çok uzun zamandır tecavüze uğradığını düşünüyorum. Bundan sonraki süreç savcının görevi.”
BAŞSAVCILIK SORUŞTURMA BAŞLATTI
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, iddia ile ilgili soruşturma başlattığını duyurdu. Önümüzdeki günlerde de açıklama yapması bekleniyor.
BAKANLIK ‘KONU HAKKINDA BİLGİMİZ YOK’ YANITINI VERMİŞ
Öte yandan İleri Haber’e konuşan hastanenin Başhekim Yardımcılarından birinin, çocuk istismarı bulgularının olduğunu ve ailenin olayın üstünü kapatmaya çalıştığını söyleyerek konunun adli merciilere iletildiğini ve daha fazla detay vermeyeceğini söylediği öğrenildi. Konuya ilişkin görüşülen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği yetkilisinin ise bakanlığın konuya henüz müdahil olmadığını ve bir bilgilerinin olmadığını söylediği kaydedildi.
İDDİALAR MECLİS GÜNDEMİNE TAŞINDI
Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, İstanbul’da 2 yaşındaki çocuğun cinsel istismar sonucu öldüğü iddialarını Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) taşıdı.
Şık’ın, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’na verdiği önergelerinde doktorlara gerçeğin gizlenmesi yönünde rapor yazılması için siyasi baskı uygulandığı iddiaları da yer aldı. Şık, “Bu insanlık dışı olayın üstünü örtmeye çalışan ve bu aileyi koruyanlar kim?” diye sordu.
Olaya ilişkin rapor ve fotoğrafları bizzat gördüğünü kaydeden Şık, “Gereğini yapacak mısınız yoksa Ensar Vakfı’nda ortaya çıkan taciz ve istismarı örtbas etmeye çalıştığınız gibi yine ‘bir kereden bir şey olmaz’ mı diyeceksiniz?” ifadelerini kullandı.
Şık önergelerinde, “6 Eylül 2022 tarihinde ‘balkondan düştüğü’ iddia edilerek Beylikdüzü Devlet Hastanesi’ne getirilen bir bebek hayatını kaybetmiştir. Ancak bebeğin birden fazla kere cinsel istismara uğradığına dair kuvvetli emarelerin olduğunun doktorlar tarafından tespit edilmesi üzerine; ailenin otopsinin gerçekleşmeden cenazeyi alıp gitmek için hastanede kargaşa çıkardığı öğrenilmiştir. Kargaşayı, hastane polisinin güçlükle kontrol altına aldığına ilişkin tanıklar bulunmaktadır” ifadelerine yer verdi.
Önergelerde, “İstismara ilişkin emarelerin tespitini yapan doktorların otopsi için karar almasının ardından aile tarafından ‘bebeğin balkondan fasulye sırıkları içine düştüğü’ iddia edilmiş, ön otopsi raporunda ‘çocuğa tecavüz edildiği yönünde kuvvetli bulgular’ tespit edilmesine karşın; otopsi raporunda ‘çocuğun balkondan düşme sonucu’ öldüğü bilgisine yer verilmişti” denilerek bilgi talep edildi.
”İSTİSMAR’IN ÜSTÜNÜ ÖRTMEK İÇİN KİMLER BASKI KURDU?’
Önergelerde, şu sorular yöneltildi:
• Doktorların, cenazenin otopsi işlemi yapılmadan aileye teslim edilmesi ve ‘istismar’ bulgusunun otopsi raporunda yer almaması için defalarca aranarak baskıya maruz kaldıkları iddiaları doğru mudur? Bu iddiaların gerçek olup olmadıklarına dair bir soruşturma başlatılacak mıdır? Hastaneyi ve ilgili doktorları arayarak ‘istismar’ olayının üstünü örtmek amaçlı kimler baskı kurmuştur?
• Bebeğin cenazesinin otopsi işlemine girmesini engellemek için kargaşa çıkaran ve TCK madde 265’de düzenlenen ‘Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu’nu açıkça işleyen şahıslar hakkında herhangi bir adli işlem yapılmış mıdır? Gözaltına alınan kaç kişi vardır?
• Beylikdüzü Devlet Hastanesi’nde istismara uğradığına ilişkin kesin emarelerin tespit edilmesinin ardından ailesinin otopsinin yapılmasını önlemeye çalıştığı bebek hakkında, yaşanan olaydan ve ölümünden önce herhangi bir şikayette bulunulmuş mudur?
AİLE, HABERİ YAPAN MUHABİRİ TEHDİT ETTİ
Bebeğin ölümüne ilişkin ön otopsi raporunu haberleştirerek kamuoyu ile paylaşan Bianet muhabiri Evrim Kepenek ise aile tarafından üstü kapalı tehdit edildi. Kepenek, sosyal medya hesabından bir paylaşım yaparak bebeğin amcasının kendisini arayarak “12 bin kişilik aileyiz, korkutmak gibi olmasın haberi kaldırın” dediğini söyledi. Kepenek söz konusu kişinin daha sonra tekrar kendisini arayarak, “Yanlış anlaşılmasın sizi tehdit etmiyorum” dediğini aktardı.
Beylikdüzü Devlet Hastanesi’ne 6 Eylül’de, ‘Balkondan düştü’ denilerek adli vaka olarak getirilen 2 yaşındaki bebek, yaşamını yitirdi.
Beylikdüzü Devlet Hastanesi’ne 6 Eylül’de ‘düştü’ beyanıyla getirilen ve yaşamını yitiren bebeğin muayenesini yapan doktorlar, nitelikli cinsel saldırı bulguları görmeleri nedeniyle durumu adli makamlara bildirdiler ancak aile, bebeğe otopsi yapılmasını istemedi.
Bianet’ten Evrim Kepenek’in aktardığına göre, hastane raporlarından birinde “çocuğun balkondan düşme” şikayetiyle hastaneye getirildiği belirtilirken, ön otopsi raporunda çocuğun cinsel istismara maruz bırakıldığı yönünde kuvvetli bulgular olduğu kaydedidli. Otopsi raporunda ise “çocuğun balkondan düşme sonucu” öldüğü bilgisine yer verildi. İsminin açıklanmasını istemeyen doktorlar, otopsi raporunun gerçeği yansıtmadığını söyledi.
‘BEBEĞİN AİLESİNDEKİ ERKEKLER GÖZALTINA ALINDI’
Hastane doktorlarından Acil Tıp Uzmanı Dr. Evren Arslan ise bebeğin ailesinin ölüm şeklinin rapora ‘düştü öldü’ şeklinde yazılması için ısrarcı olduğunu, hastaneye çok sayıda kişiyi toplayarak bebeğe otopsi yapılmasını engellemeye çalıştıklarını aktardı. Yaşamını yitiren bebeğin 5 yaşında bir ablası olduğununun bildirildiğini de aktaran Dr. Arslan, “Onun için de çok endişeliyiz. Bu çocuğun aileden alınıp derhal sosyal hizmetler korumasına verilmesi gerekiyor” dedi.
‘OTOPSİ YAPILMASIN DİYE DİRENDİLER’
Arslan, şunları söyledi:
Çocuğun ailesi otopsi istemediklerini ve hemen cenazeyi alıp gitmek istediklerini belirtip durdular. Rapora ‘düştü öldü’ yaz diye tutturdular. Hastaneye yaklaşık çok sayıda kişiyi topladılar. Çünkü bebeğe otopsi yapılmasını istemediler. Otopsi yapılmasın diye direndiler. Polis bu kişileri zorla dağıttı.
‘DELİLLER BUNUN BİR KERELİK BİR TECAVÜZ OLMADIĞINI SÖYLÜYOR’
Aile çocuğun cenazesini hemen alıp gitmek isteyince biz ‘şüpheli durumlar olduğunu’ söyledik. Bu sefer ona ‘fasulye sırığına düştü’ diyorlar. Tek görgü tanığının 5 yaşındaki ablası olduğunu söylediler. Onun için de çok endişeliyiz. Bu çocuğun aileden alınıp derhal sosyal hizmetler korumasına verilmesi gerekiyor. Bunca yıldır doktorum ben böyle bir vahşet görmedim. Deliller bunun bir kerelik bir tecavüz olmadığını söylüyor. Bu çocuğun çok uzun zamandır tecavüze uğradığını düşünüyorum. Bundan sonraki süreç savcının görevi.”
BAŞSAVCILIK SORUŞTURMA BAŞLATTI
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, iddia ile ilgili soruşturma başlattığını duyurdu. Önümüzdeki günlerde de açıklama yapması bekleniyor.
BAKANLIK ‘KONU HAKKINDA BİLGİMİZ YOK’ YANITINI VERMİŞ
Öte yandan İleri Haber’e konuşan hastanenin Başhekim Yardımcılarından birinin, çocuk istismarı bulgularının olduğunu ve ailenin olayın üstünü kapatmaya çalıştığını söyleyerek konunun adli merciilere iletildiğini ve daha fazla detay vermeyeceğini söylediği öğrenildi. Konuya ilişkin görüşülen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği yetkilisinin ise bakanlığın konuya henüz müdahil olmadığını ve bir bilgilerinin olmadığını söylediği kaydedildi.
İDDİALAR MECLİS GÜNDEMİNE TAŞINDI
Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, İstanbul’da 2 yaşındaki çocuğun cinsel istismar sonucu öldüğü iddialarını Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) taşıdı.
Şık’ın, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’na verdiği önergelerinde doktorlara gerçeğin gizlenmesi yönünde rapor yazılması için siyasi baskı uygulandığı iddiaları da yer aldı. Şık, “Bu insanlık dışı olayın üstünü örtmeye çalışan ve bu aileyi koruyanlar kim?” diye sordu.
Olaya ilişkin rapor ve fotoğrafları bizzat gördüğünü kaydeden Şık, “Gereğini yapacak mısınız yoksa Ensar Vakfı’nda ortaya çıkan taciz ve istismarı örtbas etmeye çalıştığınız gibi yine ‘bir kereden bir şey olmaz’ mı diyeceksiniz?” ifadelerini kullandı.
Şık önergelerinde, “6 Eylül 2022 tarihinde ‘balkondan düştüğü’ iddia edilerek Beylikdüzü Devlet Hastanesi’ne getirilen bir bebek hayatını kaybetmiştir. Ancak bebeğin birden fazla kere cinsel istismara uğradığına dair kuvvetli emarelerin olduğunun doktorlar tarafından tespit edilmesi üzerine; ailenin otopsinin gerçekleşmeden cenazeyi alıp gitmek için hastanede kargaşa çıkardığı öğrenilmiştir. Kargaşayı, hastane polisinin güçlükle kontrol altına aldığına ilişkin tanıklar bulunmaktadır” ifadelerine yer verdi.
Önergelerde, “İstismara ilişkin emarelerin tespitini yapan doktorların otopsi için karar almasının ardından aile tarafından ‘bebeğin balkondan fasulye sırıkları içine düştüğü’ iddia edilmiş, ön otopsi raporunda ‘çocuğa tecavüz edildiği yönünde kuvvetli bulgular’ tespit edilmesine karşın; otopsi raporunda ‘çocuğun balkondan düşme sonucu’ öldüğü bilgisine yer verilmişti” denilerek bilgi talep edildi.
”İSTİSMAR’IN ÜSTÜNÜ ÖRTMEK İÇİN KİMLER BASKI KURDU?’
Önergelerde, şu sorular yöneltildi:
• Doktorların, cenazenin otopsi işlemi yapılmadan aileye teslim edilmesi ve ‘istismar’ bulgusunun otopsi raporunda yer almaması için defalarca aranarak baskıya maruz kaldıkları iddiaları doğru mudur? Bu iddiaların gerçek olup olmadıklarına dair bir soruşturma başlatılacak mıdır? Hastaneyi ve ilgili doktorları arayarak ‘istismar’ olayının üstünü örtmek amaçlı kimler baskı kurmuştur?
• Bebeğin cenazesinin otopsi işlemine girmesini engellemek için kargaşa çıkaran ve TCK madde 265’de düzenlenen ‘Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu’nu açıkça işleyen şahıslar hakkında herhangi bir adli işlem yapılmış mıdır? Gözaltına alınan kaç kişi vardır?
• Beylikdüzü Devlet Hastanesi’nde istismara uğradığına ilişkin kesin emarelerin tespit edilmesinin ardından ailesinin otopsinin yapılmasını önlemeye çalıştığı bebek hakkında, yaşanan olaydan ve ölümünden önce herhangi bir şikayette bulunulmuş mudur?
AİLE, HABERİ YAPAN MUHABİRİ TEHDİT ETTİ
Bebeğin ölümüne ilişkin ön otopsi raporunu haberleştirerek kamuoyu ile paylaşan Bianet muhabiri Evrim Kepenek ise aile tarafından üstü kapalı tehdit edildi. Kepenek, sosyal medya hesabından bir paylaşım yaparak bebeğin amcasının kendisini arayarak “12 bin kişilik aileyiz, korkutmak gibi olmasın haberi kaldırın” dediğini söyledi. Kepenek söz konusu kişinin daha sonra tekrar kendisini arayarak, “Yanlış anlaşılmasın sizi tehdit etmiyorum” dediğini aktardı.