AKP’li Hacer Çınar, 2016’da Ankara’da Dünya Kadınlar Günü 5’inci Uluslararası Kadın Emeği Buluşması toplantısında kürsüye çıkarak, “Rabbim, lütfen benim ömrümü ona ver. Ömrüm size annemin ak sütü gibi helal olsun cumhurbaşkanım” demişti. Bu sözleri duyan Erdoğan gözyaşlarına hakim olamamıştı. 2019’daki yerel seçimlerde AKP’den meclis üyesi seçilen Çınar, depremzedelere yardımların görüşüldüğü toplantıda Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’a su şişesi fırlatmakla da gündeme gelmişti.
Meclis üyeliğinin yanı sıra iktidara yakın sendika HAK-İŞ’e bağlı Öz-Sağlık İş Sendikası Bolu şube başkanlığı görevini de yürüten Çınar, sağlık işçilerinin geriye dönük haklarının ödenmesi konusunda bugün il sağlık müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı.
ANKA’dan Hızır İlyan Yıldırım’ın haberine göre Çınar buradaki açıklamasında zamlara isyan ederek, ‘sabırlarının tükendiğini’ söyledi.
‘Sabrımız bitti öfkemiz büyüdü’
Çınar’ın açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
”Sizlerin de yakından bildiği üzere Sağlık Bakanlığı bünyesinde çalışan sağlık işçilerinin yetkili sendikası Öz-Sağlık İş olarak 190 bin işçimiz işveren sendikası TÜHİS ile imzaladığımız Toplu İş Sözleşmesi’nin üzerinden 46 gün geçti.
Sendika olarak ilk günden beri defalarca masaya oturduk, ‘Geriye dönük alacakları bekletmeyin’ dedik, ‘İşçiye nefes aldıracak bu toplu parayı kuşa döndürmeyin’ dedik, ‘Önümüz Kurban Bayramı işçi kurbanını kesebilsin’ dedik, vergi dilimini işaret ettik, ülke ekonomisinin zorluğunu gösterip alacakların bir an önce ödenmesi için çalmadık kapı bırakmadık.
Biz sabırla beklerken bu arada neler oldu, bir hatırlayalım; ev kiralarımız 10 bin liranın üzerine çıktı. Vergi oranları arttı, akaryakıta dev zam geldi. Akaryakıta gelen zam, aynı gün başta gıda olmak üzere tüm sektörlere aynı oranda yansıdı. Biz sabırla beklerken beslenme, barınma, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarımız yüzde 200’e varan oranlarda arttı.
Kimsenin almaya cesaret edemediği altın-döviz fiyatları fırladı, herkesin yemek zorunda olduğu domatesin, biberin yüzünü göremez olduk.
Tüm bunlar olurken bizler, ekonomik krizle uğraşan devletimizin yanında olup sabretmeye devam ettik. Ama bitti. Sabrımız bitti. Çalışıp hak ettiğimiz geriye dönük alacaklarımızın önemsenmemesine karşı sabrımız bitti öfkemiz büyüdü.
Alın terimizin görmezden gelinmesine karşı onurumuz kırıldı. Geriye dönük alacağımız paranın bu enflasyonist ortam karşısında pula dönüşmesinden dolayı evimize götüreceğimiz ekmek küçüldü, eridi ve bitti.”