Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

“O peçeteye isimlerimizi değil umutlarımızı yazdık”

by aktifhabercom
January 21, 2021
“O peçeteye isimlerimizi değil umutlarımızı yazdık”
5k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

Bir kağıt mendile isimlerini ve yaşadıkları sıkıntıları yazan, Şanlıurfa 2 Nolu Cezaevinde kalan 12 kadının hikayesini aynı cezaevinde kalan ve bir süre önce tahliye olan öğretmen Bold Medya’ya anlattı.

BOLD Medya’dan Sevinç Özarslan’ın haberine göre Şanlıurfa 2 Nolu Kapalı Cezaevinde kalan bir ev hanımı, bir diş hekimi ve 10 öğretmen, sosyal medyada oluşan tepkiler nedeniyle 28 Eylül 2019’da tahliye edilen Ahmet bebeğinin annesinin avucuna bir kağıt peçete sıkıştırdı. 12 kadın, bir cümleyle sıkıntısını peçeteye yazdı.Kimi kalp krizi geçirmiş, kimi bipolar bozukluğu yaşıyor, kimi ölüm tehlikesi atlatmış kimi de vertigo hastalığıyla mücadele ediyordu. Hepsinin çocukları vardı. Aileleri uzak şehirlerde olanlar aylardır çocuklarını görememişti. Bazıları bakacak kimsesi olmadığı için çocuğunu yanına almak zorunda kalmıştı. Tahliye olan arkadaşlarına “İmkanın olursa duyur sesimizi” diyebilmişlerdi.

Bold Medya’nın 1,5 yıl önce gündeme getirdiği o peçetede adı yazılan kadınlardan biri (güvenlik gerekçesiyle adının açıklanmasını istemedi) kısa bir süre önce tahliye oldu.

İşte o kadın, Bold Medya’ya ulaşıp hem seslerini duyuran herkese teşekkür etti hem de peçeteyi hangi şartlar altında yazdıklarını anlattı.


Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir

Martı TAG sürücüsünü döven üç taksi şoförüne hapis cezası

Martı TAG sürücüsünü döven üç taksi şoförüne hapis cezası

December 25, 2025
5.1k
İrtikap davası: Eski MHP’li belediye başkanı Türkyılmaz salıverildi

İrtikap davası: Eski MHP’li belediye başkanı Türkyılmaz salıverildi

December 25, 2025
5.1k

Suda eriyip gidebilecek bir kağıt parçasına isimlerini değil aslında umutlarını yazdıkları söyleyen öğretmen, peçete sosyal medyada gündem olduktan sonra cezaevi yönetiminin kendileriyle ilgilendiğini, müfettiş bile geldiğini söyledi.

TWEET OLUP UÇAN O PEÇETENİN HİKAYESİ

İşte o öğretmenin kaleminden, cezaevinden sesini duyurmaya çalışan 12 kadının hikayesi…

“Bir şehri ikiye bir nehir, bir uykuyu ikiye bir sevda böler.” Bu sözü ilk duyduğumda çok beğenmiştim. Yıllar sonra bir gün öğrencilerime sordum. Sizce, “Bir uykuyu ikiye bir sevda böler ne demek?” diye. Anlattılar birer birer uykuları bölen sevdaları: “Aşıksa, çok aşıksa sevdiğini düşünmekten gözüne uyku girmez, bölünür durur uykular” dedi biri. Diğeri; “Anne mışıl mışıl uykusundan yavrusunun ağlayan sesiyle fırlar yatağından, bu bir sevdadır” dedi. Ne de güzel söyledi.

Bir derdin ağırlığı altında inleyip eziliyorsa biri, paylaşıp azaltmak için yükünü tereddütsüz arayacağı dostları vardır. Oflamadan zevkle kaygıyla böler uykularını, adı bence sevdadır. Evet doğru, başka? “Tatlı uykuların koynundayken alem gecenin karanlığına tezat seccadesinin başında Rabbine yolladığı dualarla aydınlatır ruhunu, Allah’a sevdasıdır bölen uykusunu” “Hasretse sevdiklerine uyku tutmaz ki zaten” Hepsi de ne güzel cevaplardı öyle.

Bunu neden anlattım biliyor musunuz? Bütün sevdaların aynı anda yaşandığı başka bir yer var mıdır bilmiyorum. “Kadınlar Koğuşu.” Çaresizliğin dibini sıyırırken sevdaların her çeşidine ev sahipliği yapan dört duvar arası. Ve işte burada bazen öyle acılar hasretler yaşanır ki diğerleri kendisininkini rafa kaldırır bir süreliğine.

“30 GÜNLÜK AHMET BEBEĞİN KOĞUŞA GELDİĞİ GÜNÜ UNUTAMAM”

O anlardan biriydi 30 günlük Ahmet bebeğin koğuşa gelişi. Henüz kırkı bile çıkmamış bebek… O atmosferi hiçbir zaman unutamam. Bütün koğuş hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Gözyaşları içerisinde Allah’ım daha minicik bunu nasıl yaparlar diye inliyorlardı. Koğuşumuzun 31. kişisiydi bebek.

Bebeğin annesi de çok saf ve temiz bir insandı. Ve o kadar çaresizdi ki… Bebek sürekli ağlıyor. Her yer tıklım tıklım. Yerde yatıyorlar. Annenin kimseye derdini anlatacak, hakkını arayacak vakti yoktu. Ahmet ile ilgilenmek zorundaydı. Kendisinin izniyle durumlarını hemen Ömer beye yazdık. Bir çare bulurlar diye düşündük. Ömer bey bize cevap verdi, ilgileniyoruz diye… Şu an bunları anlatırken bile gözlerim doluyor. O bebekle orada olmak bizim için de çok farklıydı.

Günlerce bu hüzün devam etti, ama hep hem annenin hem bebeğin etrafında pervane olduk. Hatta (her yörenin adeti farklı olabilir) bebeğin kırkını çıkartmıştık, tebessüm ettiren bir anıdır: Bebeğin karakter olarak kime benzemesi isteniyorsa o kişiye kırk kaşık su saydırılır ve o suyla bebek duş aldırılır. Erkek çocuk olduğu için elbette bir erkeğe saydırılması gerekirdi ama biz de içimizdeki en yiğit, en mübarek, bekar genç kızımıza saydırmıştık suyu.

Günler geçtikçe anne ve bebeğin durumu sosyal medyada gündem olduğunu duyduğumuzda, çıkacaklarına inanmıştık. Ve nitekim öyle oldu. Öyle mutlu olmuştuk ki, anlatılamaz. Herkes Ahmet bebekten bir hatıra aldı kendine çorap, emzik, mendil…

“KOĞUŞ REVİR GİBİYDİ, ÇOK ZOR DURUMDA OLANLAR VARDI”

Ve siyah çöp poşetine doldurulurken eşyalar, bir kağıt dahi bulamayacak kadar acelemiz vardı. Bir peçeteye isimlerimizi yazarak eline tutuşturduk annenin. “İmkanın olursa duyur sesimizi” diye. Zira koğuş bir revir gibiydi adeta, çok zor durumda olanlar vardı. Her türlü umut kırıntısına küçücük bir ışığa dahi ihtiyacı vardı insanların.

Kalp krizi geçiren Özlem hanım ağır panik atak hastasıydı. Bir tencere kapağı düşünce bile kendine gelemiyordu. Hepimiz başına toplanıp rahatlatmaya çalışıyorduk. Vertigo hastası Fatma hanımın durumu çok vahimdi. Sayım yapılırken dahi elimizde kalıyordu. Bir keresinde merdiven başında tuttuk. Neredeyse yukarıdan aşağıya yuvarlanacaktı. Üç çocuk sahibi Nilgün hanım, dayanamayıp kapıları yumrukluyordu. Pembe hanım bipolar bozukluk hastasıydı. Ağır ilaçlar kullanıyordu. Eşi de tutukluydu ve iki çocukları vardı. Asiye hanımın, Leyla hanımın, Handan hanımın ikişer, üçer çocukları vardı. Kiminin ailesi uzak şehirdeydi, çocuklarını göremiyorlardı… İsimlerin hepsini yetiştiremedik. Tahliye olan arkadaş bir taraftan eşyalarını hazırlıyordu. Biz de bir taraftan peçeteye yazıyoruz ama ismi unutulanlar vardı. Çok kalabalıktık.

“9 AYLIKKEN HAPSE GİREN MİNİK ZEYNEP 3 YAŞINI GEÇMİŞTİ”

Bir de 9 aylıkken içeri giren minik Zeynep’imiz vardı. 3 yaşını geçmişti içerde. Bir gece annesini sayıklarken duymuştum. Gerçi hemen her gece sayıklardı. “Yağmuuur ne güzel yağıyorsun sen yağmur” diyordu. Bir kadın yağmurla niye konuşurdu ki… Ertesi gün sordum, verdiği cevap: “Kızımı oynatacak bir şey bulamıyorum, bazen onunla yağmuru konuşturuyorum ya da bulutları, kuşları, rüzgarı…” Anlamıştım. Sonrasında defalarca şahit oldum kucağına alıp kızını “Bak Zeynep yıldızlar ne diyor” diye konuştuklarını, minik Zeynep’in bulutlarla selam yolladığını kardeşlerine. Yazarken bile tüylerim ürperiyor.

Zeynep de sayıklardı. “Anne çekpas, anne çekpas diyordu bir gece. Muhtemelen rüyasında ranzanın altına kaçan topunu çekpasla çıkarması gerekiyordu. Çünkü bütün oyunları böyleydi. Şimdi rüyalarımda en çok Zeynep’i görüyorum, sıkı sıkı sarılıyor bana. Mahzun bakıyor gözleri ne zaman der gibi. Ben onu orada bırakıp ayrılırken kuşlara sesleniyordu o, “Kuşlar haydi gelin mama saatiii…”

Bir peçeteye isimlerimizi değil aslında umutlarımızı yazdık. Dualarla, ızdıraplarla, hasretlerle, acılarla örülü hikayeler yazdık. Günler sonra bizim minik peçetemizin kuş olup Twitter’a konduğunu duyunca em çok şaşırdık hem de çok sevindik. Öyle ki, bu mevzu duyuldukça bize olumlu yansımalarını da görmeye başladık. Cezaevi müdürü ziyaretimize gelerek ihtiyaçlarımızı soruyordu. Müfettiş bile geldi. Şartlarımız daha iyi hale getirildi. Bebeği olmayan ve tedavi gören bir kadın vardı. Ona bile “bebek tedavisine burada devam edebilirsiniz” dediler. Cezaevi şartlarında böyle bir tedavi nasıl yapayım diye istemedi.

“KENDİMİ BANYOYA KAPATIP HIÇKIRARAK AĞLADIĞIM ZAMANLARI BİLİYORUM”

Beş yıldır içeride, dışarıda çok büyük sıkıtınlar çektik. Ben kayınvalidemlerle yaşamak zorunda kaldım. Maddi anlamda çalışamıyorsun. İçeride ayrı bir garabet, ayrı bir sıkıntı. Ağlayacak yer bulamıyorsun. Kendimi banyoya kapatıp hıçkıra hıçkıra ağladığımı biliyorum. 28 kişinin yemeği, bulaşığı, sıraya koymuşlar, çok ağırdı.

Cezaevinden çıktıktan sonra bir kişi bile içeride ne yaşadın, ne oldu, ne bitti diye sormadı. Çıplak arama Türkiye’de gündem olunca ben de başımdan geçeni gazetecilere yazdım. İnanın kendimi o kadar rahatlamış hissettim ki… Eşinle telefonla konuşuyorsun bir şey anlatamıyorsun, ailene anlatamıyorsun, kimseye derdini anlatamıyorsun… O kadar kasılmışız ki. O küçücük mesaj beni rahatlattı.

“TELEFONDA KONUŞURKEN BEN AĞLARDIM, GARDİYANLAR AĞLARDI”

Annem benim cezaevinde olduğumu bilmiyordu. Telefonda konuşurken ben ağlardım, gardiyanlar ağlardı. “Anne iyiyim” derdim. “Çocuklar ne yapıyor kızım” derdi. “Yanımda oynuyorlar” derdim. Vertigo hastasıydı. “Anne sakın sen beni arama, az arayacağım ama ben sesi arayacağım” diyordum. “Başkasının numarasından arıyorum derdim, 10 dakika sonra kapatmam lazım” derdim.

Bir hafta annemle, bir hafta çocuklarıma, bir hafta eşimle konuşuyordum. Birine sıra gelene kadar bir ay geçiyordu. Her telefon konuşması ağlamakla geçiyordu. Hala rüyalarımda beni götürüyorlar zannediyorum. Hala koğuştaki arkadaşlarla o atmosferin içerisindeyim.

Yaşadıklarımızın, hissettiklerimizin duyulmasını çok isterim. Çocuklarıma yazdığım ama gönderemediğim mektuplar var. Onların herkes tarafından okunmasına çok isterim. Bu aslında bütün kadınlar için geçerli. Anlatsalar belki rahatlayacaklar ama bazıları da anlatarak acımı tazelemek istemiyorum diyor.

Ne diyebilirim hiçbir şey olmasa dahi, hiçbir neticesi, yüzlerce insanın duasını almak bile bizim için o kadar özel, o kadar unutulmaz ki, minnet duyduğumuzu, dualarımıza her gün bütün güzel yürekleri ortak ettiğimizi demesem bunları bilmeseniz olmayacaktı. Teşekkür ederiz.


 

ShareTweet
Previous Post

Biden’dan 17 kararname: Müslüman nüfusa seyahat yasakları kaldırıldı

Next Post

Merdivensiz devlet hastanesi

İLGİLİHABERLER

Martı TAG sürücüsünü döven üç taksi şoförüne hapis cezası
GÜNDEM

Martı TAG sürücüsünü döven üç taksi şoförüne hapis cezası

December 25, 2025
5.1k
İrtikap davası: Eski MHP’li belediye başkanı Türkyılmaz salıverildi
GÜNDEM

İrtikap davası: Eski MHP’li belediye başkanı Türkyılmaz salıverildi

December 25, 2025
5.1k
İlk tahliyeler başladı: Hırsızlık, dolandırıcılık, uyuşturucu gibi suçlardan ceza alanlar serbest kalıyor
GÜNDEM

İlk tahliyeler başladı: Hırsızlık, dolandırıcılık, uyuşturucu gibi suçlardan ceza alanlar serbest kalıyor

December 25, 2025
5.1k
”Saran yüzde yüz tutuklanacak” demişti: Saran’ın değil, Fenerbahçe’nin gücüdür
GÜNDEM

”Saran yüzde yüz tutuklanacak” demişti: Saran’ın değil, Fenerbahçe’nin gücüdür

December 25, 2025
5.1k
Sadettin Saran adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı
GÜNDEM

Sadettin Saran adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı

December 25, 2025
5.1k
AKP’li Şamil Tayyar, Sadettin Saran hakkında verilecek kararı açıkladı
GÜNDEM

AKP’li Şamil Tayyar, Sadettin Saran hakkında verilecek kararı açıkladı

December 24, 2025
5.1k
Daha Fazla Haber
Gazeteci Barış Terkoğlu yurt dışı yasağı şartıyla serbest bırakıldı

Gazeteci Barış Terkoğlu yurt dışı yasağı şartıyla serbest bırakıldı

December 25, 2025
5k
İsrail, bir Kudüs Gücü komutanını öldürdüğünü duyurdu

İsrail, bir Kudüs Gücü komutanını öldürdüğünü duyurdu

December 25, 2025
5k
Marketlerde yeni dönem: Pazar günleri kapalı olacak

Marketlerde yeni dönem: Pazar günleri kapalı olacak

December 25, 2025
5.1k
İSİG: Bu yıl 91 çocuk işçi iş cinayetlerine kurban gitti

İSİG: Bu yıl 91 çocuk işçi iş cinayetlerine kurban gitti

December 25, 2025
5k
Beş sumak ve toz biberde boya tespit edildi

Beş sumak ve toz biberde boya tespit edildi

December 25, 2025
5k
Ücretsiz dağıtılan çikolatalar zehirledi

Ücretsiz dağıtılan çikolatalar zehirledi

December 25, 2025
5k
Taklit-tağşiş listesi: Altı süt ve süt ürünü uygunsuz

Taklit-tağşiş listesi: Altı süt ve süt ürünü uygunsuz

December 25, 2025
5k
Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım, Galatasaray’a “Musaba’yı size daha ucuza satalım” dedi

Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım, Galatasaray’a “Musaba’yı size daha ucuza satalım” dedi

December 25, 2025
5.1k
Gana’dan müjdeli haber geldi: Bugün kopması beklenen kıyamet ertelendi

Gana’dan müjdeli haber geldi: Bugün kopması beklenen kıyamet ertelendi

December 25, 2025
5.1k
Gülen Hareketi’ne üyelik suçlamasıyla 20 gözaltı

Gülen Hareketi’ne üyelik suçlamasıyla 20 gözaltı

December 25, 2025
5.1k
Evlenmek için kaçırdığı adama 15 yıl sonra düğün yaptı

Evlenmek için kaçırdığı adama 15 yıl sonra düğün yaptı

December 25, 2025
5.1k
Yunanistan Ankara’da düşen jetteki hostesine ağlıyor

Yunanistan Ankara’da düşen jetteki hostesine ağlıyor

December 25, 2025
5.1k
Mafya lideri kaloriferin arkasındaki delikte yakalandı

Mafya lideri kaloriferin arkasındaki delikte yakalandı

December 25, 2025
5.1k
Ederson’un eşinden Fenerbahçeli taraftarların eleştirilerine tepki: Saygı istiyoruz

Ederson’un eşinden Fenerbahçeli taraftarların eleştirilerine tepki: Saygı istiyoruz

December 25, 2025
5.1k
Bir Noel daveti, 45 yıllık bir hayata dönüştü: Evsiz adamla ölene kadar birlikte yaşadılar

Bir Noel daveti, 45 yıllık bir hayata dönüştü: Evsiz adamla ölene kadar birlikte yaşadılar

December 25, 2025
5.1k
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.