“Diplomasinin ne olduğunu anlatan bir ders kitabına ihtiyacınız var!”
SERDAR ÇEVİK/TR724
NETFLİX’DEN ERDOĞAN’A KURGU DİZİ SALVOSU
“O zaman bizim üslerimizi kullanmaya da tenezzül etmezsiniz ama belki Rusya kullanmak ister”
Türkiye’nin de 40 askerini gönderdiği Norveç’teki NATO tatbikatında yaşanan bir olay üzerine Cumhurbaşkanı öfkelenir ve askerler geri çekilir.
İddiaya göre Erdoğan’ın da üzerinde bulunduğu bir afiş tatbikat esnasında atış tahtasına konulmuştur. Erdoğan bugün konuyla alakalı olarak şunları söyler:
Dün Norveç’te bir durum oldu. Düşman tablosu diye bir tablo koymuşlar. Burada Atatürk’ün resmi ve şahsımın ismi var. Hedefte bunlar. Bu haber gelince Genelkurmay Başkanımız ve AB’den sorumlu bakanımız Kanada yolundaydılar. Bizi
aradılar böyle durum var. Bu tatbikat NATO tatbikatı. 40 askerimiz var, bunları çekme kararı verdik çekiyoruz dediler. Böyle bir ittifak olamaz.
“Diplomasinin ne olduğunu anlatan bir ders kitabına ihtiyacınız var!”
Türkiye’nin Erdoğan rejimi altında gittikçe sığlaşan dış politikası popüler bir Amerikan dizisinin son bölümüne konu oldu.
Batı’dan istediklerini almak için Rusya’ya yakınlaşmayı bir koz olarak kullanmayı temel felsefesi haline getiren dış politikanın oluşturduğu olumsuz atmosferde başlayan dizi, Türkiye Başkanı’nın yaşattığı diplomatik bir krizle devam ediyor.
Önceki bölümlerde sağ duyusuna ve barışçıl politikalarına alıştığımız ABD Başkanının dahi çileden çıktığı krizin ardından Türkiye Başkanının gözlerinin içine öfkeyle bakarak sarfettiği cümle bu: “Sizin diplomasinin ne olduğunu anlatan bir ders kitabına ihtiyacınız var!”
Şu an ikinci sezonu yayınlanmakta olan Designated Survivor, ABD tarihinin karşı karşıya kaldığı en büyük saldırı niteliğinde olan distopik bir felaket kurgusuyla başlıyor.
ABD Başkanı, senatoda “ulusa sesleniş” konuşması yaptığı akşam, devlet yönetiminde görev alan herkes senatoda başkanı dinleyecektir.
Aynı ortamda bulunan kişilerin tamamını etkileyecek bir saldırı olması ihtimaline karşı bir bakan “designated survivor” olarak seçilmektedir. “Hayatta kalan seçilmiş” sadece ilgili güvenlik birimlerinin bildiği gizli bir yere götürülür. Bir saldırı olursa ve yöneticiler hayatlarını kaybederse bu kişi ülkenin yönetimine geçecektir.
Ulusa Sesleniş konuşmasının yapıldığı gece de dünya çok büyük bir saldırıya şahit olur; başkan, kongre üyeleri ve bakanların neredeyse tamamı hayatını kaybeder. Şehircilik bakanı olan Tom Kirkman ise “seçilmiş kişi”dir ve başkanlık görevini üstlenir.
ABC yapımı bir dizi olan Designated Survivor, ABD’nin yaşadığı bu felaketin ardından nasıl toparlanacağını, Tom Kirkman’ın Amerikan halkına ve dünyaya neler sunacağını anlatır.
Dizinin 2. Sezonunun 7. Bölümünde ise tema Türkiye Başkanı’nın yapacağı Washington ziyaretidir.
Bölümde ABD ile Türkiye’nin yaşadığı krizlerden “Gülen’in iadesi”, Türkiye’nin NATO’yu Rusya’ya yakınlaşmakla tehdit etmesi, Erdoğan’ın “diplomasinin ne olduğundan haberi olmadığını” satır aralarında aktaran üslubu ve kaba davranışlarına değiniliyor.
Türkiye Başkanı’nı canlandıran karakterin ismi Turan.
Turan’ın diziye girişi Beyaz Saray bahçesinde yapılan bir basın toplantısıyla oluyor. Toplantıda önceden hazırlanan konuşmalar ışığında ABD ve Türkiye’nin uzun yıllardır devam ettirdikleri ittifak vurgulanacak ve resmi ziyaretlere bir giriş yapılacakken Turan konuşma metninin dışına çıkıyor.
Georgetown Üniversitesi’nde bir akademisyen olan, demokrasi ve barışa verdiği değerle bilinen Türk bir hocayı (Nuri Şahin), ülkesinde gerçekleşen başarısız darbe girişiminden sorumlu tutan Turan, Başkan Kirkman’dan Şahin’in Türkiye’ye iade edilmesini istiyor.
ABD başkanı ise bu talebi şöyle cevaplıyor:
“Başkan Turan ile aramızda bu konuda fikir farklılıkları var. Nuri Şahin, Georgetown Üniversitesi’nde misafir bir öğretim üyesidir. Kanunlara uyduğu sürece ülkemizde kalmaya devam edebilir.”
Yarıda kesilen basın toplantısının ardından başkanın ofisinde görüşmeye geçiliyor. Burada Kirkman, Turan’ın ortak konuşma metninin dışına çıkmasını eleştiriyor ve diplomasiye dair hiçbir şey bilmediğini söylüyor.
Agresif tavırları baskın şekilde hissedilen Turan, Nuri Şahin’in Türkiye’de bir darbe girişiminin arkasında olduğunu ve darbe girişiminde insanların öldüğünü söyleyerek Şahin’i katil olarak tanımlıyor.
Ancak ABD başkanı, istihbarat kaynaklarının bu şekilde söylemediğini ve istihabaratlar ışığında Şahin’in masum olduğunu ifade ediyor. Bundan sonra senaryonun Türkiye’nin dış politikasını özetleyen kısmına geliniyor:
“Türkiye, ABD’yi NATO’dan çekilmekle ve üslerini Rusya’ya açmakla tehdit ediyor…”
Bu tehdit üzerine, danışmanları Başkan Kirkman’a, Türkiye’nin Rusyayla yakınlaşmasının NATO için büyük bir risk olduğunu söyleyerek Şahin’in iade edilmesini tavsiye ediyorlar.
Başkan ise Turan’ın “Kendi demokrasileri altında barınabilecek bir diktatör olmayı denediğini ve verecekleri tavizlerin demokrasiden geri atmak olacağını,” söyleyerek bu öneriyi reddediyor.
Bu olayların üzerine Kirkman, Nuri Şahin’le görüşme ayarlanmasını istiyor ve Beyaz Saray’da Şahin’i kabul ediyor.
Başkan ile Şahin arasında geçen görüşmede, Gülen’in verdiği röportajlarda söylediklerine benzer bir şekilde Şahin, ABD’nin kendisini Türkiye’ye iade etmek istemesi durumunda bunu kabullenebileceğini söylüyor.
Kendisinin bir devrimci olduğunu söyleyen Şahin, Turan’ın gitmesini istediğini ama bunun sadece demokrasiyle gerçekleşmesini destekleyeceğini söylüyor ve demokrasinin önemini vurguluyor.
Şahin, kendi durumunu Nathan Hale’in (18. Yüzyıl sonlarında Amerikan Bağımsızlık Savaşı’nın kahramanlarından biri) durumuna benzetiyor.
Kirkman ise Hale’in de kendisi gibi bir öğretmen olduğunu söylüyor Şahin’e ve “Ülkemde güvende olduğunu bilmeni isterim. Yaptıklarına hayranım. Ve umarım yakın bir günde evine dönebilirsin.” diye ekliyor.
ABD Başkanı, Turan’ın yaptığı diğer stratejik hataları, Türkiye’nin isteklerine karşı birer koz olarak kullanıyor ve isteklerini reddediyor.
Designated Survivor’ın ilgili bölümünün ne kadar realist bir senaryoya sahip olduğu bir soru işaretiyken cevap Erdoğan tarafından verildi. Üstelik de NATO’nun bir sanal simülasyon eğitiminde Atatürk’ün heykelinin düşman devlet liderlerinden biri ve kendisinin isminin düşmanlarla işbirliği yapan bir lider olarak geçirilmesinden hareketle:
‘Böyle bir ittifak olamaz!’