Türkiye ile Rusya arasında 5 Mart’ta varılan İdlib mutabakatın yankıları sürüyor.
Mutabakatla birlikte kritik öneme sahip M4 Otoyolu’nda Rus-Türk kontrolü ve devriyesi kararlaştırılırken, Suriye rejiminin bugüne kadar ele geçirdiği bölgelerde kalıcı olduğu da onaylanmış oldu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Rus lideri Vladimir Putin arasındaki uzlaşmayı değerlendirdiği yazısında, Artı Gerçek yazarı Ahmet Nesin, “Biliyor musunuz, bütün bu işi bozan o ‘Dostum’ sözcüğü. 17 yıldır Türkiye’nin başına ne geldiyse o ‘Dostum’ sözcüğü yüzünden geldi” ifadelerini kullandı.
Putin’i, Erdoğan ve Türkiye ile alay etmekle suçlayan Nesin, Erdoğan’ın ülkeyi rezil bir duruma getirdiğini savundu.
İki lider ve heyetinin görüşmesi sırasında kameralara yansıyan görüntüleri de değerlendiren Nesin, “Putin’le Erdoğan oturmuşlar, yanlarında çevirmenler ve Türk heyeti ayakta, mafya babasını bekler durumda fedai gibi bekliyorlar. Bir de arkada 2’inci Katherina heykeli ki değme Putin’in keyfine” yorumunu yaptı.
Ekranlara yansıyan görüntüyü yadırgayan Nesin, “Hadi diyelim ki birisi damat Berat ve saygıdan ayakta, peki eski genelkurmay başkanı Hulusi Akar neden ayakta yada böyle bir durumu kabul ediyor. Askerde bunu öğretmişler kendisine, şaka demiyorum, normalde orayı terk etmesi gerek, hadi diyelim uluslararası kural, yapamadın, hemen döner dönmez istifa etmesi gerekir. Ama işler kendi aralarında da karışık, herkes ayrı beklemede” satırlarını kaleme aldı.
Erdoğan, yabancı ülkelerin devlet başkanlarına ‘dostum’ diye hitap etmesini de eleştiren Nesin, “Kimsenin bu ateşkesten ciddi bir umudu yok, umudu yok da bu gayrı ciddi politika nereye kadar gidecek. Nereye kadar devlet başkanlarına ‘Dostum’ diye hitap edilecek. Biliyor musunuz, bütün bu işi bozan o ‘Dostum’ sözcüğü. 17 yıldır Türkiye’nin başına ne geldiyse o ‘Dostum’ sözcüğü yüzünden geldi” görüşünü savundu.
Erdoğan’ı ‘megalomanlık’la suçlayan Nesin, bu konuda şu iddiayı ortaya attı:
“Erdoğan’ın hastalığı megalomaniyi geçti, başta babam olmak üzere o kadar megaloman (Hakkıyla olanlar) tanıdım ki, bir psikolog kadar iyi bilirim konuyu. Hakkıyla megaloman olanın şöyle bir özelliği vardır, gerçekten bilgi sahibidir ve az yanılır. Zaten megalomanın hakikisi bilmediği konuda fazla konuşmaz, konuşuyorsa yeteri kadar olgunlaşmamış demektir.
Erdoğan’ın hastalığı önce Sara’dan dolayı epileptik davranış biçimi (Saldırganlık o yüzden) bir de vazgeçilmez olduğunu zannetmek. Kendisinden önceki bütün yaşananları yok sayması da o yüzden, bir cumhuriyeti kurmadığı kaldı ama fazla değil, biraz bekleyin, ‘Esas, öz ve hakiki cumhuriyeti ben kurdum’ demesine az kaldı.”
