Cumhuriyet davasında tutuklanan gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, Yayın Danışmanı Kadri Gürsel 300, muhabir Ahmet Şık 239, muhasebe çalışanı Emre İper 142 gündür tutuklu.
“Ne hukuk devleti ne kanun devleti kaldı. Bunun ne kadar sürdürebilir veya sürdürülemez olduğu konusunda da fazla bir şey söylemek ya da öngörüde bulunmak kolay değil. Gazetecilik suç değildir, sözcükleri yasaklayamazsınız, tutuklayamazsınız” diyen Hasan Cemal, “Bu dünya despotlara kalmadı, kalmayacak” ifadelerini kullandı.
Gazeteciler meslektaşlarının tutukluluğunu değerlendirdi:
Yargının değerı aşındı
Sedat Ergin (Hürriyet): Bu hadisede artık hukukun dışındaki bir alanda hareket ettiğimizi kabul etmemiz gerekiyor. Karşımızdaki durumu hukuk terimleri, hukuk kavramları içinde değerlendirebilmemiz mümkün değil. Cumhuriyet mensuplarının maruz bırakıldıkları durum, Türkiye’de hukukun ve yargının değerinin aşınması, gerilemesi gibi çok vahim bir sonuç yaratıyor. Arkadaşlarımızın yaşadığı mağduriyete ek olarak, daha genel bir şekilde herkesi içine alan, ülkemizde hukuk güvenliğinin tehlikede olduğunu gösteren bir olumsuzluk bu. Hukuk sisteminin inandırıcılığı üzerinde büyük bir gölge olarak asılı duruyor.
Eğer biraz vicdan varsa…
Hasan Cemal (T24): Ne hukuk devleti ne kanun devleti kaldı. Bunun ne kadar sürdürebilir veya sürdürülemez olduğu konusunda da fazla bir şey söylemek ya da öngörüde bulunmak kolay değil. Gazetecilik suç değildir, sözcükleri yasaklayamazsınız, tutuklayamazsınız. Türkiye’de de bu geçerli olacak ve belki klişe gibi geliyor ama gerçeği de ifade ediyor: “Bu dünya despotlara kalmadı, kalmayacak.” O yüzden sevgili Kadri, Akın, Murat, Ahmet ve Emre’nin demir parmaklık arkasında tutulmalarını sağlamak ancak despotizmle mümkün. Biraz adalet ve vicdan varsa daha fazla hapiste tutulamazlar.
Terazi şaşarsa yanarız
Mehmet Ocaktan (Karar): Bütün mahkemelerde tutuksuz yargılama esastır. Hukukun böyle öngörmesinin nedenlerinden biri özgürlükleri esas aldığı içindir. Delilleri karartma veya kaçma şüphesi yoksa tutuksuz yargılama gerekli. Bütün dileğim tutuksuz olarak yargılama sürecinin devam etmesidir. 15 Temmuz ihaneti nedeniyle yargı da siyasal iktidar da birtakım şeylere hassas davranıyor ama sonuçta suçu olmayan insanların mağduriyetine sebep olunmamalı. Adaletin tecellisi önemlidir. Siyasi iktidarlar hatalar yaparlar, seçim gelir halk gerekli kararı verir. Ancak adaletin terazisi şaşarsa hepimiz yanarız.
Akılla açıklamak imkânsız
Doğan Tılıç (BirGün): Akılla, hukukla, bilinen normlarla açıklamak kolay değil. 300 günü anlamak mümkün değil. Basın ve ifade özgürlüğü insan haklarının en önemlilerinden biri. Böyle evrensel bir hak, toplumsal adaletin olmadığı bir dönemde güvence altına alınamıyor. Gazetecilik suç değildir. Doğasında sorgulamak, soru sormak, eleştirmek vardır. Bunu yaptığı için insanlar cezaevine atılıyorsa demokrasinin en temel ilkesi ortadan kalkmış demektir. 11 Eylül için biz arkadaşlarımızı aramızda göreceğimizi düşünelim. Yazdıkları, çizdikleri, sorguladıkları için cezaevinde bulunanların çıkması için bir dönüm olur.
Bir süre sıkıntı yaşanacak
Ali Bayramoğlu: Bu tutukluluklar bir skandal. Burada iddia edilen, ortaya atılan tutukluluk nedenleri kanıt değil. Hukuk siteminin tanımladığı delil sınıfına girmiyor. Savcı ve hâkimlerin siyasi, kanaatleri ve akıl yürütmeleri üstünden dava dosyasına girmiş ve tırnak içinde bir gerçeklik olarak kabul edilmiş bulunuyor. Dava bu açıdan son dönem siyasal sistemin gittiği otokrat sistemi tanımlayan bir dava. Tutuklulukların devam etmesi siyasi iktidarın kararlı olduğu ve Türkiye’nin bir süre daha sıkıntı yaşayacağını gösteriyor. Basın özgürlüğü açısında kabul edilmez, Umarım bu arkadaşlarımız hürriyetlerine kavuşurlar.
Fiili cezaya dönüştü
Murat Yetkin (Hürriyet Daily News): Gazeteci arkadaşlarımızın haklarında somut kanıtlar da olmaksızın tutuklu olarak yargılanması daha ilk gününde yanlıştı, 300’üncü gününde de yanlıştır; bunu kabul edemiyorum. Meslektaşlarımızın fiili cezaya dönüştürülen tutukluluk hallerinin son bulmasını, tahliye edilmelerini gerekli görüyor, talep ediyor ve bunu bekliyorum.