Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü, Marmara Denizi’ndeki deniz salyasının (müsilaj) balık ve midyeye olumsuz etkisinin görülmediğini bildirdi.
Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı’nda etkisini artıran müsilajın balık ölümlerine neden olduğu, balıkları zehirlediği iddiaları halkı endişelendirmişti. İddialar sonrası balık satışları azalmış, balıkhane esnafı, müsilajın gündeme gelişinin ardından, vatandaşların balık satın almaktan çekindiğini ifade etmişti.
Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Mustafa Altuğ Atalay, rutin olarak iki haftada bir balık, midye ve su kolundan numune alınıp analiz yapıldığını, bunun müsilaj nedeniyle sıklaştırıldığını söyledi.
Atalay, balık ve midyenin halk sağlığı açısından sürekli kontrol altında tutulduğunu belirterek “Analizlerde balığın yenmesine, midyenin tüketilmesine herhangi bir olumsuz etki edecek veriye, analize rastlanmadı” dedi.
Müsilajın içinde şu ana kadar tespit edilebilmiş zehirli maddenin olmadığını, ‘balıkların temiz olduğunu’ ifade eden müdür, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bazı hocalarımız ağır metal zehirlenmesi gibi anlatıyorlar. Müsilaj ne toksindir ne de ağır metalle bir ilişkisi yoktur. Bunu verilerimiz de bize net bir şekilde gösteriliyor. Müsilaj, alglerin, mikro şekilde oluşmuş yosunların etrafa verdiği salgıların oluşturduğu bir yapı. Dolaysıyla zehirli bir madde yok ama biz her ihtimale karşı karadan gelecek bir kirletici, gemilerin bırakabileceği bir etkiyi dikkate alarak yıllardır hem balıkta hem de diğer canlılarda analizlere devam ediyoruz. Şu anda da anormal bir durum yok.”
Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü, Marmara Denizi’ndeki deniz salyasının (müsilaj) balık ve midyeye olumsuz etkisinin görülmediğini bildirdi.
Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı’nda etkisini artıran müsilajın balık ölümlerine neden olduğu, balıkları zehirlediği iddiaları halkı endişelendirmişti. İddialar sonrası balık satışları azalmış, balıkhane esnafı, müsilajın gündeme gelişinin ardından, vatandaşların balık satın almaktan çekindiğini ifade etmişti.
Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Mustafa Altuğ Atalay, rutin olarak iki haftada bir balık, midye ve su kolundan numune alınıp analiz yapıldığını, bunun müsilaj nedeniyle sıklaştırıldığını söyledi.
Atalay, balık ve midyenin halk sağlığı açısından sürekli kontrol altında tutulduğunu belirterek “Analizlerde balığın yenmesine, midyenin tüketilmesine herhangi bir olumsuz etki edecek veriye, analize rastlanmadı” dedi.
Müsilajın içinde şu ana kadar tespit edilebilmiş zehirli maddenin olmadığını, ‘balıkların temiz olduğunu’ ifade eden müdür, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bazı hocalarımız ağır metal zehirlenmesi gibi anlatıyorlar. Müsilaj ne toksindir ne de ağır metalle bir ilişkisi yoktur. Bunu verilerimiz de bize net bir şekilde gösteriliyor. Müsilaj, alglerin, mikro şekilde oluşmuş yosunların etrafa verdiği salgıların oluşturduğu bir yapı. Dolaysıyla zehirli bir madde yok ama biz her ihtimale karşı karadan gelecek bir kirletici, gemilerin bırakabileceği bir etkiyi dikkate alarak yıllardır hem balıkta hem de diğer canlılarda analizlere devam ediyoruz. Şu anda da anormal bir durum yok.”
Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü, Marmara Denizi’ndeki deniz salyasının (müsilaj) balık ve midyeye olumsuz etkisinin görülmediğini bildirdi.
Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı’nda etkisini artıran müsilajın balık ölümlerine neden olduğu, balıkları zehirlediği iddiaları halkı endişelendirmişti. İddialar sonrası balık satışları azalmış, balıkhane esnafı, müsilajın gündeme gelişinin ardından, vatandaşların balık satın almaktan çekindiğini ifade etmişti.
Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Mustafa Altuğ Atalay, rutin olarak iki haftada bir balık, midye ve su kolundan numune alınıp analiz yapıldığını, bunun müsilaj nedeniyle sıklaştırıldığını söyledi.
Atalay, balık ve midyenin halk sağlığı açısından sürekli kontrol altında tutulduğunu belirterek “Analizlerde balığın yenmesine, midyenin tüketilmesine herhangi bir olumsuz etki edecek veriye, analize rastlanmadı” dedi.
Müsilajın içinde şu ana kadar tespit edilebilmiş zehirli maddenin olmadığını, ‘balıkların temiz olduğunu’ ifade eden müdür, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bazı hocalarımız ağır metal zehirlenmesi gibi anlatıyorlar. Müsilaj ne toksindir ne de ağır metalle bir ilişkisi yoktur. Bunu verilerimiz de bize net bir şekilde gösteriliyor. Müsilaj, alglerin, mikro şekilde oluşmuş yosunların etrafa verdiği salgıların oluşturduğu bir yapı. Dolaysıyla zehirli bir madde yok ama biz her ihtimale karşı karadan gelecek bir kirletici, gemilerin bırakabileceği bir etkiyi dikkate alarak yıllardır hem balıkta hem de diğer canlılarda analizlere devam ediyoruz. Şu anda da anormal bir durum yok.”
Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü, Marmara Denizi’ndeki deniz salyasının (müsilaj) balık ve midyeye olumsuz etkisinin görülmediğini bildirdi.
Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı’nda etkisini artıran müsilajın balık ölümlerine neden olduğu, balıkları zehirlediği iddiaları halkı endişelendirmişti. İddialar sonrası balık satışları azalmış, balıkhane esnafı, müsilajın gündeme gelişinin ardından, vatandaşların balık satın almaktan çekindiğini ifade etmişti.
Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Mustafa Altuğ Atalay, rutin olarak iki haftada bir balık, midye ve su kolundan numune alınıp analiz yapıldığını, bunun müsilaj nedeniyle sıklaştırıldığını söyledi.
Atalay, balık ve midyenin halk sağlığı açısından sürekli kontrol altında tutulduğunu belirterek “Analizlerde balığın yenmesine, midyenin tüketilmesine herhangi bir olumsuz etki edecek veriye, analize rastlanmadı” dedi.
Müsilajın içinde şu ana kadar tespit edilebilmiş zehirli maddenin olmadığını, ‘balıkların temiz olduğunu’ ifade eden müdür, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bazı hocalarımız ağır metal zehirlenmesi gibi anlatıyorlar. Müsilaj ne toksindir ne de ağır metalle bir ilişkisi yoktur. Bunu verilerimiz de bize net bir şekilde gösteriliyor. Müsilaj, alglerin, mikro şekilde oluşmuş yosunların etrafa verdiği salgıların oluşturduğu bir yapı. Dolaysıyla zehirli bir madde yok ama biz her ihtimale karşı karadan gelecek bir kirletici, gemilerin bırakabileceği bir etkiyi dikkate alarak yıllardır hem balıkta hem de diğer canlılarda analizlere devam ediyoruz. Şu anda da anormal bir durum yok.”