Muğla’nın Milas ve Yatağan ilçelerindeki yurttaşlar yıllardır kömürlü termik santrallarla mücadele ediyor. İkisi Milas biri Yatağan’daki 3 kömürlü termik santral, doğaya verdiği zararın yanı sıra insan sağlığını da olumsuz etkiliyor. Muğla çevre örgütlerinin, “Muğla’daki Termik Santrallerinin Neden Olduğu Sosyal ve Ekolojik Yıkımlar” raporunda; termik santrallerin çalışmaya devam etmesi halinde 30 bin futbol sahası büyüklüğünde orman alanının tahrip olacağı vurgulandı. Muğla’da Yatağan ve Milas ilçelerinde bulunan 3 termik santralin 68 binden fazla erken ölüme, 43 binden fazla erken doğuma sebep olduğu öne sürüldü.
İkizköy ve Karacahisar köylerinde yaşayan yurttaşlar Limak Holding ve IC Holding’in iştiraki YK Enerji tarafından işletilen Yeniköy-Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. tarafından Akbelen Ormanı’nda yapılmak istenen kömür ocağına karşı 2 yıldır nöbet tutuyor. 24 Temmuz’da ise ormanda ağaç kesimine girilmesine karşı tekrar direnişe geçen yurttaşlar, mücadelesini sürdürüyor.
KİMSENİN AKLINA GELMEZDİ
İkizköy’de yaşayan 80 yaşında Mehmet Oğultürk “Bu santral bizim için ölüm santrali. Birinci Ünitesi 1986’da, İkinci Ünitesi 1987’de faaliyete geçen santral, kurulurken hiçbir köylünün kanserden öleceği aklına gelmezdi. Santrala karşı çıkmak bir yana; iş bulacağız, yolumuz düzelecek diye sevinirlerdi. Meyveler, zeytinler ürün vermemeye başladığında; bir yıl verir diğer yıl boş geçer düşüncesiyle teselli buluyorlardı” dedi.
Oğultürk şunları dile getirdi: “Çocukluğumda, bizim de asırlık zeytin ağaçlarından yılda bir tona yakın zeytinyağı ürettiğimizi iyi anımsarım. İklim değişikliği nedeniyle çiçek dönemlerinde yağmur eksik olmuyor. Bu nedenle özellikle çukur alanlarda zeytin ürünü alınamıyor. Termik santralların hem iklimi değiştirdiğini hem de havaya asit ve gazlar salarak doğayı zehirlediğini kimse fark edemedi. Kimsenin kanserden öleceği aklının ucundan geçmedi. Bu santralların faaliyete geçmesinden 5-10 yıl sonra,yakınlardıki köylerde kanser vakaları patladı. Genç yaşlarda ölenlerin çoğunun kanserden öldüğü biliniyor.”
Karacahisar köyünde de durum farksız değil. 62 yaşındaki Rüştü Yaman, termik santralın köylerine verdiği zararlara tepki göstererek, “Doğamız, suyumuz zarar görüyor. Kanser vakalarında hızlı artış var. Köyümüzün beşinci mezarlığı da doldu. Kullanım tarihi geçmiş, dünya tarafından yasaklanmış santralin kapatılmasını istiyoruz. Alternatif enerji kaynakları var. Termik santralın köylüler üzerindeki tehditlerine son verilmelidir” diye konuştu.
YILLARDIR YAŞIYORUZ
Halk sağlığı uzmanı ve Milas Kent Konseyi Başkanı Dr. Çağlayan Üçpınar ise, “Kömürün yakılması sırasında açığa çıkan gazların yarattığı kirliliğin olumsuz etkilerini Milas’ta yıllardır yaşıyoruz. Termik santral gibi, bir şehrin bir kış boyunca yaktığı kömürü bir günde tüketebilen bir tesisin yarattığı kirliliği ve sağlık etkilerini tartışmak anlamsız. Baca gazlarındaki kimyasal atıkların kansere ve kronik solunum hastalıklarına yol açtığı biliniyor. Muğla özelinde eksik olan, gerçek hastalık verilerinin paylaşılması, yaşanan ölüm, işgücü kaybı, tedavi maliyetlerinin ne kadarının gerçekten termik santral etkisine bağlı geliştiğinin bilimsel çalışmalarla ortaya konulmasıdır. Diğer önemli konu da ölümlerin ardında bıraktığı sosyal ve ruhsal yıkım” ifadelerini kullandı.