“Tek Adam’a savaş açma yetkisi veriliyor, TBMM’yi ‘Seçime götürebilir’ cümlesi ile fesih yetkisi veriliyor”
Sözcü’den Gökmen Ulu’nun sorularını yanıtlayan Akşener’in açıklamaları şöyle:
Niçin ‘Hayır’ dediğinizi ana hatları ile anlatır mısınız?
Bu, eşi benzeri olmayan bir partili cumhurbaşkanlığı sistemi. Tek bir kişiye her türlü gücün verildiği bir sistem. Her kim o makama seçilirse seçilsin, doğal olarak tek adamlığa ve diktatörlüğe götürecek bir metin. Bu yetkiler ile bir insanın ruh sağlığının kalması mümkün değil. Bu 18 maddenin içinde yüzde 12’ye çıkmış işsizliğe çare bulacak bir madde yok. Bu maddelerin içinde terörle mücadelede ekstra ne yapılacağını düzenleyen bir madde yok. Ne var? HSYK’yı, Meclis’i, Anayasa Mahkemesi’ni, rektörleri, bakanları kısaca ülkede devlet görevinde bulunan herkesi tek bir şahsın atayacağına yönelik bir metin bu. Metinden Tükiye’ye ‘Hayır’ çıkmaz.
Getirilmek istenen anayasa değişikliği günlük yaşamı nasıl etkiler?
Vatandaşın günlük hayattaki işlerinde, eğer siz cumhurbaşkanının partisindenseniz işiniz görülecek, eğer değilseniz işiniz görülmeyecek. Bu durum toplum huzurunu, insanların kardeşlik hukukunu zedeler. Sürekli düşman yaratan sistemde, umudumuz gider ve asıl düşmanlık böyle gelir.
“Tek Adam” sisteminin demokrasi için taşıdığı risklere dikkat çektiniz. Sistem Türkiye’nin bekasını nasıl etkiler?
‘Tek Adam’a savaş açma yetkisi veriliyor, TBMM’yi ‘Seçime götürebilir’ cümlesi ile fesih yetkisi veriliyor. Ayrıca büyük şehri il haline çevirebilme, bir köyü belde yapabilme, iki, üç şehri birleştirip eyalet yapabilme gibi imkan tanınıyor.
AKP, “Hayır” diyenlere “Terörist” diyor. Emperyalist güçler ve onların maşa olarak kullandıkları terör örgütleri ‘Evet’ mi ‘Hayır’ mı çıkmasını ister?
‘Evet’ hoşlarına gider. Çünkü, bütün yetkiler bir kişide toplandığı için herhangi bir durumda ikna edecekleri tek bir kişi vardır. CIA’nın Ortadoğu Masası Şefi Paul Henze’nin 2006’da verdiği bir raporu var. Raporda, ‘Türkiye Cumhuriyeti öyle bir sistemle kurulmuş ki, ABD’nin çıkarlarına uygun herhangi bir kararı aldırmak imkansız. Sürekli bir denge-kontrol mekanizması işliyor. Bizim çıkarlarımız için ‘Tek Adam Rejimi’ önemli. Eğer o tek kişi ikna olmuyorsa onu alaşağı edebiliriz’ diyor. Kullanılan kelime ‘Alaşağı’. Hatırlayın, 1 Mart Tezkeresi’ne Meclis ‘Hayır’ dediği için felaketin eşiğinden dönüldü. CHP’nin yanısıra AKP’li vekillerin bir kısmı da bu işgale ‘Hayır’ demişti. Emperyalist güçler, çıkarları gereği, ortak akıl yerine, tek kişinin olmasını tercih eder.
MHP’nin kongre sürecinde olduğu gibi, referandum sürecinde de size yönelik engelleme ve saldırganlıklar görülüyor. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Korkuya bağlıyorum. Çünkü Nisan 2016’da AKP’den bize 8 puanlık oy gelmişti. Ondan sonra ben iktidarın da ilgi alanına girdim. O günden bugüne iftira, hakaret, linç kampanyaları ile karşılaştım. Ama pergelin ucunu milletin kalbine koyarsanız ve güvenirseniz millet sizi ayakta tutuyor. Biz ne yapıyoruz? ‘Hayır’ kampanyası yapıyoruz. Bu bizim hakkımız. Biz kötü bir şey yapmıyoruz. ‘Evet’ kampanyası yapanlar nasıl saygıdeğerse bizim de ‘Hayır’ kampanyası yapmamız son derece saygıdeğer hakkımızdır. ‘Hayır’ kampanyası yapanlardan ‘Evet’ kampanyası yapanlara yönelik tek bir rencide edici söz çıkmazken, bize ‘terörist’, ‘hain’, ‘kuduz’ gibi akla hayale gelmeyecek her türlü hakaret ve iftirada bulunuyorlar. Gittiğimiz yerlerde salon bulamıyoruz. Kütahya’da sekizinci salonda konuşabildik. Gece kalacağım otelin rezervasyonu iptal edildi. Çanakkale’de elektrik kesildi. Diyarbakır’da PKK paçavraları asılarak Nevruz günü mitinge izin verirlerken, Niğde’de bana Nevruz’u bahane göstererek izin vermediler. Bursa’da, Yalova’da verilen izin iptal edildi. Diğer taraftan devletin gücü ve tüm ekonomik imkanları ile kampanya yürütüyorlar. Buna rağmen gönüllülük esasına dayalı olarak mütevazı şekilde yapmaya çalıştığımız ‘Hayır’ kampanyasına tahammülleri yok.
MHP seçmeni ne durumda?
Milliyetçi Hareket, ülkücü taban, kongre süreci ve sonrasında yaşananlardan dolayı rencide edilmiş durumda. Nasıl oldu da Bahçeli ‘Başkanlık Sistemi’ni gündeme getirdi? Taban, sayın Bahçeli’nin koltuğunu korumak için diyet ödediği sonucuna vardı. Anket de yaptırdığım için çok iddialı ve net söylüyorum; MHP seçmeninin yüzde 80’i ‘Hayır’ diyecek.
MHP’den ihraç edilen Meral Akşener 16 Nisan’da yapılacak referandum seçimi için il il, ilçe ilçe hatta köy köy dolaşıyor. Anayasada yapılmak istenen değişikliğin ülkeye getireceği olumsuzlukları büyük bir sabırla anlatan Akşener, geçtiğimiz hafta İzmir’deydi. MHP’li eski vekil sevgi seliyle karşılandığı Gündoğdu Meydanı’nda binlerce vatandaşa seslendi. Mitingte, ‘80 milyon kere hayır’ sloganları atılırken, Akşener tehlikeli bulduğu 18 maddeyi tek tek sıraladı. Hiçbir şeyden korkmadığını yineleyen Meral Akşener seçim gününe kadar mitinglerini sürdürecek ülkeyi dolaşacak…
“Tek Adam’a savaş açma yetkisi veriliyor, TBMM’yi ‘Seçime götürebilir’ cümlesi ile fesih yetkisi veriliyor”
Sözcü’den Gökmen Ulu’nun sorularını yanıtlayan Akşener’in açıklamaları şöyle:
Niçin ‘Hayır’ dediğinizi ana hatları ile anlatır mısınız?
Bu, eşi benzeri olmayan bir partili cumhurbaşkanlığı sistemi. Tek bir kişiye her türlü gücün verildiği bir sistem. Her kim o makama seçilirse seçilsin, doğal olarak tek adamlığa ve diktatörlüğe götürecek bir metin. Bu yetkiler ile bir insanın ruh sağlığının kalması mümkün değil. Bu 18 maddenin içinde yüzde 12’ye çıkmış işsizliğe çare bulacak bir madde yok. Bu maddelerin içinde terörle mücadelede ekstra ne yapılacağını düzenleyen bir madde yok. Ne var? HSYK’yı, Meclis’i, Anayasa Mahkemesi’ni, rektörleri, bakanları kısaca ülkede devlet görevinde bulunan herkesi tek bir şahsın atayacağına yönelik bir metin bu. Metinden Tükiye’ye ‘Hayır’ çıkmaz.
Getirilmek istenen anayasa değişikliği günlük yaşamı nasıl etkiler?
Vatandaşın günlük hayattaki işlerinde, eğer siz cumhurbaşkanının partisindenseniz işiniz görülecek, eğer değilseniz işiniz görülmeyecek. Bu durum toplum huzurunu, insanların kardeşlik hukukunu zedeler. Sürekli düşman yaratan sistemde, umudumuz gider ve asıl düşmanlık böyle gelir.
“Tek Adam” sisteminin demokrasi için taşıdığı risklere dikkat çektiniz. Sistem Türkiye’nin bekasını nasıl etkiler?
‘Tek Adam’a savaş açma yetkisi veriliyor, TBMM’yi ‘Seçime götürebilir’ cümlesi ile fesih yetkisi veriliyor. Ayrıca büyük şehri il haline çevirebilme, bir köyü belde yapabilme, iki, üç şehri birleştirip eyalet yapabilme gibi imkan tanınıyor.
AKP, “Hayır” diyenlere “Terörist” diyor. Emperyalist güçler ve onların maşa olarak kullandıkları terör örgütleri ‘Evet’ mi ‘Hayır’ mı çıkmasını ister?
‘Evet’ hoşlarına gider. Çünkü, bütün yetkiler bir kişide toplandığı için herhangi bir durumda ikna edecekleri tek bir kişi vardır. CIA’nın Ortadoğu Masası Şefi Paul Henze’nin 2006’da verdiği bir raporu var. Raporda, ‘Türkiye Cumhuriyeti öyle bir sistemle kurulmuş ki, ABD’nin çıkarlarına uygun herhangi bir kararı aldırmak imkansız. Sürekli bir denge-kontrol mekanizması işliyor. Bizim çıkarlarımız için ‘Tek Adam Rejimi’ önemli. Eğer o tek kişi ikna olmuyorsa onu alaşağı edebiliriz’ diyor. Kullanılan kelime ‘Alaşağı’. Hatırlayın, 1 Mart Tezkeresi’ne Meclis ‘Hayır’ dediği için felaketin eşiğinden dönüldü. CHP’nin yanısıra AKP’li vekillerin bir kısmı da bu işgale ‘Hayır’ demişti. Emperyalist güçler, çıkarları gereği, ortak akıl yerine, tek kişinin olmasını tercih eder.
MHP’nin kongre sürecinde olduğu gibi, referandum sürecinde de size yönelik engelleme ve saldırganlıklar görülüyor. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Korkuya bağlıyorum. Çünkü Nisan 2016’da AKP’den bize 8 puanlık oy gelmişti. Ondan sonra ben iktidarın da ilgi alanına girdim. O günden bugüne iftira, hakaret, linç kampanyaları ile karşılaştım. Ama pergelin ucunu milletin kalbine koyarsanız ve güvenirseniz millet sizi ayakta tutuyor. Biz ne yapıyoruz? ‘Hayır’ kampanyası yapıyoruz. Bu bizim hakkımız. Biz kötü bir şey yapmıyoruz. ‘Evet’ kampanyası yapanlar nasıl saygıdeğerse bizim de ‘Hayır’ kampanyası yapmamız son derece saygıdeğer hakkımızdır. ‘Hayır’ kampanyası yapanlardan ‘Evet’ kampanyası yapanlara yönelik tek bir rencide edici söz çıkmazken, bize ‘terörist’, ‘hain’, ‘kuduz’ gibi akla hayale gelmeyecek her türlü hakaret ve iftirada bulunuyorlar. Gittiğimiz yerlerde salon bulamıyoruz. Kütahya’da sekizinci salonda konuşabildik. Gece kalacağım otelin rezervasyonu iptal edildi. Çanakkale’de elektrik kesildi. Diyarbakır’da PKK paçavraları asılarak Nevruz günü mitinge izin verirlerken, Niğde’de bana Nevruz’u bahane göstererek izin vermediler. Bursa’da, Yalova’da verilen izin iptal edildi. Diğer taraftan devletin gücü ve tüm ekonomik imkanları ile kampanya yürütüyorlar. Buna rağmen gönüllülük esasına dayalı olarak mütevazı şekilde yapmaya çalıştığımız ‘Hayır’ kampanyasına tahammülleri yok.
MHP seçmeni ne durumda?
Milliyetçi Hareket, ülkücü taban, kongre süreci ve sonrasında yaşananlardan dolayı rencide edilmiş durumda. Nasıl oldu da Bahçeli ‘Başkanlık Sistemi’ni gündeme getirdi? Taban, sayın Bahçeli’nin koltuğunu korumak için diyet ödediği sonucuna vardı. Anket de yaptırdığım için çok iddialı ve net söylüyorum; MHP seçmeninin yüzde 80’i ‘Hayır’ diyecek.
MHP’den ihraç edilen Meral Akşener 16 Nisan’da yapılacak referandum seçimi için il il, ilçe ilçe hatta köy köy dolaşıyor. Anayasada yapılmak istenen değişikliğin ülkeye getireceği olumsuzlukları büyük bir sabırla anlatan Akşener, geçtiğimiz hafta İzmir’deydi. MHP’li eski vekil sevgi seliyle karşılandığı Gündoğdu Meydanı’nda binlerce vatandaşa seslendi. Mitingte, ‘80 milyon kere hayır’ sloganları atılırken, Akşener tehlikeli bulduğu 18 maddeyi tek tek sıraladı. Hiçbir şeyden korkmadığını yineleyen Meral Akşener seçim gününe kadar mitinglerini sürdürecek ülkeyi dolaşacak…