Meriç’te kurtulan tek kişi olan Fatih Yaşar Euronews’e konuştu

Meriç’te bot faciasından sağ kurtulan Fatih Yaşar, insanların vatanlarını terk etmek zorunda bırakıldığını söyledi. Çoluk çocuk herkesin adeta suya, ateşe atıldığını ifade eden Yaşar, “İnsanların, bizleri kaçmaya, bunu yapmaya sevk eden sebeplerin ne olduğunu öğrenmelerini istiyorum.” dedi. 

Geçen hafta Meriç (Evros) üzerinden Yunanistan’a kaçmaya çalışırken botları alabora olan 8 kişiden sadece birisi kurtuldu. Üç kişinin ise cesedine ulaşıldı ancak geriye kalan 4 kişiden halen haber alınamıyor. Alabora olan bottan kurtulan tek kişi olan Fatih Yaşar, Türkiye’den kaçış nedenlerini sıraladı. 

Botta bulunanların kimlikleri kısa sürede ortaya çıktı. Uğur ile Ayşe Abdurrezzak çifti ve iki çocukları Halil Münir (3) ve Abdülkadir Enes (11) ile çıkmıştı yola. Onlara Fahrettin ile Aslı Doğan ve 2.5 yaşındaki çocukları İbrahim Selim eşlik ediyordu.

Euronews muhabiri Michalis Arampatzoglou, faciadan sağ kurtulan tek isim olan Fatih Yaşar ile Atina’da görüştü. 35 yaşındaki Yaşar, Hizmet Hareketi’ne üye olduğu gerekçesiyle 14 ay tutuklu kaldıktan sonra geçtiğimiz Kasım ayında tahliye olmuş.

Mahkemesi devam eden Yaşar,Türkiye’den ayrılmaya karar vermiş. Yaşar’ı Meriç’e sürükleyen olaylar bottaki diğer insanların yaşadıklarıyla benzer.

Yaşar, soğuk hava ve akıntının yüzmeyi imkansız hale getirdiği söyledi: “Zaten her şey bir anda yaşandı, ben birçok şeyin farkına bile varamadım. Suyun içine düştüğümüzde, sanki su sinemize bir ok gibi sapalanmıştı. O kadar soğuktu ki hareket dahi edemiyordum, o soğuk suya tahammül etmek bile imkansızdı ve bir kaç defa su yuttum. Bot devrildiğinde ve suya düştüğümüz anda ‘Allah’ diye bağıran birinin sesini duydum. Sonrasında bizim için hayatta kalma mücadelesi başlamıştı ve bizi sürükleyen çok kuvvetli bir akıntı vardı. İlk etapta ben bir şeyler yapmaya çalıştım ve o esnada sol elime ince bir dal geldi, sağ elimde ise ya Abdurrezzak veya Fahrettin hoca vardı, suya batıp çıkıyordum ve o anda yüzünü seçemedim.”

Yaşadıkları dramı anlatan Fatih Yaşar, özellikle bottaki çocukları kurtaramamanın acısını hissettiğini söylüyor: “Benim evlatlarım sayılan bu çocukları nasıl kurtamadım diye ağlıyorum, oraya kadar getirdiğim çocukları kaybettiğimde ciddi endişelenmiştim.”

Bulunan üç cesedin Ayşe Abdurrezzak ile oğlu Abdulkadir Enes ve İbrahim Selim Doğan’a ait olduğu belirlenmişti. Abdurrezzak ailesine ait naaşlar Balikesir Havran’da toprağa verildi.

Fatih yaşar karşılaştığı baskının kendisini evini terk etmek zorunda bıraktığını ifade ediyor:

İnsanlar vatanlarını terk etmek zorunda bırakılıyor. Çoluk çocuğu adeta suya, ateşe atılıyor. İnsanların, bizleri kaçmaya, bunu yapmaya sevk eden sebeplerin ne olduğunu öğrenmelerini istiyorum.

Michalis Arampatzoglou, Euronews:
“Böyle bir yolculuk tehlikelerle dolu fakat bu insanların başka alternatifi yok. Kendi ülkelerinde Gülenci olarak damgalandılar, artık orada bir gelecekleri yok. Kaçmayı başarabilen bu Erdoğan karşıtı Türkler, geride bıraktıkları aileleri için korku içinde yaşamayı sürdürüyor.”