ABD’nin Tel Aviv’deki büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması sırasında gerçekleşen protestolarda İsrail askerleri Gazze sınırındaki Filistinlilere saldırmıştı. Saldırı sırasında onlarca Filistinli hayatını kaybetmiş, binlercesi ise yaralanmıştı.
İsrail’in bu tutumu Türkiye tarafından tepkiyle karşılandı. İki ülke karşılıklı olarak elçileri ülkesine gönderdi. Muhalefet ise mecliste İsrail’le yapılan anlaşmaların iptal edilmesine yönelik önergeler sundu. Sunulan önergeler ise AKP ve MHP’li vekillerin oylarıyla reddedildi.
AKP ve MHP’li vekiller, CHP’nin verdiği Mavi Marmara anlaşmasının iptal edilmesine yönelik önergeyi de reddetmişti. Odatv’de yer alan habere göre Mavi Marmara gemisinin Gazze’ye gidişini organize eden İnsani Yardım Vakfı (İHH), sosyal medya hesabından, Erdoğan’ın çağrısıyla yapılacak olan mitinge katılacağını duyurdu.
İHH’nın bu paylaşımının altında ise büyük bir öfke patlaması vardı. Mavi Marmara gemisinin yolcularından ve davanın avukatlarından Gülden Sönmez de AKP’nin Mavi Marmara anlaşmasının iptal edilmesine yönelik önergeyi reddetmesine tepki gösterdi.
Sönmez sosyal medya hesabından şu ifadeleri kullandı:
“İsrail’e bu kadar cüretkar ve hadsizce katliam yapma rahatlığı veren şey sessizliğimiz, tepkisizliğimiz ve cezasızlıktır. Siz kardeşinize, insana değer vermiyorsanız, onların acımasını beklemek beyhude. Eğer değer veriyorsak göstermek gerek. Türkiye-İsrail arasındaki Mavi Marmara anlaşması iki gündür gündemde. Hem o geminin bir yolcusu olarak hem de Filistin davasının bir parçası olan bu mücadelenin bir savunucusu/avukatı olarak birkaç sözüm var:
1. CHP, Türkiye-İsrail arasında yapılan Mavi Marmara Anlaşmasını onaylayan kanunun yürürlükten kaldırılması için 15 Mayısta kanun teklifi verdi. Dün itibariyle TBMM’de teklifin öne alınması için gündeme alındı.
2. TBMM’deki vekillerin tamamına görev sürelerinin bu son günlerinde, bu tarihi hatalarından dönme ve anlaşmayı iptal etme imkanı ve fırsatı doğmuştu. Ama teklif Ak Parti ve MHP’li vekillerin oylarıyla reddedildi…
3. TBMM’nin bu anlaşmaya
-oy veren,
-oylamaya katılmayıp sessiz kalmakla da bu anlaşmaya geçit veren,
-bu anlaşmaya muhalif olduğu halde iptali için yetkisini kullanmayan
Tüm siyasi parti mensubu tüm milletvekilleri için önemli bir imtihandı ve herkes payı oranında kaybetti.
4. Hukuku katleden, şehitlerin hakkını çiğneyen, İsrail’e yeni katliamlar yapma cesareti ve haddi veren, İsrail’e hukuk dokunulmazlığı sağlayan bu anlaşma bu meclisin ve tüm sorumluların utancıdır.
5. Şunu da söyleyeyim siyasetçisi, medyacısı, sivil toplumcusu, bürokratı, yargı mensubu, akademisyeni herkes verdiği kararın sorumluluğunu taşır. İnsanlar nezdinde de Allah katında da mesuldür.
6. Mavi Marmara yolcusuyum. Mavi Marmara gemisindeki bazı şehitlerin son anının şahidiyim. O gemideki zulmün şahidiyim. Furkan Doğan’a yapılanın şahidiyim. Ben hakkımı helal etmiyorum, etmem. Ama diye gerekçe sunanlar gerekçeyi şehitlere ve Allah’a ahirette sunsunlar.
7. Biz Kudüs için, Gazze için, Filistin halkı için İsrail’e karşı mücadelemizi ve yardımlarımızı gururla ve onurla sürdüreceğiz. Mavi Marmara davası da mücadelesi de Filistin davasının Özgür Kudüs davasının ve insan onurunu koruma mücadelesinin bir parçasıdır sadece.
8. İsrail Mavi Marmara katliamındaki sorumluluğundan kurtulma mutluluğunu zevkle yaşıyor. Ama çok uzun sürmez. Bir gün bir yerde yakalarız onları Allahın izniyle. Zalime galibiyet yok. Ne yapacağız diye soranlara sözüm: Yeni Mavi Marmaralar yola çıkaracağız elbette. DİRENİŞE DEVAM.”
