Evleri yıkılan ve sokakta kalan depremzedelere dağıtması gereken çadırları satan Kızılay’a yönelik tepkiler dinmiyor, kurumla ilgili her geçen gün yeni bir skandal patlak veriyor. Yardım kuruluşu Ahbap’a çadır satılması skandalına dair açıklama yapan Kızılay Başkanı Kerem Kınık, “Çadırı biz değil, iştirakimiz sattı” demişti.
Ancak, Kızılay’ın şirket kurmadan önce de dernek çatısı altında çadır sattığı ortaya çıktı. Yönetiminde çok sayıda AKP’linin yer aldığı ve skandallarının merkez üssü haline gelen Kızılay, 20 Ağustos 2019’da Kızılay Çadır ve Tekstil Anonim Şirketi adıyla bir şirket kurdu. Ankara Etimesgut’taki çadır fabrikası da bu şirkete devredildi. Ardından Kızılay bu şirket aracılığıyla deprem felaketinde yurttaşlar çadır beklerken bile çadır satmaya başladı. Kızılay Başkanı Kerem Kınık, “Çadırı biz değil, iştirakimiz sattı” ifadelerini kullanarak bir dernek yapısı olan Kızılay’ın değil şirketinin çadır satışı yaptığı belirterek üzerindeki sorumluluğu atmaya çalıştı.
Fakat, BirGün’ün ulaştığı Kızılay’ın ıslak imzalı yönetim kurulu kararlarına göre, Kızılay şirket kurmadan önce de çadır sattı. 4 Haziran 2018 tarihli yönetim kurulu kararında, Kızılay’ın Uluslararası Göç Örgütü ile 2 bin 977 adet 16 metrekare genişliğinde kışlık çadır satışı için sözleşme imzaladığı belirtiliyor. Kararda, 2 bin 977 çadırın toplam 5 milyon 280 bin TL’ye satıldığı ifade ediliyor.
LOGOLARI SİLDİRDİLER
Skandal ifadelerin yer aldığı kararda, Kızılay depolarında bulunan 227 çadır ile stoklarda satılmasına karar verildi. Ayrıca afetler için stoklanan 600 çadırın da üzerindeki Kızılay logolarının silinerek satılması kararlaştırıldı. Çadır satışı Kızılay’ın yönetim kurulunda oy çokluğuyla kabul edildi. Dönemin Kızılay Yönetim Kurulu Üyesi Sabahattin Tezdiğ bu skandal karara itiraz etti ve itirazını kayıtlara geçirdi.
AFET OLSA NE OLACAKTI?
Tezdiğ, “Şimdi Kızılay’ın çadır satmasını tartışıyoruz. Fakat bunu daha önce de yaptılar. 2018’de afetler için stoklanan, depolarda bulunan çadırları sattılar. Kızılay’ın ‘stoğundaki çadırları satamazsınız’ dedim ve o zaman da buna itiraz ettim. ‘Bir afet olsa ne yapacağız? Depoları nasıl boşaltırsınız? dedim ve karşı çıktım. Ayrıca Kerem Kınık bizim onayımız olmadan, yani Kızılay Yönetim Kurulu’na getirmeden de doğrudan kendi yetkisi ve imzası ile çadır satışı yapmış olabilir. Kızılay’ın stoğundaki çadırı satması yanlış dedik ama dinletemedik. Birçok kararda itirazlarımı kayıt altına aldırarak belgeledim. Bir gün Kızılay Başkanı Kerem Kınık ile Kızılay yöneticileri yargılanırsa, itirazlarım yargı makamlarına yol gösterecektir” dedi.