Hazreti Muhammed’i tasvir ettiği yorumlarına neden olan karikatür nedeniyle “dini değerleri alenen aşağılama” gerekçesiyle LeMan dergisi hakkında açılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 4 kişi tutuklandı.
LeMan dergisinin 26 Haziran tarihli sayısında, Hazreti Muhammed’in yer aldığı belirtilen bir çizim sosyal medyada gündem oldu. Çizimde, Hazreti Muhammed ile Hazreti Musa’nın Ortadoğu’da bombaların üzerinde selamlaşırken tasvir edildiği yorumları üzerine tepki ve çağrılar büyüdü. Dergi ise çizimde Hazreti Muhammed’in tasvir edilmediğini açıkladı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise dergi hakkında “dini değerleri aşağılama” iddiasıyla soruşturma başlatıldığını duyurdu.
Soruşturma kapsamında Leman Dergisi’nin yazı işleri müdürü Z.A, grafikeri C. O., karikatürün sahibi D. P. ve müessese müdürü A.Y. gözaltına alındı. Hakkında gözaltı kararı verilen iki kişinin ise yurt dışında olduğu öğrenilmişti.
Gözaltına alınan 4 kişi, emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi.
Adliyedeki sorgularının ardından 4 kişi tutuklama istemiyle hakimliğe sevk edildi.
Savcılığın tutuklamaya sevk yazısında, “karikatürün kışkırtıcı tutum ve davranışlar sergilemeye yönelik ifadeler ve görseller içerdiği ve bunların halkın bir kesiminin diğer kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa, ayrımcılığı gerektirecek şekilde nefrete yönlendirici nitelikte olduğu” ifade edildi.
Sevk yazısında, ifadeler ve görsellerin bulunduğu derginin sosyal medya ve basın yayın organlarında yayınlanmasının akabinde birçok hesap ve grup tarafından yorumlar ile paylaşılarak gündem oluşturduğu belirtildi.
Sevk yazısında, “karikatür ile tahrik edilen bir kesimin 30 Haziran 2025 günü Beyoğlu ve Bakırköy ilçelerinde eylem gerçekleştirdikleri, bu bağlamda iştirak iradesi içerisinde hareket eden şüphelilerin ‘Halkı Kin ve Düşmanlığa Alenen Tahrik’ suçunu işledikleri” ileri sürüldü.
Ayrıca, yapılan incelemeler neticesinde gözaltına alınanlardan birinin 2019 Temmuz ve 2024 Kasım ayında “X” hesabından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yönelik hakaret içerikli 2 adet paylaşım yaptığı da ileri sürüldü.
Hakimlik 4 kişinin tutuklanmasına karar verdi.
Ayrıca, Leman dergisi ile ilgili yeni bir soruşturma başlatıldı. Savcılık, “şüphelilerin yurt içi veya yurt dışından ya da yabancı kuruluşlardan eylemin gerçekleştirilmesine yönelik mali destek alıp almadıklarının tespit edilmesi” amacıyla mali yönden soruşturma başlatıldığını duyurdu.
Bakan Tunç: İki kişi için yakalama kararı çıkartıldı
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da yaptığı açıklamada, “Peygamber Efendimizin saygısızca karikatürünün çizilmesiyle ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 4 şüpheli, çıkarıldıkları Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliğince tutuklanmıştır. Yurtdışında bulunduğu tespit edilen 2 şüpheli hakkında yakalama kararı çıkarılmış olup, soruşturma titizlikle sürdürülmektedir” dedi.
Leman çizeri Doğan Pehlevan tane tane anlattı: Hakaret yok, öğrendiğimiz ilk kural dinle alay etmemektir
Leman dergisinde Hz. Muhammed ve Hz. Musa’ya hakaret içerikli karikatürü çizdiği iddiasıyla tutuklanan karikatürist Doğan Pehlevan’in emniyet ifadesi ortaya çıktı.
Pehlevan, “Karikatürün yayımlanmasında yetkili kişi, yayın yönetmeni Tuncay Akgün’dür. Onun onayı olmadan karikatür yayımlanmaz. Eğer gönderilen karikatürde bahsedildiği gibi bir sorun olsaydı, Tuncay Akgün kesinlikle yayına izin vermezdi” dedi.
‘ÖYLE OLSAYDI YAYIN YÖNETMENİ TUNCAY AKGÜN İZİN VERMEZDİ’
İşte, karikatürist Doğan Pehlevan’in emniyet ifadesi:
“Benim, Leman dergisinde sorumlu olduğum yarım sayfalık bir köşem vardır. Eskiden haftalık yayımlanırken, şu anda 15 günde bir basın-yayın faaliyeti yürütmekteyiz. Her 15 günde bir karikatür çizip dergiye teslim ederim.
Bahsi geçen karikatürü yaklaşık bir hafta önce çizdim ve derginin sahibi olan Tuncay Akgün’e gönderdim. Aynı süre içerisinde, derginin grafik tasarım işlerini yapan Cebrail Okçu ve Murat Yücesan’a da ilettim.
Karikatürün yayımlanmasında yetkili kişi, yayın yönetmeni Tuncay Akgün’dür. Onun onayı olmadan karikatür yayımlanmaz. Eğer gönderilen karikatürde bahsedildiği gibi bir sorun olsaydı, Tuncay Akgün kesinlikle yayına izin vermezdi.
‘SIRADAN İSİMLER, BARIŞ DOLU BİR ÇALIŞMADIR’
Filistin katliamından bugüne, İran savaşı da dâhil olmak üzere karşılıklı olarak hayatını kaybeden insanlarla ilgili bu karikatür, aslında barış dolu bir çalışmadır.
Karikatürde geçen Muhammed ve Musa isimleri, bu toplumlar içinde çokça kullanılan, popüler isimlerdendir. Muhammed ismi, Müslümanları temsil eden bir isim gibi görünürken; Musa ismi ise Yahudileri temsil eden bir isim olarak algılanabileceğinden dolayı bu iki ismi karikatürde kullandım.
Ayrıca, eğer peygamberlerden bahsedilecekse, isimlerinin başında “Hz.” ve sonrasında “(s.a.v.)” gibi ifadeler kullanmamız gerekir ki peygamber oldukları açıkça anlaşılsın. Ancak benim burada kastettiğim, günümüzde savaşlarda hayatını kaybeden sıradan insanlardır.
‘KIYAFETLER VE MEKÂN GÜNÜMÜZÜ YANSITIYOR’
Karikatüre bakıldığında, çizimdeki kıyafetlerin ve mekânın günümüzü yansıttığı net bir şekilde görülecektir. Bu da anlatılmak istenenin tarihsel değil, tamamen bugüne ait bir durumu temsil ettiğini göstermektedir.
Savaşın anlamsızlığına vurgu yapmak; ruhların birbirleriyle anlaşabileceğini fakat bunun fark edilmesi için illa ölmek mi gerektiği sorusunu sormak istedim. Vermek istediğim mesaj yalnızca budur. Başka hiçbir amacım yoktur. Hatta karikatürün oldukça neşeli ve sevgi dolu bir anlatıma sahip olduğunu düşündüm.
‘TOPLUMU GALEYANA GETİREN ŞAHISTAN ŞİKÂYETÇİYİM’
Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir
Bu çalışmanın, güncel olaylarla ilişkilendirilmesini hiçbir şekilde doğru bulmuyorum. Konuyu ülke gündemine taşıyıp toplumu galeyana getiren şahıstan şikâyetçiyim. Bu süreçte mağdur olan benim, aynı zamanda toplumdur. Ben bu karikatürde barıştan söz ediyorum; ancak birileri farklı bir tartışma yaratarak, bu tartışmayı benim üzerime yıkmaya çalışıyor.
‘ÖĞRENDİĞİMİZ İLK KURAL DİNLE ALAY ETMEMEKTİR’
Bu tarz kişilere “provokatör” denildiğini düşünüyorum. Türkiye’de uzun yıllardır çizerlik yapıyorum. Bu meslekte öğrendiğimiz ilk kural, din konularına girmemek ve dinle alay etmemektir. Bu ilkeye her zaman bağlı kaldım. Hakkımda yöneltilen suçlamayı kabul etmiyorum.”
