Ekmek Üreticileri Sendikası Başkanı Cihan Kolivar, Habertürk’te bir programa katıldı. Ekmek fiyat artışı üzerine bir tartışma yapılıyordu. Geçen ağustos ayında 210 gram ekmeğin 2,5 liraya satıldığını anlatan Kolivar, geçen yıldan bu yana doğalgaz ve elektriğe yüzde 400, kiralara yüzde 200 zam geldiğini anlattı. Sadece ekmek mayasının bile yüz 163 zamlandığını anlatan Kolivar, “Biz ruhsatlı fırınlar olarak şunu istiyoruz: Fırınlara doğalgaz ve elektriği sanayi tipi değil, ev tipi verin. Madem ekmeği doğal gıda maddesi sayıyorsunuz, ki ben öyle saymıyorum. Ben öyle saymıyorum, ekmek aptal toplumların temel gıda maddesidir. Türkiye’de kişi başı yıllık ekmek tüketiminin 210 kilo; İsveç, Danimarka, Norveç gibi ülkelerde 45-50 kilo” dur diye anlatmaya devam ederken sözü sunucu tarafından kesildi,
Yayının ardından hedef olan Kolivar, ‘Türk milletini alenen aşağılama’ suçlaması ile gözaltına alındı, tutuklandı. Ancak tutuklama gerekçesinde gözaltına alınma gerekçesi yazmıyordu. Karara göre Kolivar, ‘cumhurbaşkanına hakaret’ten tutuklanmıştı ve Silivri Cezaevine konuldu.
Avukat Tugay Bek, Kolivar’ı tutuklu bulunduğu Silivri Cezevi’nde ziyaret etti, görüşmeden notları ve Kolivar’ın mesajını Evrensel ile paylaştı.
Önce Kolivar ile görüştürülmek istenmediğini anlatan Avukat Tugay Bek, “Cezaevi yönetimi ‘biz Kolivar’a kovid testi yaptık, sonucu çıkmadan görüştüremeyiz’ dedi. Oysa dün gece avukatı ile görüşmüştü. Kaldı ki ben pandeminin başından beri de cezaevlerini geziyorum. Hiç böyle bir gerekçe ile müvekkil görüşmem engellenmedi. Bir saat bekletildim, itirazlarımı üzerine görüşmeme izin verildi. Kolivar, Silivri Cezaevinde 9 No’luda kalıyor. Burası Türkiye’nin ‘en ağır suçları’nın tutulduğu yer. Osman Kavala, Selçuk Kozağalı, Gezi tutukluları, pek çok Kürt siyasetçi… Aynı zamanda burası IŞİD benzeri örgütlerin üst düzey yöneticilerinin, 15 Temmuz darbe sanıklarının, Adnan Oktar’ın falan tutulduğu bir yer. Yani bir sendika başkanının üstelik ‘hakaret’ suçlaması ile tutuklanan bir ismin burada ne işi var diye düşünüyor insan. Yani Cihan Kolivar iktidarın nazarında statüsü bunlarla eş değer, ‘en azılı’ olanları arasına konulmuş durumda” dedi. Kolivar’ın sağlık sorunları olduğunu da paylaşan Bek, “12 defa anjiyo olmuş, bypass ameliyatı olmuş. Şaker hastası. 3 gündür insülin kullanamıyormuş. Bugün verileceği söylenmiş ancak henüz verilmemişti biz görüştüğümüzde” dedi.
Bek, görüşmede Kolivar’ın bahse konu yayında söylediği sözlere şöyle açıklık getirdiğini anlattı: “52 senelik fırıncıyım. Benim sorunum ekmek, ben fırıncılar sendikası başkanıyım, benim amacım fırıncı esnafının çıkarlarını korumak. O yayında da buna dikkat çektim, özellikle kaçak fırınların önüne geçilmesi gerektiğini anlattım. Fırıncıların en büyük sorunu ilçe belediyeleri, benim eleştirilerim büyük kısmı ilçe belediyelerine. Kaçak fırınlar artıkça biz daha fazla zarar ediyoruz. Ben bunu söylüyorum. Sözlerime gelince, ben o konuşmamda Türk halkına aptal demedim. Benim bu konuda düşüncem de bilimsel, insanların ekmek ağırlıklı beslenmemesi, çok yönlü beslenmesi gerektiği bilimsel bir gerçek. Bunu Canan Karatay da söylüyor, kitap yazıp, satıyor. Ekmek ağırlıklı, tek yönlü beslenme sağlığa zararlıdır demek istedim, başka bir kastım yok. Sunucu sözlerimi duyar duymaz kesti, kesmeseydi sözlerime açıklık getirebilirdim. Ben Karadenizli bir Türk’üm, kendi milletimle gurur duyarım. Ama ben insanı severim, insanları milletlerine göre de ayırt etmem. Ben sadece kendi milletime değil hiçbir millete aptal demem.”
‘Türk milletini alenen aşağılama’ suçlaması ile gözaltına alınıp ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçlaması ile tutuklanmasına dair ise şunları aktardı Avukat Tugay Bek: “AKP sözcüsü Ömer Çelik Cihan Kolivar ile ilgili “Ekmek Üreticileri Sendikası Başkanı Cihan Kolivar’ın sözleri nefret söylemidir. Milletimizi ve ekmeği aşağılayan açıklamaları hadsizliktir. Bu şahsın milletimizi ve ekmeği aşağılamanın yanı sıra husumet siyasetinin elamanı olduğunu belli eden açıklamaları ise başlı başına nefret siyasetidir’ paylaşımını yaptı. Cihan Kolivar bu paylaşımın açıkça yargıya müdahale olduğunu söyledi.”
Avukat Bek ardından Kolivar’ın sözlerini aktardı: “Tutuklama konusu yapılan ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçunun üst sınırdan cezası 4 yıl. Bugüne kadar genellikle 11 ay ceza verilmiş. Pandemi nedeniyle 3 yılın altındaki cezalarda hapis yatılmıyor bile. Hakim dosyaya göre yargılasa, anayasaya göre yargılasa böyle bir karar veremez. O halde ben neye göre yargılanıyorum, anayasaya göre mi, Cumhurbaşkanının anayasasına göre mi? Bak ‘aşağılama’ diye aldılar, ‘cumhurbaşkanına hakaret’ten tutuklandılar. Geçen mart ayında birisi cumhurbaşkanın diplomasından bahsetmiş ben de ‘olsa dükkan senin’ demişim. Bu ‘hakaret’ dedikleri. Benim topu topu 14 takipçim vardı ben bunu attığımda. Ben Rizeliyim. Kasımpaşa’da yaşadım. Cumhurbaşkanı annesine teyze, babasına amca dediğim biridir. Ama ben ‘cumhurbaşkanına hakaret’ten tutuklandım. Aslında mesele şudur, televizyondaki açıklamayı incelemediler baktılar ki halkı aşağılama diye bir niyet yok, bir tweet bulup bunu ‘cumhurbaşkanına hakaret’e çevirdiler. Cumhurbaşkanının diploması yok demek ne zamandan beri hakaret oldu ya. Ayrıca cumhurbaşkanının diploması konusunda ‘olsa dükkan senin’ demişim. Ya, o benim kapı komşum, insan kapı komşunun diploması olup olmadığı bilmez mi?”
Kolivar’ın sözleri üzerinden gündem değiştirilmeye çalışıldığını anlattığını belirten Bek,
“Diyor ki ‘benim üzerimden gündem değiştiklerini düşünüyorum. Merak ediyorum acaba bu arada bir şeylerin ihalesi mi oldu’. Bir de mesajı var: ‘Benden önce tutuklanan insanlar da haksız yere tutuklandı, tweet attığı, konuştuğu, şarkı söylediği için. Onlar da haksızdı bu da haksız. Ben de bu hukuksuzluk silsilenin bir parçası oldum. Ama kimse korkmasın, söyleyeceğini söylesin. Silivri soğuk diyorlar, ama hiç soğuk değil. Benim evde kalorifer yanmıyor burada yanıyor.”