5 aydır cezaevinde olan Esma İpek Kat, yaşadıklarını anlattı.
Kat, cezaevinden gazetemize gönderdiği mektubunda yaşadıklarını anlattı. Tutsaklıkta 5. ayını doldurmak üzere olduğunu belirten Kat, “8 Kasım’da 37. ACM’nde ilk duruşmam görülecek. Mahkeme benden önce avukatlarla tanışacak. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Halkın Hukuk Bürosu (HHB) avukatları tarihi bir savunma yapacaklar, yargılanan değil yargılayan olacaklar. Kasım ayında aynı hâkim karşısına bu defa ben çıkacağım” dedi.
İddianamenin komedi olduğunu kaydeden Kat, şöyle devam etti: “Yarım sayfalık ‘suç unsurlarından’ dolayı benden beş ayımı çaldılar ve çalmaya devam ediyorlar. Yarım sayfada ne mi var? Cevabını vereyim hemen. ‘Çelik’ kod adlı gizli bir tanığın ifadesi ve iki telefon görüşmesi. Görüşmelerde havadan, sudan ‘nasılsın, ne yapıyorsun?’ şeklinde. Gece yarısı kaldığınız yurttan göz altına alınıp İstanbul’a getiriliyorsunuz, Vatan emniyette çıplak aramaya maruz kalıyorsunuz, bu aramayı kabul etmediğiniz için işkenceye uğruyorsunuz, 9 gün hiçbir şey söylemeden gözaltında tutuluyorsunuz, avukatlar tarafından getirilen su ve şeker size verilmiyor. Tüm bunlara karşı çıktığınız, susma hakkınızı kullandığınız için ‘direniyorsunuz’ deyip ‘örgüt tavrı gösterdi’ diye tutuklanıyorsunuz. Gelen baharı görmeden bir nisan ayında…
Anayasal hakkımı kullandığım için örgüt üyesi oluyorsam, bu hakkımı kullandığım için beni tutuklayanlar da ‘Anayasayı ihlal etmek’ suçundan yargılanmalılar. Eğitim hakkınız engelleniyor, sınavlarınıza giremiyor, okulunuza devam edemiyorsunuz. Yaşamınız aniden sizin hakkınızda verilen kararlarla değişiyor. Aylardır, hatta senelerdir yemek masasına bir kaşık, bir çatal koyup yemeğini yalnız ve sessizce yiyenler, kendi sesi dışında başka bir sese hasret kalanlar.. Sessiz ölümün sağır ve kör duvarlarını yıkabilmek için bir ses olmaya çalışan tutsaklar… Günümüz Türkiyesi’nde hiç kimsenin bir gün tutuklanmayacağının garantisi maalesef yok.”