BDDK, Kur Korumalı Mevduat hesabında toplanan paraya ilişkin açıklama yaptı.
Rejim temsilcileri her ne kadar aksini iddia etse de KKM’de istenilen ivme bir türlü yakalanamadı. Zaten bu nedenle ‘yeni üründe’ sürekli düzenleme yapıldı, kapsamı genişletildi. Geçtiğimiz haftalarda Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin açıklamasına göre DTH’lerden KKM’ye geçiş oranı sadece yüzde 10’du.
‘Gerçek’ kişilerin döviz hesaplarında çözülme olmayınca kapsam genişletildi ve tüzel kişilerin de bu üründen faydalanması sağlandı. KKM’ye dönmeleri için tehdit edilen şirketlere rüşvet bile verildi! KKM’ye geçen şirketler kurumlar vergisinden istisna tutuldu. Bu da KKM’ye geçişi hızlandırdı.
REJİMİN HEDEFİ, ‘YASTIK ALTINDAKİ’ ALTINLAR
Bütün bunlara rağmen DTH’lerdeki çözülme beklenen oranda değil. 230 milyar dolarlık DTH’lerden sadece 10,5 milyar doları KKM’ye geçmiş. Bu rakamın neredeyse yarısı tüzel kişilerden gelmiş.
Sabah gazetesinin 4 gün önce yayınladığı haberde şirketlerden KKM’ye 65 milyar TL geldiği belirtiliyordu. Şirketlerin geçiş sebebi de ‘kurumlar vergisi’ rüşveti… Aynı haberde söz konusu şirketlere yaklaşık 7 milyar TL kurumlar vergisi istisnası ve stopaj avantajı sağlandığı yazıldı.
KAVCIOĞLU: 50 MİLYAR DOLAR BEKLENİYOR
Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun açıklaması da KKM’de istenilen büyüklüğe ulaşılamadığını gösteriyor. Kavcıoğlu’nun dün yaptığı açıklamaya göre firmalardan gelmesi beklenen miktar 50 milyar dolar! Gelen miktar ise 5 milyar dolar civarı…
Kaldı ki rejim KKM’nin istenilen ölçüde başarılı olduğunu düşünseydi ‘yeni’ bir paket daha hazırlamazdı!
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin, fiyat artışlarına karşı tedbirler, yastık altı altınların finansal sisteme entegrasyonu ve KGF desteğini içeren paketi cumartesi günü açıklayacağı öğrenildi. Rejimin temel hedefi, yastık altında olduğu tahmin edilen yaklaşık 300 milyar dolarlık altın rezervinin ‘sisteme’ dahil edilmesi. Nebati’nin söz konusu yeni paketle 25 milyar doları sisteme dahil etmeyi planladığı belirtiliyor.
VATANDAŞLAR, ENFLASYONDAN NASIL KORUNACAK?
Rejim temsilcileri kendi ‘hayal’ dünyasında yaşıyor. Türkiye’nin temel ve acilen çözülmesi gereken en önemli sorunu enflasyon. TÜİK’e göre bile yıllık enflasyon yüzde 49’a dayandı.
KKM’nin hayata geçirilmesi sonrası dolar neredeyse sabitlendi!
Rejimin bir süre daha ‘bir şekilde’ doları sabit tutmayı başardığını varsayalım. KKM’de ilk vade tarihi nisan ayı. KKM’ye üç ay için yüzde 5 civarında faiz verilecek. Üç aydaki enflasyon ise en iyi ihtimalle yüzde 20’yi aşacak. Yüzde 25’i bile bulabilir. Bu durumda KKM’yi tercih eden vatandaş ne kazanmış olacak?
KUR PATLARSA NE OLACAK?
Rejimin bütün hesapları kurun artmayacağı üzerine kurulu. Bunun için de ellerinden geleni yapıyorlar. Nebati’nin geçtiğimiz hafta Londra’daki toplantıda da yabancı yatırımcılara ‘döviz kurunu sabit tutma’ taahhüdünde bulunduğu belirtiliyor.
Peki bunu nasıl yapacak?
Faiz artışı yapılmayacağı açıklandığına göre (ki sonunda buna mecbur kalabilirler) kura yine şu anda yapıldığı gibi arka kapıdan kamu bankaları aracılığıyla müdahale edilecek.
Bu ne kadar sürdürülebilir? Dolar daha ne kadar baskı altında tutulacak?
Diyelim ki KKM’de biriken para 500 milyar TL’ye ulaştı. Kur ise bir yıl sonunda yüzde 50 değer kazandı. KKM’ler için Hazine’den ödenecek kur farkı 165 milyar TL olacak demektir. Şirketlere sağlanan vergi istisnası vs. hariç KKM’nin milletin sırtına yüklediği faiz gideri 165 milyar lira!
Bu para ya vergilerimizden ödenecek ya da para basılacak.
BDDK, Kur Korumalı Mevduat hesabında toplanan paraya ilişkin açıklama yaptı.
Rejim temsilcileri her ne kadar aksini iddia etse de KKM’de istenilen ivme bir türlü yakalanamadı. Zaten bu nedenle ‘yeni üründe’ sürekli düzenleme yapıldı, kapsamı genişletildi. Geçtiğimiz haftalarda Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin açıklamasına göre DTH’lerden KKM’ye geçiş oranı sadece yüzde 10’du.
‘Gerçek’ kişilerin döviz hesaplarında çözülme olmayınca kapsam genişletildi ve tüzel kişilerin de bu üründen faydalanması sağlandı. KKM’ye dönmeleri için tehdit edilen şirketlere rüşvet bile verildi! KKM’ye geçen şirketler kurumlar vergisinden istisna tutuldu. Bu da KKM’ye geçişi hızlandırdı.
REJİMİN HEDEFİ, ‘YASTIK ALTINDAKİ’ ALTINLAR
Bütün bunlara rağmen DTH’lerdeki çözülme beklenen oranda değil. 230 milyar dolarlık DTH’lerden sadece 10,5 milyar doları KKM’ye geçmiş. Bu rakamın neredeyse yarısı tüzel kişilerden gelmiş.
Sabah gazetesinin 4 gün önce yayınladığı haberde şirketlerden KKM’ye 65 milyar TL geldiği belirtiliyordu. Şirketlerin geçiş sebebi de ‘kurumlar vergisi’ rüşveti… Aynı haberde söz konusu şirketlere yaklaşık 7 milyar TL kurumlar vergisi istisnası ve stopaj avantajı sağlandığı yazıldı.
KAVCIOĞLU: 50 MİLYAR DOLAR BEKLENİYOR
Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun açıklaması da KKM’de istenilen büyüklüğe ulaşılamadığını gösteriyor. Kavcıoğlu’nun dün yaptığı açıklamaya göre firmalardan gelmesi beklenen miktar 50 milyar dolar! Gelen miktar ise 5 milyar dolar civarı…
Kaldı ki rejim KKM’nin istenilen ölçüde başarılı olduğunu düşünseydi ‘yeni’ bir paket daha hazırlamazdı!
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin, fiyat artışlarına karşı tedbirler, yastık altı altınların finansal sisteme entegrasyonu ve KGF desteğini içeren paketi cumartesi günü açıklayacağı öğrenildi. Rejimin temel hedefi, yastık altında olduğu tahmin edilen yaklaşık 300 milyar dolarlık altın rezervinin ‘sisteme’ dahil edilmesi. Nebati’nin söz konusu yeni paketle 25 milyar doları sisteme dahil etmeyi planladığı belirtiliyor.
VATANDAŞLAR, ENFLASYONDAN NASIL KORUNACAK?
Rejim temsilcileri kendi ‘hayal’ dünyasında yaşıyor. Türkiye’nin temel ve acilen çözülmesi gereken en önemli sorunu enflasyon. TÜİK’e göre bile yıllık enflasyon yüzde 49’a dayandı.
KKM’nin hayata geçirilmesi sonrası dolar neredeyse sabitlendi!
Rejimin bir süre daha ‘bir şekilde’ doları sabit tutmayı başardığını varsayalım. KKM’de ilk vade tarihi nisan ayı. KKM’ye üç ay için yüzde 5 civarında faiz verilecek. Üç aydaki enflasyon ise en iyi ihtimalle yüzde 20’yi aşacak. Yüzde 25’i bile bulabilir. Bu durumda KKM’yi tercih eden vatandaş ne kazanmış olacak?
KUR PATLARSA NE OLACAK?
Rejimin bütün hesapları kurun artmayacağı üzerine kurulu. Bunun için de ellerinden geleni yapıyorlar. Nebati’nin geçtiğimiz hafta Londra’daki toplantıda da yabancı yatırımcılara ‘döviz kurunu sabit tutma’ taahhüdünde bulunduğu belirtiliyor.
Peki bunu nasıl yapacak?
Faiz artışı yapılmayacağı açıklandığına göre (ki sonunda buna mecbur kalabilirler) kura yine şu anda yapıldığı gibi arka kapıdan kamu bankaları aracılığıyla müdahale edilecek.
Bu ne kadar sürdürülebilir? Dolar daha ne kadar baskı altında tutulacak?
Diyelim ki KKM’de biriken para 500 milyar TL’ye ulaştı. Kur ise bir yıl sonunda yüzde 50 değer kazandı. KKM’ler için Hazine’den ödenecek kur farkı 165 milyar TL olacak demektir. Şirketlere sağlanan vergi istisnası vs. hariç KKM’nin milletin sırtına yüklediği faiz gideri 165 milyar lira!
Bu para ya vergilerimizden ödenecek ya da para basılacak.