Sabah saatlerinde Kız Çocukları Davası için duruşma salonu önünde büyük bir kalabalık toplandı.
Son duruşmada savcılık, yargılanan 41 kişinin tamamı için terör suçlamasıyla ceza talep etmişti. Sanıklardan 15’i lise öğrencisi… Çocuklar birlikte ders çalışmak, ‘Yemek Sepeti’nden ortak sipariş vermek, birlikte sinemaya gitmek gibi günlük aktiviteleri nedeniyle ‘terör örgütü üyeliği’ ile suçlanıyor.
41 kişinin yargılandığı davayı takip edenler arasında DEM Parti Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ve uluslararası gözlemciler de takip etti.
Duruşma saati geldiğinde mahkeme başkanının izinli olduğu ve duruşmaya üyelerden birinin başkanlık edeceği açıklandı. Mahkeme başkanı olmaksızın heyet toplandı. Ancak mahkeme başkanı olmaksızın oluşturulan yeni heyetin karar alamayacağı itirazları yapıldı. İtirazların ardından yeni heyetin savunmaları alacağı ancak kararı vermeyeceği belirtildi.
‘SUÇUM EŞİMİ ARABAYLA BİR YERE BIRAKMAK’
Ardından yoklama yapıldı ve savunmaların alınmasına başlandı. Sanık A.G savunmasında “Benim bu dosyada olmamın tek gerekçesi eşimi arabayla bir yere bırakmam iddiasıdır. Suçsuz olduğumu nasıl ispat edeceğimi bilmiyorum” derken bir başka sanık arkadaşından ikinci el bir çamaşır makinası aldığını ve hakkındaki yegane suçlamanın da bu olduğunu belirtti.
Sanıklardan G.Ş eşi ve kızıyla yaptığı görüşmelerin iddianamede yer aldığını ve bu görüşmelerin suç olarak dosyaya konduğunu söyledi. Sanık ‘Kızlarımı iftar programına götürdüğüm için suçlandım. Kızım için doğum günü partisi düzenlemekten başka bir şey yapmadım ifadelerini kullandı.
‘TERÖR SUÇU İŞLEMEK İÇİN ÇOK YAŞLIYIM’
Bir başka sanık ise hakkındaki suçlamanın torununa İngilizce dersi aldırmak olduğunu vurguladı. ‘Pazar günü 1 saat İngilizce dersi alınırken torunumun yanında oldum. Terör suçu işlemek için çok yaşlıyım. Ne yapabilirim ki!’ ifadelerini kullandı.
İngilizce dersi verdiği için tutuklanan sanık ise “Geçinmek için özel ders vermek zorundayım. Ancak ben özel ders verdiğim için örgütsel faaliyette bulunmakla suçlanıyorum. Bu suçlama gerekçe gösterilerek tutuklandım” dedi.
‘BERAAT ETTİM ANCAK HALA POTANSİYEL SUÇLUYUM’
Bir başka sanık ‘KHK’yım korkutan eski tanıdıklarımla bile görüşemiyorum. Yargıtay kararımı bozdu ancak hala potansiyel suçlu kabul ediliyorum. KHK’lı olarak başka biriyle götürdüğüm için onu da suç saydılar’ diyerek mağduriyetini ortaya koydu.
İddianameye sözde suç olarak konulan bir başka detay ise pes dedirtti. İddianameye giren bilgiye göre polisler gizli bir şekilde otomobille takip ettikleri sanığı kaybettiler. Polis açısından bir skandal olan bu durum iddianameye ‘örgütsel faaliyet’ olarak kaydedildi.
‘DERS ÇALIŞMAKTAN VE DİNİ FAALİYETTEN SUÇLANIYORUZ’
Bir başka sanık ise “Ders çalışmamız ve dini faaliyetlerimiz terör örgütü eylemi olarak kabul edilmiş” diyerek hakkındaki iddialara itiraz etti.
Sanık kürsüsündeki isimlerin ardından avukatlar savunmalarını yaptılar. Avukatlar hayatın normal akışındaki eylemlerin bir terör eylemi olarak gösterilmesine ve iddianameye bu şekilde konulmasına tepki gösterdiler.
“15 TEMMUZ’DA NE YAPIYORDUNUZ”
Diğer yandan bir başka avukat ise 15 Temmuz sorgusuna dikkat çekti. Avukatın verdiği bilgiye göre henüz 18’li yaşlarda olan çocuklara “15 Temmuz’da ne yapıyordunuz” diye soruldu. Oysa ki bu çocuklar 15 Temmuz 2016’da henüz 9-10 yaşlarındaydı.
DURUŞMA 18 EYLÜL’E ERTELENDİ
Savunmaların alınmasının ardından heyet karar için 10 dakikalık ara verdi. Aranın ardından karar açıklandı. Mahkeme heyeti adli kontrol kararlarının devamına ve savunmasını yapmayan sanıklara son kez süre verilmesine karar verdi. Dava 18-19 Eylül 2025 saat 10:00’a bırakıldı.