Human Rights Foundation (HRF), Kız Çocukları Davası ile ilgili paylaşımlar yaptı. Suçlamaların derhal düşürülmesini isteyen HRF, uluslararası toplumu duyarlı olmaya davet etti.
HRF’nin Kız Çocukları Davası ile ilgili yaptığı paylaşımlar şöyle:
”7 Mayıs günü Türk polisi İstanbul Üniversitesi öğrencisi Ayişe Züleyha Bayram, annesi ve reşit olmayan iki kız kardeşini gözaltına aldı. Aile, Hizmet dini hareketiyle bağlantılı oldukları iddiasıyla Türkiye’nin terörle mücadele yasaları (3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu) kapsamında suçlandı.
İHH İnsani Yardım Vakfı’nın araştırmasına göre, bu suçlamalar, namazlara katılmak, dini metinler okumak ve sosyal toplantılara katılmak gibi barışçıl dini faaliyetlere katılıma bir cevap niteliğinde. Uluslararası insan hakları hukuku kapsamında korunan bu faaliyetler, Erdoğan rejimi tarafından Hizmet ile ilişkilendirilen her türlü dini uygulamayı kriminalize etmek amacıyla “terörist faaliyetler” olarak yeniden tanımlandı.
Polis baskını sadece Bayram ailesini hedef almakla kalmadı, aynı zamanda yaşları 13 ila 17 arasında değişen ve o zamandan beri psikolojik baskıya maruz kalan 13 kız çocuğunun daha tutuklanmasına neden oldu. Yetkililer, bu küçükleri aile üyeleri aleyhine ifade vermeye zorlayarak haklarını daha da zedelemeyi ve yasal işlemlerde küçüklere yönelik muameleye ilişkin uluslararası standartları ihlal etmeyi amaçlıyor.
Ayişe’nin ciddi sağlık sorunları olan annesi, kritik tıbbi tedaviye erişimi olmaksızın hapiste tutulmaya devam ediyor. Ayişe’nin cezaevinde kötüleşen sağlık durumu, Erdoğan rejiminin temel insan haklarını ve tutuklulara yönelik uluslararası sağlık standartlarını hiçe saydığının altını çiziyor.
Erdoğan rejiminin Hizmet’in dini lideri Fethullah Gülen’i takip eden Türk askeri yetkililerine atfettiği 2016 darbe girişiminden bu yana Türkiye, terörle mücadele mevzuatını, barışçıl dini uygulamalar veya Hizmet’e bağlı okullarda eğitim de dahil olmak üzere Hizmet’le bağlantılı her türlü faaliyeti hedef alacak şekilde genişletti.
Terörle mücadele yasalarının dini uygulamaları kovuşturmak için sistematik olarak kötüye kullanılması, Türkiye’nin din ve inanç özgürlüğü hakkı da dahil olmak üzere uluslararası insan hakları hukuku kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal etmektedir.
İKGV, Erdoğan rejiminin ifade ve örgütlenme özgürlüklerini kısıtlamak amacıyla terörle mücadele yasalarını kötüye kullanmasını kınamaktadır. Ayişe Züleyha Bayram, ailesi ve diğer bireylere yönelik, yalnızca barışçıl dini faaliyetlerinden dolayı yöneltilen tüm suçlamaların derhal düşürülmesini talep ediyoruz.
İKGV, uluslararası toplumu bu ihlalleri kınamaya ve Türk halkının din özgürlüğü hakkıyla dayanışma içinde olmaya çağırmaktadır.”